Tüm cinsel bozukluklar, esas olarak üç ana gruptan oluşmaktadırlar. Bunlar;
1- Parafililer
2- Cinsel kimlik bozuklukları (transseksüalite)
3- Cinsel işlev bozuklukları
Parafili
Parafililer temel olarak bir kişinin cinsel açıdan uyarılabilmesi için, alışılmadık nesneler, eylemler ya da durumları içeren tekrarlayıcı ve yoğun cinsel dürtü, fantezi ve davranışlara gereksinim duyması ile ortaya çıkan bozukluklardır.
· Egzibisyonizm (teşhircilik)
Günümüzde cinsellik tabu olmaktan çıkamamış bir konudur. Konuşulmaktan çekinilen, utanılan bir konuda sorun yaşandığında bunu dillendirmek ve çözüm arayışına girmekte çiftler için zordur. Vajinismus çiftleri bu gerçekle karşılaştığında kendilerini yalnız hissederler. Sanki bu sorunu yaşayan tek çift kendileriymiş gibi bir düşünceye kapılırlar. Oysa vajinismus en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Fobik bir semptom olan vajinismusun verdiği en belirgin özellikse hastalıkla yüzleşmekten kaçmak ve tedaviyi sürekli erteleme isteğidir. Oysa vajinismus tedavisi geciktirildikçe çiftlerin yaşam kalitesi düşmekte ve ilişki yıpranmaya başlar.
Vajinismus kadını için bu yaşananlar özgüven konusunda ciddi yaralanmalara neden olmaktadır. Kendini eksik ve yetersiz görmeye başlar. İş hayatında, sosyal hayatında sürekli olarak zihnini meşgul eden ve enerjiyi düşüren bir konu olarak yer alır. Bu durum erkek eşe karşı mahcubiyet veya tam tersi agresif bir tutuma girilmesine neden olabilmektedir. Sonucu birleşme
İstenildiği halde ilişkiye girememek olan vajinismus, bu sorunu yaşayan çiftlerin mutlu başlangıçlarına gölge düşürmektedir. Sevgilerini evlilikle taçlandıran çiftlerin hemen hiçbiri vajinismusu hesaba katmamaktadır. İlk cinsel deneyim yaşanacağı sırada bu tatsız gerçek kendini gösterir ve çiftler ilk hayal kırıklıklarını yaşarlar.
Kültürel olarak cinselliğin “ayıp, kirli, günah” sayıldığı bir ortamda ve bu imajlarla büyütülen kız çocuklarının, ilk cinsel deneyimleri sırasında korku ve endişeye kapılmaları da oldukça normaldir. Cinsel kimlik yaşının geliştiği dönemlerde kulaktan kulağa anlatılan abartılmış ilk gece hikayeleri de bu korkunun daha da büyümesine neden olmaktadır.
Bu etkenlerle şekillenen cinsellik algısı, ilk gecede vajinismus olarak kendini göstermektedir. Vajinismus, evliliğin her alanına etki eden bir durumdur. Öncelikle özellikle erkek eşin, eşinin sevgisini sorgulaması, verilen tepkilerin şahsına yapıldığına dair düşüncelerle gerilimler başlayabilmektedir. Oysa vajinismusta birleşmeye karşı verilen tepkilerin hiçbiri eşe yönelik değildir. Bu farkındalığa ulaşana kadar geçen sürede eşlerin birbirlerini yıpratmaları söz konusu olabilmektedir.
Tatmin
Vajina içerisinde yer alan kasların istemsiz kasılması sonucu birleşmenin gerçekleşememesi ya da ağrılı ve acılı gerçekleşmesine olan vajinismus tedavi edilmediğinde cinsel ilgi kaybına neden olabilmektedir.
Vajinismus kadınlarının yaşadığı birleşmeyle ilgili olan bu fobik tepki zaman içerisinde cinselliğe dair tüm imajların zayıflamasına neden olabilmektedir. Birçok vajinismus kadını ön sevişme veya klitoral orgazmla ilgili sorun yaşamaz. Cinsel uyarılma sırasında vajinal ıslanma gerçekleşir. Birleşme sırası geldiğinde alınan hazlar yerini korku, endişeye, kuruluk ve kasılmalara bırakır. Haz duygusunun hemen arkasından gelen bu fobik yüzleşme, zihin tarafından diğer hazların da zayıflamasına, ilginin azalmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak hiç kimse fobisiyle karşılaşmak istemez.
Genel olarak bakıldığında vajinismuslarda görülen cinsel isteksizliğin temelinde, “sonu birleşmeye gidecek” korkusu yatar. Birleşme kaygısı olmayan dokunuşlarda ve sevişmelerde vajinismuslar cinsel haz alabilmektedir.
Birleşme kaygısından kaynaklanan cinsel ilgi kaybı zaman içerisinde çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına, yabancılaşmasına, paylaşımlarının azalmasına da neden olmaktadır.
Vajinismus ülkemizde en sık rastlanan cinsel işlev bozukluklarındandır. Hemen her on kadından ikisinde görülen vajinismus, istemsiz kasılmalardan dolayı birleşmenin sağlanamamasıdır.
Vajinismus bilimsel yöntemlerle ve kısa sürede kalıcı olarak tedavi edilebilmektedir. Vajinismus tedavisine başlamadan önce doğru tanının konulması için jinekolojik muayene yapılması gerekir. Jinekolojik muayene vajinismus hastalarına özel olarak hiçbir acı veya ağrı olmadan gerçekleşir. Anatomik yapıda var olan herhangi bir anomali, tedavinin metodunu belirlemede önemli rol oynar.
Vajinismus tedavisinde yaygın olarak uygulanan parmak egzersizleri, vajinismuslu kadınlar açısından devamlılığı zor ve konforsuz bir yöntemdir. Birçok vajinismus kadını, parmak egzersizlerini yapamayıp tedavisini yarıda bırakmaktadır. Bu durum iyileşmeye olan inancı zayıflatır. Bu nedenlerden dolayı parmak egzersizlerini önermemekteyiz.
Günümüzün en modern ve konforlu vajinismus tedavileri, bilişsel cinsel ve davranışsal cinsel terapilerdir. Cinselliğe, vajinaya, ilk geceye dair edinilmiş yanlış bilgilerin doğrularıyla yapılandırılmasını sağlayan bilişsel cinsel terapi, davranışsal cinsel terapiyle kombine
Vajinismus, ülkemizde en çok görülen kadın cinsel işlev bozukluklarından biridir. Vajinanın 1/3 lük kısmında bulunan pelvik kasların istemsiz kasılması sonucu ilişkiye girememek ve vajina içerisine hiçbir yabancı nesneyi alamamaktır.
Vajinismusu ortaya çıkaran faktörler büyük oranda psikolojiktir. Kadının, vajina içine bir şeyin girmesiyle ilgili oluşturduğu “acı olacak” beklentisi bu semptomun ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Kişinin bir davranış veya eylemle ilgili oluşturduğu yoğun beklentiler, zihinde negatif otohipnoz olarak etki etmeye başlar. Kişi sürekli olumsuz düşünerek kaygılarını ve inançlarını pekiştirdikçe otohipnoz etkisi artarak devam eder. Bu etkilerden kurtulmak için dil kalıplarını ve düşünce yönetimini pozitife çevirmek yaşam konforunuzu arttıracaktır.
Vajinismus tedavisinde hipnoterapi, tek başına bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte oldukça faydalı bir destekleyicidir. Vajinismus semptomu görülen kişilerin fobik düzeyde olan kaygılarını azaltmak, tedaviye olan inancın arttırılması, motivasyonu yükseltmek, geçmiş travmalarla baş etmek için kullanılan bilimsel bir yöntemdir.
Hipnoterapiyle birlikte hem tedavi sürecinde hem tedavi sonrası süreçte
Vajinismus, kadının bedeninde kopan fırtınaların gözlemlenen halidir. Tüm bu olanlar sırasında durumu anlamlandırmaya çalışan erkek eş için de vajinismus oldukça zorlu bir süreçtir. Evliliğe giden yolda kurulan hayaller, oluşturulan beklentilerin belki de en sert şekilde duvara tosladığı anları yaşar vajinismus erkeği.
Yetiştirilme tarzı ve kültürel etkilerle kadın cinselliği hakkında yeterince bilgi sahibi olmamak, vajinismusla karşılaşıldığında anlaşılması oldukça zor bir tablo ortaya koyar.
Vajinismusla karşılaşan erkekler için sorularla dolu süreç başlamış olur. Yok sayma, vajinismus erkeklerinin genellikle yaşadığı ilk evredir. Düğün hazırlıkları yorgunluğu, eşin ailesinden ayrılmasının verdiği duygusal ama geçici bir tepki olduğuna dair düşünceler gelişir. İlerleyen günlerde başarısız denemeler devam ettikçe soruların kapsamı değişmeye başlar. Eşin verdiği tepkiler şahsına mı? Eşi onu gerçekten seviyor mu? Eşinin unutamadığı biri mi var? Uzayıp giden birçok soru...
Bu soruların devamında araştırmalar başlar. Yaşanan bu tatsız süreç bir isim bulur. Bu tatsızlığın adıdır vajinismus ve ikinci evre olan kabullenme başlar. “Evet, bu bir hastalık ve birçok çift bu
Vajinismusun ilk temelleri cinsel kimlik yaşının geliştiği dönemlerde atılmaya başlar. Cinsel kimliğin geliştiği yaşlarda çevreden alınan her türlü mesaj, cinsellikle ilgili geliştirdiğimiz yargıların temelini atmaktadır.
Cinsellikle ilgili olumsuz her tip mesaj zihinde kaydedilir ve istemsiz bir şekilde olumsuz bir yargı olarak hayatın bir parçası olur. Bu nedenle farkında olmadan kendi cinsel kimliğimizin oluşmasında çevresel etkenler ağır basmaktadır.
Vajinismus semptomu yaşayan hemen birçok kadının ortak özelliği, cinselliğe karşı ilgisiz olunmasıdır. Cinsellikle ilgili konuşmalardan uzak durmak, dinlememek, dinlerken bile istemsizce bacaklarını kasmak... Cinsel dürtüleri normal işleyen ama birleşmeye karşı fobik tepki geliştirenler de vardır.
Vajinismus semptomlarını kendi iç gözlemleriyle fark edebilen birçok kadın vardır. Bununla birlikte tedaviyle ilgili bahane bulma ve zamana bırakma eğilimi oldukça sık görülmektedir. Vajinismus tedavisi için en iyi zamanlama, semptomların ilk fark edildiği evredir. Semptomlarla sıklıkla karşılaşmak, semptomların daha dirençli olmasına