İzmir gözlemlerim

Geçen hafta, Konak ilçesi göç veren ilçelerin başında geliyor diye yazmıştım... İnsanların göç etmesinin nedenlerinin başında karmaşa ve lümpenliğe verilen tavizler geliyor. Yaya kaldırımları işgal edilmiş durumda, Hatuniye Camii civarı, Fevzipaşa Bulvarı, Oteller Sokağı bitpazarı oldu...

Çorakkapı-Mezarlıkbaşı arası yürünmez hale geldi. Anafartalar Caddesi’nde yol çalışması yapan bir ekiple karşılaştım. Zemin taşlarını ne kadar kötü bir işçilikle yere dizdiklerini gördüm, yapılan işten esnaf da memnun değil. İlk yağmurda döşenen taşların ne hale geleceğini göreceğiz... Zabıta memurları, cadde üzerinden seyyarları ara sokaklara gönderip caddenin boş fotoğrafını neden çekiyorlar? Ara sokak dediğim, yerli-yabancı turistlerin dolaştığı, eski İzmir mahalleleri...

İzmir’e Basmane’den bakarım; varsıllık-yoksulluk, kentin hal ve gidişi en iyi bu semtten görülür. Eskiden hali vakti yerinde olan İzmirlilerin yaşadığı konaklarda şimdi sığınmacılar, garibanlar alt alta üst üste yatıp kalkıyor. Geçen gün sığınmacıların konakladığı bir mekânı görmeye gittim. İşyerini suntalarla bölüp koğuş haline getirmişler, çatı araları bile yatakhane yapılmış... Emirsultan Tekkesi civarına giderseniz sefaletin bir başka boyutunu görürsünüz. Eskiden bakkal dükkânı olan yer, şimdi Suriyeli yoksullara konut olmuş... Basmane, göçmenlere, mültecilere dünyanın her yerinden gelen insanlara ırk, dil, din farkı gözetmeden kucak açan bir semtimiz. Yerli yoksullara, göçle gelen yabancılar da katılınca, sefalet ile kültür uyuşmazlığı bazen kendini kavgayla küfürle, lümpen davranışlarla gösteriyor.

Sinyalciler

İzmir sokakları dilenciden geçilmiyor. Dilencilerin içinde ne olduklarını anlayamadığım bir grup var. Basmaneliler onlara sinyalci diyor. Yüksek sesle ve farklı bir dille konuşarak kendi aralarında sıklıkla kavga ediyorlar. Üç gün önce, kendi aralarındaki bir kavgaya tanık oldum. Polisler geldi, arkasından ambulans yaralıları hastaneye taşıdı. Farklı yöntemlerle dilenen, gücü kuvveti yerinde olan bu insanlar, 18-40 yaşlarında... Özel otomobilleriyle şehrin muhtelif yerlerine dağılıp dileniyorlar, İzmir bu görüntüleri hak etmiyor...

Kıllıoğlu Hamamı zenginlik katacak

Kıllıoğlu İbrahim Efendi Hamamı’nda restorasyon çalışması başladı. Şantiye girişine bilgilendirici levha asılacak mı diye merak ediyordum, asmışlar. Yüklenicisiyle biraz sohbet yaptım, bildiğim kadarıyla kendisine hamamın öyküsünü anlattım, özenli ve sabırlı çalışmalarını, buranın kent içinde vakıf eseri tek hamam olduğunu, emeklerinin hem kente hem de kendilerine olumlu şekilde dönüşeceğini söyledim. Yaklaşık bir yıl sonra Anafartalar Caddesi üzerinde restore edilmiş bir hamam, caddeye ve İzmir’e zenginlik katacak.

Süter’in anısına

Bergamalı gazeteci-yazar, merhum Şakir Süter anısına bu yıl 9’uncusu düzenlenen Şakir Süter Gazetecilik Yarışması Ödülleri, sahiplerine törenle verildi. Bergama Belediyesi Özel Ödülü’nü ‘Yanımızdaki Tarihi Köy Bademli’ yazısıyla kazanan, turist rehberi-yazar Mehmet Gülümser’i ve ödül alan gazeteci arkadaşları kutlarım.