Orhan Beşikçi

Orhan Beşikçi

-

Tüm Yazıları

Eski yıllarda şartname gereği kahvehanelerde masa üstleri mermer yapılır, müşteriler yere tükürmesin diye, masa altlarına emaye tükürük hokkaları konurdu. Her akşam tükürük hokkaları ve masalar yıkanır, kahvehane çalışanlarının yılda iki defa sağlık taraması yapılırdı. Meram Palas’ın bahçesinde yer alan kahvehanede, toprak sahada aşık ve meşe oyunları oynanır, çevre sakinleri bu oyunları izlemeye gelirlerdi. Emniyet Oteli’nin altındaki nargile kahveha-nesine, sessizliği sevenler giderdi. Tevfik Paşa Konağı’nın yakınlarındaki kahvehanede Gazi Mustafa Kemal’in kahve içtiği, 20. yüzyılın başlarında otel olarak inşa edilen Emniyet Oteli’nde (Cihan Palas’ta) bir gece kaldığı söylenir... “Gazi Mustafa Kemal’in odasına kahveyi dedem götürdü” diyen, Cihan Palas’ta çalışmış, garsonun torunu bu söylentinin kaynağıdır...

Haberin Devamı

Muzaffer’in kahvehanesi, hasır üstüne oturup nargile içenlerin kahvehanesiydi. Hasır üzerinde ayakkabılar çıkarılır, garsonlar hasırlara basmadan kenardan nargile ateşini değiştirirlerdi. Eski İzmir Belediye Başkanı İhsan Alyanak’ın babası Osman Alyanak tarafından işletilen, Altınpark Kahvehanesi, siyasilerin seçim döneminde propaganda yapmaya geldiği kahvehaneydi. Gramofonu, nargilesi, havuzlu bahçesiyle ünlüydü. İş Bankası’nın bulunduğu yerdeki Müveddet Kahvehanesi daha çok, İzmir’e iş takibine gelen yabancıların oturduğu kahvehaneydi.

“Ellibeşer” diye yanıtlamış

Müzisyenler Kahvehanesi’nde sahneye çıkmaya hazır vaziyette, elinde çalgı aletiyle iş bekleyen müzisyenler gördüm. Müzik hayatına dede mesleği zurnayla başlayıp, ünlü şarkıcıların konserlerinde saksafon ve klarnet çalan müzisyenler tanıdım. Müzisyenler, düğün ve şenliklerde ortaya atılan paraya ‘alatura’, bu parayı aralarında paylaştıran kişiye ‘alaturacı’ derler. Kemancı Sadık, ortada toplanan parayı, kaleme deftere gerek duymadan kafasından yaptığı hesapla anında, onbeşer, yirmibeşer, ellişer diyerek arkadaşlarıyla paylaşırmış. Şoför ehliyeti almak için ilkokul bitirme sınavında 275’i 5’e bölmesini istemişler, alaturkacılıktan gelme alışkanlıkla soruyu “Ellibeşer” diye yanıtlamış ve diplomasını almış. Sabahları çay içtiğim Çoban Kahvehanesi de faal durumda. Kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda, ağzında yara çıkmış, diline diken batmış, arı sokmuş, yemini yiyemeyen hayvanın boğazından içeriye hazırladığı yumuşak ot topunu ustaca itip onu doyuran çobanlarla yaptığım sohbeti, fırın, lokanta, inşaat, otel ve benzeri meslek insanlarının müdavimi olduğu kahvehaneleri anlatmayı başka bir güne bırakıyorum.
İyi pazarlar...