Bir zamanlar bahçesinde pek çok nar ağacı bulunan bir adam vardı. Güzün büyük bir kısmında narları evinin önüne gümüş siniler içine koyar ve sinilerin üzerine kendi eliyle yazdığı levhalar koyardı: ‘Bir tane al; karşılıksızdır. Afiyet olsun.”
Ancak insanlar sinilerin yanından geçip gider; hiç kimse narlardan almazdı.
O zaman adam kendi kendine uzun uzun düşündü. Sonunda ertesi güz narları evinin önüne gümüş siniler içinde koymadı. Fakat büyük harflerle yazdığı şu levhayı kapısına astı: ‘Bu ülkenin ürettiği en iyi narlar burada. Fakat style="margin: 0px;">style="margin: 0px;">
Öyle değil midir? Bir şeyi hiç karşılıksız yapıyorsanız bırakın bir teşekkürü, kıymetini bilen çok az oluyor. Sanırım bunun sonsuza dek akacağını sanıyorlar.
Eğer siz değerini bilmezseniz bir süre sonra ellerinizden uçar gider ve bedel ödemek zorunda kalırsınız.
Derler ya hani iyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir!
Sonuçta buna çok fazla takılmamak lazım aslında. Yapılan hiç bir şey karşılıksız kalmaz.
Bakın Kuranda Rahman suresinde ne diyor:
Bir zamanlar bahçesinde pek çok nar ağacı bulunan bir adam vardı. Güzün büyük bir kısmında narları evinin önüne gümüş siniler içine koyar ve sinilerin üzerine kendi eliyle yazdığı levhalar koyardı: ‘Bir tane al; karşılıksızdır. Afiyet olsun.”
Ancak insanlar sinilerin yanından geçip gider; hiç kimse narlardan almazdı.
O zaman adam kendi kendine uzun uzun düşündü. Sonunda ertesi güz narları evinin önüne gümüş siniler içinde koymadı. Fakat büyük harflerle yazdığı şu levhayı kapısına astı:
‘Bu ülkenin ürettiği en iyi narlar burada. Fakat'
Öyle değil midir? Bir şeyi hiç karşılıksız yapıyorsanız bırakın bir teşekkürü, kıymetini bilen çok az oluyor. Sanırım bunun sonsuza dek akacağını sanıyorlar.
Eğer siz değerini bilmezseniz bir süre sonra ellerinizden uçar gider ve bedel ödemek zorunda kalırsınız.
Derler ya hani "iyilik yap denize at balık bilmezse halıik bilir!"
Aslında buna çokta takılmamak lazım..
Evliliği bir sanata benzeten Selin Özkök Karacehennem mutlu evliliğin sırlarını anlatmış.
Baştan uyarayım Selin hanımın verdiği öneriler daha çok kadınlara yöneliktir. Sonra bana tepki yorumları yazmayın "Vay efendim neden hep ben yapıyormuşum" diye.. :)
"...Yuvayı dişi kuş yapar o yüzden akıllı bir kadın erkeği nasıl yöneteceğini bilmelidir" der Selin hanım. Bu arada kendisi Aile ve ilişki terapistidir.
Ona göre evliliğin 13 altın kuralı şöyle:
1-Daima neşeli bakımlı, pozitif görünün. Güzel kokun temiz olun, en baştan çıkarıcı kıyafetleri kocanız için giyin.
2-Münakaşalarda yapıcı, arabulucu, şahsiyetli olun fakat ısrarcı olmayın. Sakın aşağılamayın, erkeklik ve kazancı ile ilgili bir şey söylemeyin.
9.7.2017 Pazar günü 07:08 de Oğlak burcunda bir dolunay gerçekleşecek.
Bu dolunayın bazıları üzerinde biraz huzursuzluk veren etkisi olabilir. Söz konusu Satürn olunca sıkan ve daraltan etkileri dolayısıyla birde Dolunayın negatif yöndeki enerjisi ile bir araya gelince aman diyorum !!! Tabi böyle dendi diye kendimizi karalara bağlamıyor-her zaman için bunları bir uyarı olarak dikkate alıyoruz. Zaten Astrolojiyi en çokta bu bağlamda seviyorum. Meteroloji gibi... Hava durumunu öğrenir yağmur varsa şemsiyenizi alır çıkarsınız, almazsanız ıslanırsınız. Astrolojide de olası olumsuz gezegen durumlarını öğrenir ona göre tedbirinizi alırsınız.Tercih sizin!
Bazen baktım bir konu sarpa sarıyor eşime derim ki "Bunun sonu kötü biter.. :) Astrolojik olarak gergin bir dönem istersen birbirimize hiiiç bulaşmayalım." :)
Valla hiç hafife almayın, eskiler bu dönemlerde suskunluk orucu tutarlarmış ki aman o gerginlikle istemediğim bir şey söylerim de geri dönüşü olmayan kavgalara, tartışmalara yol açarım diye...
Hindistanlı Araştırmacı C.P Thakur'a göre dolunay günlerindeki şiddet olaylarının artış sebebi insan vücudundaki gel gitler. Ay ın insan üzerindeki çekim gücü ile insan
Son yıllarda tanıştığımız adından sıklıkla bahsedilen bir konu bu.
BİLİNÇALTI TEMİZLİĞİ!
Temizlik denildiğinde bir arınmışlık hissi verdiği için bilinçaltı temizliği diyoruz. Bunun dışında bilinçaltında bir silme işlemi gerçekleşmiyor. Böyle bir şey olması mümkün değil. Bunun için hafızanızın silinmesi gerek! Buna daha çok bilinçaltını yeniden programlama diyebiliriz.Tam olarak olan şu aslında, olumsuz duygulara yüklediğiniz anlamlar değişiyor.
Bir değişim-dönüşüm söz konusu. Olumsuz bir kaydı pozitife çevirmek. Korku enerjisini sevgi enerjisine dönüştürmek. Bu mümkün mü? Mümkün!
Çekirdek inanç dediğimiz şey doğduğumuz andan itibaren ailemiz veya çevremizden aldığımız bilinçaltına attığımız düşünce kalıplarıdır. Her çekirdek inancın kökenine indiğinizde buna sebep olan mutlaka bir olay vardır.
Öncelikle kişinin bunun farkında olması ve kendi istemesi gerekiyor. Bir başkası için yapılamaz.
Bir başkası sizin adınıza bilinçaltı temizliği yaptığını söylüyorsa da üzgünüm ama çok fena kandırıyorlar.
Bir çoğunuz bilinçle, bir kısmımız da farkında olmadan iç güdüsel olarak arınma çalışmaları içerisinde..
Önceki Esma Enerjileri yazımda doğduğumuz ana denk gelen bazı gezegen açılarına maruz kaldığımız için o gezegenlerin sahip olduğu enerjiler bizim karakteristik özelliğimizi oluşturuyor.
Hepimiz dünyaya gelirken ilahi planda deneyimleyeceğimiz bir takım konular bizim sınavımız olarak ön plana çıkıyor. Yaşam planımızda bizi zorlayan tüm derslerimiz de bu zayıf eksik noktalarımızdan geliyor dedik...
İşte Astrolojik haritalarımız ise bu konuyla ilgili bize ışık tutuyor. Gezegen açıları ve yıldızlar üzerinden potansiyellerimizi görebilir başımıza gelebilecek olayların ipuçlarını verir.
Bunu neye göre anlıyoruz? Gezegenlerin Doğum haritamızda yerleştiği evlere göre.. Çünkü tüm bu evlerin bir anlamı var ve hangi gezegen hangi eve yerleştiyse bu gezegenin sahip olduğu özelliklere göre bir enerji alıyor. Bu da bizim yaşamımıza yansıyor.
Örneğin; 2. eviniz maddi imkanlarla ilgilidir ve bu eve yerleşmiş Satürn Para kazanma yolunda zorlu sınavlar verdirir. Satürn kısıtlayıcı etkisi ile sizin hayatınız boyunca maddiyatla ilgili sıkıntılar yaşayabileceğinize işaret eder. Bu evde bulunan Jüpiter ise tam tersi para kazanma konusunda çok büyük şanslara sahip olur.
Ya da 7. evinize
9 Haziranda 16:11 de Yay burcunda bir Dolunay gerçekleşecek
Enerji çok yoğun ve güçlü olduğu için her zaman olduğu gibi bu enerjiyi hastalıklarımızı şifalandırmak için kullanabiliriz.
Bel, omurga ve damarlarla ilgili rahatsızlıklarımıza çalışmak olumlu netice verir. Bunun yanında tüm rahatsızlıklarımız için çalışabiliriz tabii..
Dolunay zamanları tamamlanmayı temsil eder. Ayın kuvvetli ışığı bilinçaltınızı aydınlattığı için farkındalığınız yüksektir. Bilinçaltında sizi rahatsız eden duygu ve düşüncelerden arınmak için uygun ve destekleyici enerjiler verir.
Dolunay enerjisi duyguları tetiklediği için geçmişle ilgili öfke kızgınlık duyguları ortaya çıkabilir.
Ben dolunay zamanlarında duyguları yazıp yakmanın çok iyi geldiğine inanıyorum. İnanılmaz dönüştürücü bir etkisi var. Her zaman anlatıyoruz ama mutlaka ilk defa görenler oluyor. Nasıl yapmalıyız diye?
Sizi rahatsız eden korku, öfke duygularınızı bir kağıda yazıyorsunuz.
Şu şekilde olabilir.
Yıllar evvel esmalarla tanışmam elime geçen esma enerjilerini anlatan çok eski basım bir kitap sayesinde olmuştu. Hayatımda tıkanıklık yaşadığım bir süreçti, sorgulama ve nerede yanlış yaptığımı anlama niyeti ile sürekli araştırmalar içindeydim. İşte Enerji kavramı ile de tanışmam o yıllarda oldu. Öğrendiğim ilk şey şuydu.
Her şey enerji... Yaşadığımız evren, bizler hatta düşüncelerimiz bile..
Dolayısıyla yapılması gereken ilk şey sahip olduğunuz enerjiyi ve yaydığınız frekansı değiştirmekle başlıyor. Her zaman söylediğim bir şey var. Halk arasında "geldikçe üst üste geliyor" deyimin tam karşılığı bu işte... Siz o frekanstan çıkamadığınız için yaşadıklarınız da bir kısır döngü içinde bu doğrultuda gelişiyor.
Böyle söyleyince karmaşık geliyor biliyorum ve nereden, nasıl başlamalı diye kafanız karışıyor..
Bunun pek çok yolu var aslında ve bende bu konuya bir çok yazımda ufak ufak değiniyorum. Ama bana kalırsa en etkili yollardan biri esma enerjileri çalışmak.
İşte bu noktada şayet doğru kullanmasını bilirsek Esmalar bizim için gerçekten bir hazine değerinde...
Doğru kullanmasını bilirsek diyorum çünkü her sistemin olduğu gibi esmalarla çalışmanın da kendine özel