Restorasyonu yeni yapılan Etz Hayim Sinagogu’nda açılan, “Foto Gagin Gözünden (1902-1968) İzmir Yahudileri ve Karataş” adlı, İzmir Musevi Cemaati Vakfı ve Avrupa Birliği desteğiyle gerçekleştirilen ve fotoğraf sanatçısı Selim Bonfil tarafından hazırlanan Gagin sergisini gezdim.
Etz Hayim Sinagogu’nun tarihi duvarlarına asılan fotoğraflarda, Karataş sahillerinde deniz sporu yapanlar, çeşitli etkinliklerde bir araya gelen genç, yaşlı, mutlu insanlar, denize bitişik Labri’nin kahvesinde ahşap sandalyelerde oturan aile, masa üzerinde kadehler, diğer masada aile reisinin ihtimal sıcak nedeniyle çıkarıp yan masaya bıraktığı fesi, nargile içen kadınlar, sokakta fayton, yatak denkleri, çocuklarla birlikte poz vermiş ihtimal kurbanlık kuzu, at arabasında taşınan bisikletler, berber ve diğer esnaf dükkânları, tavla oynayanlar, Muhtelit Karataş Mektebi öğretmen ve öğrencilerinin ay yıldızlı bayrak önünde çekilmiş toplu fotoğrafları, Karataş Hastanesi, hasta koğuşu, evlilik törenleri, farklı kültürlerin birlikte yaşadığı komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğu yılları görüntülenmiş...
Siyah beyaz fotoğrafların altında Avram Ventura, Abdülkadir Hazman, Sarit Bonfil’in makaleleri, İzmirli Şair Cem Seyhun Ünbay’ın, “Kırkmerdiven/Kırk fotoğraf” adlı şiiri sergiye farklı tat katmış.
“Söyler misiniz? nerede hani, Turşucu Liya’nın, Kavrikos’taki evi?/ hani nerede Bohor Habif’in Karataş Eczanesi/ Mösyö Gagin’in fotoğrafhanesi/ bak duruyor hala o eski piyanoda siyah-beyaz tuşlarda Madam Amati’nin elleri/ burnumuzda, yanı başımızda fırıncı Hidayet Abi’nin, peksimet kokulu hüneri…/ hani ak bezlerden süzülen, sübyelerin o has tadı? hani patlıcanlı boyozlar? artık, ne tadı var ne adı…/ bilen, anımsayan var mı şimdi, bizim Hayati’yi, hani asıl adı Hayim’i?”
Fotoğraf sanatçısı Selim Bonfil, eşi Sarit Bonfil, İzmir Yahudileri üzerine sözel çalışma yaparken tesadüfen aile albümlerinde Foto Gagin’nin fotoğraflarıyla karşılaştıklarını, Gagin’in Arjantin’de yaşayan akrabaları sayesinde fotoğraflara ulaştıklarını, tanıdık ailelerden temin ettikleri diğer fotoğraflarla 6 aylık çalışma sonucu sergiyi oluşturduklarını anlattı.
Sergide uzun süredir göremediğim dostlarımla karşılaştım. Dr. Siren Bora’yı, “İzmir’de Yahudiler Antik Smyrna’dan Günümüze” kitabındakimakalesi için kutladım.
“Foto Gagin Gözünden İzmir Yahudileri ve Karataş” adlı fotoğraf sergisinden diğer izleyiciler gibi ben de etkilendim. 21-25 Mart günlerinde ziyarete açık olacak sergiye emek veren Selim Bonfil ve ailesine, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. İzmir’in merkezi yerinde birçok anıya ev sahipliği yapmış Karataş evlerini çelik kafesle kapatıp yok oluşa terk etmek affedilmeyecek hatadır. Karataş evleri için dilerim çözüm üretilir…
Şair Cem Seyhun Ünbay’ın şiiriyle yazımı bitiriyorum.
“Molokomo’nun gücünde kim var şimdi, sorsak söyler mi, Labri’nin kahvesindekiler, ateşteki ciğer şişler…/ kulağımızda kaldı, Mösyö Jozepo’nun güvenli sesi o ki Asansör’ün her şeyi…/ ve kaç kişinin ağzında Dişçi Greşon’un dişleri? gülümsüyor bize, yıllar öncesinden matbaacı Mösyö Rafael’in Selamet Basımevi…/ hadi gidiyoruz, kalkalım artık/ bakın el sallıyor, uğurluyor bizi semtin eski büyükleri/ hepsi Musani Musafir Konuk’un öğrencisi yolcu ediyor bizleri/ Karataş’ta yaşıyor hala göçüp gidenlerin izleri…”