Orhan Beşikçi

Orhan Beşikçi

-

Tüm Yazıları

Bayram günü Basmane’nin arka sokaklarında yaşayan, Türkçeyi öğrenmiş Afrikalı çocuklarla konuştum. Göç yolculuğuna çıkmış yoksul insanlar, otellerden daha ucuza geldiği için, kalabalıklar halinde eski İzmir evlerinde yaşamayı ekonomik buluyorlar, aslında bu evlere ödedikleri kiralarla kentin sakin semtlerinde ev tutulabilirler. Ancak oradaki dairelerde kalabalıklar halinde yaşamalarına, Basmane’de olduğu gibi müsaade edilmez. Büyükler, İstanbul’dan geldiklerini orada rahat ortamlarda kaldıklarını, İzmir’de sağlık ve beslenme sorunları yaşadıklarını söylediler. Sayıları o kadar çoktu ki, Afrika Basmane’ye taşınmış gibiydi. Pencere korkuluklarına kurutmak için asılan elbiseler arasından bakan çocukların gözlerinde umutsuzluk vardı...

Haberin Devamı

Bayram günü Basmane

Aynı günlerde, fotoğraf sergisi için gittiğim Etz Hayim Sinagogu’nun ana elektrik kablosu çalındığı için iptal edilen resim sergisini gezemeyip geri dönenleri gördüm. Etiler Mahallesi’nde Aya Vukla Kilisesi’nin yanında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni yapılan parka dadanan hırsızlar, çocukların oyuncaklarını çalmışlar, hırsızlık olayları nasıl durdurulacak bilemiyorum... Anafartalar Caddesi, diğer günlerde olduğu gibi kalabalık ve karışıktı. Ramazan ayında, hijyenik olmayan şartlarda üretilen ürünlerin satışına karışan olmadı. Kirli plastik leğen içerisinde, müşterinin gözü önünde hazırlanan meyan kökü şerbetinin yapılıp satılması, Hindistan’daki Sokak satıcılarını aratmadı. Dönertaş Sebili’nin önünde, Hatuniye’de işgaller ve araç trafiği yayalara zor anlar yaşattı. Sokaklarda karşılaştığım dikkat yıkılacak tabelası asılı evlerde yaşanan eski bayramları hayal ettim. Çöplerin eşeklerle toplandığı yıllarda bile sokaklar günümüzde olduğu kadar kirli değildi. Tescilli-tescilsiz yapıların etrafını çevreleyen çelik perdelerin çevresindeki, aylardır toplanmayan çöplerin fotoğraflarını ilgililere göstermek için çektim. Konak Belediyesi tarafından Prof. Dr. Alim Şerif Onaran adı verilen sokağın hali içler acısıydı. 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Fakültesi kurucusu olan Onaran’ın resminin bulunduğu tabelaya boya atmışlar. Radyo ve Demokrasi Müzesi’nin önündeki Helenistik duvara asılan büyük ebatlı tabelada olduğu gibi, Kadın Müzesi’nin cephesine   asılan tabelayı müze binası ile uyumlu bulmadım. Tabelaların tarihi dokuya ve yönetmeliklere uygun şekilde asılması gerekirken, karşıma sokağa taşmış, estetik olmayan, dikey bir tabela çıktı. Dar sokaktan geçecek araçların binaya zarar verme olasılığı düşünülmemiş. Ayrıca ikinci tabelanın asılması için duvara açılan delikler, olduğu gibi bırakılmış... 1298 Sokak’ta sinema sahnesi düzenlenmesi için iş makineleriyle yapılan kazıdan çıkan toprak, müze tarafından denetlendi mi bilmiyorum. Malum, burası Helenistik, Roma ve Osmanlı yerleşkesi... Bayram günü, yıllardır ihmal edilen yukarı mahallelerde karşıma çıkan sefalet ve ilgisizlik, çok ödüllü Konak ilçesine yakışmıyor. İzmir üzerine araştırma yapan yazarın, kent içerisinde yaşanmaması gereken bu tür konuları kaleme alması düşündürücü ve üzücüdür...