TIRNAK BATIĞI NEDİR?
Tırnak batığında, genellikle tırnak kenarları (tırnağın yanları) bükülür ve derinin içine doğru büyür. Tırnağın bu ‘kazısı’ sıklıkla parmakta ağrı, kırmızılık, şişme ve sıcaklık yaratarak deriyi rahatsız eder.
Eğer tırnak batığı deride bir kesiğe neden olduysa, bakteri girebilir ve bölgede göze çarpan kötü kokulu ve drenajlı enfeksiyona neden olabilir. Buna rağmen, parmak ağrılı, kırmızı, şiş, ya da sıcak olmasa bile tırnak deriye batıp enfeksiyon geliştirebilir.
NEDENLERİ
Kalıtım: Bir çok insanda tırnak batığı eğilimi kalıtım yoluyla geçmektedir.
Travma: Bazen tırnak batıkları, parmağı taşa çarpma, parmağınızın üstüne bir nesne düşürme ya da koşmak ve tekme atmak gibi parmağa baskı uygulayacak aktivitelerle uğraşmadan kaynaklanan travmaların sonucu olabilir.
Yanlış tırnak kesim: Tırnak batığının en yaygın nedeni tırnağınızı çok kısa kesmenizdir. Bu da tırnağın kenarındaki derinin, tırnağın üzerine kıvrılmasına ortam hazırlar.
1.Hallux Valgus hastalığının (ayak baş parmak kemik çıkıntısı) kadınlarda daha fazla oranda görülmektedir.
Hallux Valgus hastalığının tam Türkçesi ayak baş parmağının dışarı doğru eğilmesi demektir. Halk arasında bu hastalık "ayak baş parmak çıkıntısı" veya "bunyon" olarak bilinir. Bu hastalıkta ayağın birinci parmağının tarak kemiğinin içeri doğru, baş parmak kemiğinin de dışarı doğru eğilmesiyle bir köşe yapması ve köşe noktasından da kemiğin çıkıntılı bir hal almasıdır. Bu hastalık genellikle erken yaşta çok hafif düzeyde başlar, zaman içinde ilerleyerek daha ciddi bir hal alır. Belli bir açıyı aştığı zaman hastanın hayat kalitesini düşürücü, ağrı yapıcı, yürümesini ve ayakkabı giymesini zorlaştırıcı semptomlar oluşturmaya başlar.
2.Hallux valgus hastalığında parmak arası silikonlar tedavi edici midir?
Git gide deforme olmuş başparmak kemiğinin dış yüzeyindeki ciltte gözle görülür bir kızarıklık, şişlik ve enflamasyon gözlemlenir. Kişiler ayakkabı giyerken ve yürürken ağrı, acı ve uyuşma hissederler. Silikon aparatlar, ayakkabının cilde ve enflamasyon bölgesine yaptığı baskıyı kısa süre ile önleyici ve rahatlatıcı olabilirler, ancak bu rahatlama hissi
Günümüzde teknolojinin de yardımı ile boy kısalığı (cücelik), bacak kemiklerinden ve gerekirse kol kemiklerinden yapılan uzatma ile tedavi edilebilmektedir. Aynı teknoloji, kırık veya enfeksiyon nedeniyle oluşmuş kemik kısalıklarının ve eğriliklerinin tedavisinde de başarıyla uygulanmaktadır.
Düzeltilecek veya uzatılacak kemiğe dışarıdan karbon veya özel alaşımdan yapılmış halkalar teller yardımıyla tutturulur ve kemik yavaş yavaş kademeli olarak düzeltilir ve/veya uzatılır.
Bu cihaz aylarca kolda veya bacakta takılı kalabilir ve bakım gerektirir. Bu süreç hasta için sanıldığından daha rahat geçmektedir çünkü cihaz takılı iken hastalar ayaklarını basarak değnekler yardımı ile yürüyebilirler.
Oldukça başarılı sonuçlar aldığımız bu yöntemle geçmişte tedavisi olmayan bir çok sakatlık düzeltilebilmektir.
Boy uzatma ameliyatları Femur ve Tibia'lardan yapılmaktadır. Femur'lardan yaklaşık 8 cm kadar, Tibia'lardan da 7 cm kadar uzama ile toplamda 15 cm civarı boy uzaması gerçekleşmektedir.
Op.Dr. Gökçe MIKYetişkin ve Pediyatrik Ortopedi Uzmanı
www.gokcemik.com
Yaşlılarda genellikle basit düşmelerle veya osteoporoz (kemik erimesi ) etkisiyle, gençlerde ise genellikle düşme, kayak kazası, trafik kazası gibi travmalarla meydana gelir Osteoporoz yani kemik erimesinin özellikle kadınlarda menopoz dönemi sonrası daha sık görülmesi, yaşlılık döneminde oluşan kalça kırıklarının önemli bir oranının kadınlarda yaygın oluşunun sebebidir.
Sağlıklı yapısını ve gücünü yitiren kemik, yaşlı bir hastanın, en basit haliyle evde ayağının bir yere takılarak düşmesi sonucu kolaylıkla kırılabilmektedir.Yaşlılıkla birlikte gelişen reflekslerde yavaşlama ve kas güçlerinde azalma ve bazen düzensiz tansiyon durumu, kişileri düşmeye ve dolayısıyla kırık riskine daha açık hale getirir.
Sebebi her ne olursa olsun, gerçekleşmiş bir kalça kırığında kemik yerinden oynamış ise tanı koymak oldukça kolaydır, hastanın kendisi ya da yakınları dahi bu durumu fark edebilir. Çünkü hasta yürüyemez ve yapacağı her harekette kalçada artan ani ve çok şiddetli ağrı olur. Ancak kırıkta herhangi bir kayma söz konusu değilse, hasta aksayarak da olsa yürüyebilir ve çok şiddetli bir ağrı hissetmeyebilir. Kesin tanı için, muayene, röntgen görüntüleri ve gerekirse tomografiye ihtiyaç
Yürümeye yeni başlayan çocuklarda parmak ucu yürüyüşü oldukça sık rastlanan bir durumdur ve genellikle 2 yaş itibariyle düzelme görürüz, ancak elbette bazı durumlarda parmak ucu yürüyüşü kalıcı olabilir.
Şayet çocuğunuz arada sırada parmak ucuna basarak yürüyor ve çoğu zaman topuğuna basarak yürüyor ise bundan endişe etmeyiz. Bu durum her hangi bir problemi işaret etmez ve normal çocuklarda da görülebilir.
Fakat 2 yaşından sonra hemen her zaman parmaklarının ucuna basarak yürüdüğü gözlenen çocuklar mutlaka bir uzman doktor tarafından görülmelidirler. Muayene esnasında bu durumun bir hastalık nedeni ile olup olmadığı kesinlik kazanır.
Yaşça daha büyük çocuklarda parmak ucuna basarak yürüme ve bunun tek taraflı olması hâli serabral palsi (beyin felci) , duchenne musküler distrofi, miyopati, nöropati, spinal disrafizm ya da otizm gibi gelişimsel bozukluklar veya nörolojik hastalıkların bulgusu olabilir.
Diğer bakımlardan sağlıklı bir çocukta kalıcı parmak ucu yürüyüşü, seri alçılama yöntemiyle tedavi edilir. Eğer durum ileri düzeyde ise cerrahi tedavi gerektirir.
Parmak ucunda yürümeye yol açan bir diğer durum ise aşil tendonu kısalığıdır ve bunun da tedavisi yine seri alçılama i
TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE DOĞAL ÇÖZÜMLER
Yürürken ayak kemerinin aşağı doğru yaylanmasını sağlayan Plantar Fasya adlı kasın, ayağımıza binen yükleri absorbe edici görevi vardır. Bu kasa aşırı yüklenmeler olduğu takdirde, kasta hasar ve küçük yırtıklar ortaya çıkar. Hasarlar sonucu inflamasyon oluşur; ağrı ve hassasiyet gelişir. Bu durumun sıklıkla tekrar etmesi, Plantar Fasya kasının kalınlaşmasına, esnekliğin kaybolmasına ve en sonunda da burada kalsiyum birikmesine yol açar. Röntgenlerde gördüğümüz diken şeklindeki görüntü tam da bu şekilde oluşur.
Topuk dikeni hastalığı, topuk ağrılarının en yaygın nedenidir. Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon kişi bu hastalıktan tedavi olmaktadır.
· Sert yüzeyde koşu, jogging, zıplama içeren faaliyetleri aşırı yapmak,
· Ayak kemerini desteklemeyen ayakkabılar giymek, örneğin babet, sandalet, parmak arası terlik, çok yüksek topuklu ayakkabılar gibi,
· Aksayarak yürüme,
· Aşırı kilo, obezite,
· Düz tabanlık veya yüksek kemerli ayak,
Gonartroz, diz ekleminde oluşan kıkırdak kaybı hastalığıdır. Halk arasında "Kireçlenme" olarak bilinir ve yarattığı algı diz ekleminde bir birikme şeklinde olsa da, gerçekte kıkırdakta bir kayıp söz konusudur.
Kireçlenme'nin Sebepleri Nelerdir?
Genetik faktörler, aşırı kilo, genel eklem gevşekliği ve yaşlanma gibi temel etkenlerin yanısıra, kazaya bağlı gibi bir travma sonucu oluşan eklem içi kırık, geçirilmiş enfeksiyon, menisküs ve ön çapraz bağ yaralanmaları ve romatoid artrit gibi iltihaplı eklem hastalıkları kireçlenmeye sebep olan etkenlerdir ve her hastada kireçlenmenin derecesi farklıdır.
Peki Diz Kireçlenmesi (Gonartroz) Nasıl Tanınır?
Diz kireçlenmesi yavaş ilerler.Genellikle başlarda merdiven inip çıkarken ve dizlerin bükülmesiyle hissedilen ağrı, ilerleyen yıllarda hastanın günlük basit aktivitelerinde dahi görülebilmektedir. Daha ileri yıllarda ise, yaşlanma dolayısıyla kas güçsüzlükleri nedeniyle yürüme daha da zor hale gelir. Zamanla her iki bacak içe çarpık hale gelir ve günlük aktiviteleri yapmak dahi zorlaşır. Çok ileri seviyeye ulaşmış diz kireçlenmesinde ise hasta, koltuk değneği, yürüteç (walker), tekerlekli sandalye ile günlük yaşamını idame
Gonartroz’da diz içine değişik ilaçlar verilebilir. Uygun şekilde yapıldığında sıklıkla can acıtıcı bir uygulama değildir. Enjeksiyondan önce lokal anestezi yapmaya gerek olmasa da, iğneyi batırdığımız yere enjeksiyonun hemen öncesinde soğutucu sprey ile uyuşturma işlemi yapmaktayız. Enjeksiyon yapıldıktan sonraki bir kaç günde eklemde bir dolgunluk hissi ve sızlama yaşanabilir, bu durum normaldir ve geçicidir.
Diz içine enjeksiyonla verilebilen maddeler genel olarak Kortikosteroidler (kortizon) ve “kıkırdak koruyucu ajan” adı da verilen Hyalüronik Asit’tir.
Hyalüronik Asit enjeksiyonları da kendi aralarında “düşük moleküler ağırlıklı” ve “yüksek moleküler ağırlıklı” olarak ikiye ayrılır. Hem daha uzun süre etkili olması hem de hastalıkta daha efektif sonuç vermesi nedeniyle son yıllarda yüksek moleküler ağırlıklı olan daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bunların yanı sıra, PRP enjeksiyonu da kireçlenme tedavisi olarak dünyada bir süre denenmiş ama beklenen ölçüde iyi sonuçlar alınamadığından tedavideki geçerliliğini yitirmiştir.
Hyalüronik Asit Nasıl İşler?
Kireçlenmenin neden olduğu ağrının belli bir süre azalmasına yardımcı olur ve böylece hastanın hayat