Meslekleri gereği antikacıların elinden iç ve dış mekanlarda kullanılmış sayısız eşya ve obje gelip geçer.
Biblolar, gramofon, taş plaklar, tabak, bardak, kaşık, çatal, çeşm-i bülbül, şerbetlik, reçellik, lokumluk, çay takımları, vazolar, çini soba, leğen, ibrik, fener, mangal, halı, kilim, saat, silah, kama, kılıç, madalya, fotoğraf makineleri, parfüm şişeleri, aile fotoğrafları, efemeralar, mobilyalı salon saatleri, çerçeveli taş ayna, büfe, konsol, masa sandalye, koltuk, karyola, sehpa, gardırop, bakır tencereler, sefertasları...
Rengarenk çeşitli formlarda gaz lambaları, aydınlatmanın havagazıyla yapıldığı yıllardan kalma kristal avizeler, daha önceki dönemlerde kullanılan şamdan ve mumluk ve yağ kandilleri...
Elektriğin icat edilmediği yıllarda hayırsever İzmirliler cami ve mescitlerin aydınlatılması için yardımda bulunmuşlar. Şeyh Mahallesi’nde oturan Hacı Osman Efendi, Kebapçılar Sokağı’nda Hisar Camii civarında, Odun Pazarı mevkiinde bulunan dükkanının kira gelirlerinden 10 hisseden iki hissesini adı geçen dükkanın tamir onarım ve diğer bakım giderlerine, diğer hisselerini Hatuniye Camii’nin aydınlatmasına vakfetmiş.
Sayfada yayımladığım siyah beyaz fotoğraf, 1922 yılında Kestelli 76 numarada faaliyet gösteren mobilya atölyesinde çekilmiş.
Ahşaba şekil veren sanatkar ustalar, imal ettikleri büfeyi müşteriye teslim etmeden önce eserlerinin önünde fotoğraf çektirmişler. 96 yıl sonra bu büfe ustalarının fotoğrafıyla birlikte yeni sahibiyle buluşmak üzere antikacı Cem Üsküp’ün dükkanına gelmiş.
Kenarda sessizce bekleyen ustalarının ve kullananların elinin değdiği eşyalar, ait olduğu yerlerden uzaklaşıp başka adreslerde yaşamaya devam edecekler.
İsimsiz ustaların alın teri döktüğü anı yüklü eşya ve objeleri görmek için antikacıları ziyaret etmenizi öneririm. Vitrinlerde ve raflarda eski İzmir’i göreceksiniz, iyi pazarlar.
Not: Aniden oluşan göz rahatsızlığımı başarılı ameliyatla tedavi eden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Afrashi ve yardımcılarına, klinik çalışanlarına, rahatsızlığımla ilgilenen Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, Prof. Dr. Nevin Turgay’a, Dr. Hayriye Koçanaoğulları’na, geçmiş olsun dileklerini ileten bütün dostlara teşekkür ederim.