Belediye meclisi üyeleri

Çevre bilimleri uzmanı (geoekolog), “Nasıl bir yerel yönetim” kitabının yazarı Doç. Dr. Metin Erten’le, daha çok yerel yönetimler üzerine konuşuruz. Son telefon konuşmamızda, toplum olarak genelde belediye meclisi üyelerinden yana yapılan şikâyetleri, haklı olup olmadığımızı değerlendirdik. Bu arada telefonum çaldı, Konak Belediyesi Meclisi üyeleri Ali Peynirci ve Ahmet Yeniçırak aradı. Mahallelerde inceleme yaptıklarını, benimle Basmane hakkında konuşmak istediklerini söylediler. Daha önce de bölgenin sorunlarına ilgi gösteren, çok az sayıda meclis üyesiyle konuşma imkânım olmuştu.

Ertesi gün, değerli meclis üyeleri ve arkadaşları Kayhan Derya ile Basmane Altınpark’ta buluştuk. Birlikte Etiler, Faikpaşa, Altınordu, Akıncı, Pazaryeri, Yeni, Kurtuluş ve Sakarya mahallelerini dolaştık. Merkezde arkeopark olmayı bekleyen, bir zamanlar belediye güvenlik görevlilerinin nöbet tuttuğu, kentin tarihi birikimini sergileyen Altınpark kazı alanı konusunda kendilerini bilgilendirdim. Oradan, 1297 Sokak’ta, etrafı çelik perdeyle çevrili, enkaz haline gelen eski İzmir evini, hatalı restorasyonlar sonucunda mimari kimliğinden çok şeyler kaybeden Fettah Camii ve Haziresi’ni ziyaret ettik.

Oteller Sokağı’nda Nebahat Tabak Semt Merkezi’nin önünden geçerken, kendilerine günümüzde başkanlık makamı olarak kullanılan tarihi binanın öyküsünü anlattım... Meclis üyelerimiz, Hatuniye Parkı’nda pandemi kurallarına uymadan bir kap yemek için sıra olmuş kalabalıkları, 10 Eylül 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının coşkuyla geçtiği, bugün işgaller nedeniyle yürünemeyen Anafartalar Caddesi’nin durumunu yerinde gözlemledi. Osmanzade Yokuşu’na tırmanıp, duvarları yıkıldığı için savunmasız bırakılan tarihi sokakta yaşanan sefaleti, kamuya ait binanın ay-yıldız işli kapı ve pencerelerinin nasıl yağmalandığını gördüler; Tarık Dursun K.’nın çocukluk ve ilk gençlik yıllarında yaşadığı, çöplük olan, harabeye dönen evin, Osmanpaşa Konağı’nın fotoğraflarını çektiler.

Yolumuzun üzerinde olan Merdivenli Medrese’ye, müderrislerin mezarları olan hazireye ve onarım bekleyen minaresinin sıvaları dökülmüş Pazaryeri Camii’ne uğradık. Arka sokaklarda, depremin değil cehaletin yıktığı, ikinci örneği olmayan Kapanizade Konağı’nın ana kapısından geçip Namazgâh Hamamı önünde soluklandık. Soğuk ve yağmurlu günlerde, hamamın doğu cephesinde, çadırda kalan vatandaşın durumuna üzüldük. Gönül Sineması’nın halen ayakta duran perdesi, Sakarya Mahallesi’nde yağmalanan Rum okulu, çöplük içerisinde olan Sansino Sinagogu’ndan günümüze kalanlar, Asmalı Mescit’in çevresindeki düzensizlik, tonozlu ve gizemli yapı ile diğer yapılar ilgilerini çekti.
Kentin imarına ve kültürel mirasın korunmasına katkı vermek için çalışan, değerli meclis üyelerine güzel görüntüler gösteremediğim için üzgünüm. Tekrar buluşmak üzere sözleştik, ilgilerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum...