Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son dönemin en büyük gençlik fenomenlerinden biri olan “Alacakaranlık / Twilight” serisi sona eriyor. Dört senelik macerada bu işten karlı çıkanlar Kristen Stewart ve Robert Pattinson oldu

Vampir aşkında son perde

Her şey, ABD’li Mormon bir ev kadını olan Stephenie Meyer’ın 2003’te gördüğü bir rüya ile başladı. Rüyada bir insana âşık bir vampir vardı; âşık olduğu kızın kanına karşı bir açlık duyuyordu. Bu rüyadan sonra ilhamla dolan ve hızla romanı yazan Meyer, klasikleşen başarı hikayelerinde adet olduğu üzere dikkat çekemeyip yayınevleri tarafından reddedildi. Ancak sonunda 2005’te “Alacakaranlık / Twilight” ABD’de yayımlandı, kısa sürede çok satanlar listelerine girdi. Kitap, rüyasında olduğu gibi özetle bir vampir ile insanın aşk hikayesini konu alıyordu. Bu gençlik romanı pek çok dünya diline çevrilirken, Meyer son sürat devam romanlarını yazıyordu. Hiç “writer’s block” yaşamamışa benzeyen Meyer, bir yıl arayla çıkan devam kitapları “New Moon” (2006), “Eclipse” (2007), ve “Breaking Dawn” (2008), serinin hayran kitlesini genişletti. Artık “Alacakaranlık” serisiyle Meyer, gençlik romanlarının süperstarı olarak nitelendiriliyordu. Popülerliğine diyecek yoktu da Meyer’ın yazım yeteneklerine edilecek laflar vardı elbette. Örneğin çok satan yazarların krallarından Stephen King, Meyer ile Harry Potter serisinin yazarı J. K. Rowling’in karşılaştırılması üzerine fikirlerini beyan etti: “Aralarındaki asıl fark şu, Rowling harika bir yazar, Meyer ise beş para etmez.”

Bella konusunda hemen karar verildi
Tabii her sevilen ve çok satan roman, popüler film olacak diye bir kural yok. Ama “Alacakaranlık” filmleri son 4 yıla damga vurmayı başardı. Bu başarıda aslan payı tabii ki ilk film “Alacakaranlık”ı yöneten Catherine Hardwicke’te... İlk “Alacakaranlık” filmini 2008’de yöneten Hardwicke, romantizm dozu yüksek bir ilk film çıkarırken en isabetli tercihlerinden biri filmin vampiri Edward Cullen’ı canlandıran Robert Pattinson ve Bella Swan olarak izlediğimiz Kristen Stewart’ı seçerek yaptı şüphesiz. Gerginlik, bunalım gibi anlarda başarılı bir oyuncu olan (aynı şeyi mutluluk gibi duyguları gösterme yeteneği konusunda söyleyemeyeceğiz) Stewart’a “Adventureland”in setindeyken gayri resmi bir seçme yapan Hardwicke, oyuncudan çok etkilendi ve Bella konusunda karar hemen verildi. Ancak yönetmenin Edward’ı bulması aynı hızla olmadı. Aslında ilk seçmelerde Robert Pattinson’ı beğenmeyen Hardwicke fikrini kendi evinde onu Stewart’la birlikte provaya aldığında değiştirdi. Stewart da, “Rob olsun, Rob olsun” diye tutturmuş, muhtemelen yönetmenin ikna olmasında etkisi olmuştur. Seçimler yazar Meyer’ın içine de sindi. Okuldaki âşık olduğu çocuk karizmatik bir vampir çıkınca aşklarını yaşamakta zorlanan iki âşığın hikayesini anlatan “Alacakaranlık”, en yeni gençlik fenomeni olarak piyasaya çıktı.
İkinci film “Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay”da yönetmen koltuğuna Chris Weitz oturdu. “Bella’nın Edward’sız bunalım günleri” olarak özetlenebilecek, Bella’nın bir koltukta suratsızca otururken mevsimlerin geçtiği sahneyle akıllara kazınan ikinci film, yeni bir önemli karakteri de tanıttı: Bella’ya tutkun kurt adam Jacob... Taylor Lautner tarafından canlandırılan Jacob, seriye hayran genç kızların hayatına Pattinson dışında yeni bir poster çocuğu olarak girdi. Üstelik hastalıklı görünen, solgun, zarif Edward’ın fiziksel olarak tam tersi bir görüntüyle: Kaslı, esmer, iri yarı, sağlıklı... İkinci filmin finalinde Edward döndü, Bella’nın hasreti bitti.
Üçüncü film “Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma”da yönetmen koltuğu David Slade’e emanet edildi. Bu filmde Edward’la evlenmesi gündeme gelen Bella, sürekli “Beni vampire çevir” diye tutturdu, bu arada Cullen ailesi Bella’yı yeni doğmuş vampirlerin tehdidinden korumaya çalıştılar. Serinin aldığı eleştiriler yerlerde sürünüyor ama gişede fırtınalar esmeye devam ediyordu.
Meyer’in dördüncü kitabı “Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti” bilindiği üzerine ikiye bölündü ve ilk bölüm Edward’la evlenen, hamile kalan Bella’nın kendisine zarar veren bebekle geçirdiği zorlu hamilelik dönemini konu aldı. Bu ve şimdi vizyonda bulunan ikinci film Bill Condon tarafından yönetildi.
Bu arada Pattinson, “Cosmopolis”te büyük yönetmen David Cronenberg’le çalışarak, “Alacakaranlık”sız bir aktör olarak var olma mücadelesinde önemli bir adım attı. Stewart ise henüz benzer bir atılım yapamadı.

Haberin Devamı

Robert Pattinson

Haberin Devamı

Küçükken kardeşleri kız gibi giydirirdi

Haberin Devamı

* Aynı zamanda müzisyen olan Robert Pattinson piyano ve gitar çalabiliyor. O da üç yaşında piyano dersleri almaya başlayanlardan...
* Daha önce yine çok geniş bir hayran kitlesine sahip olan Harry Potter serisinin bir filminde rol aldı. Twilight serisindeki rolünü üç bin kişiyi eleyerek kaptı.
* 2009 yılında Rolling Stone dergisi tarafından yılın en seksi aktörü seçildi. Yine aynı yıl GQ İngiltere oyuncuya yılın en iyi giyinen erkeği ünvanını layık gördü.
* Araba satıcısı bir babanın oğlu olan Pattinson’ı kız kardeşleri küçükken bir kız çocuğu gibi giydirip Claudia olarak tanıtırmış. “12 yaş benim için bir dönüm noktasıydı. Saç jölesi diye bir şey olduğunu keşfettim.”
* İdolü; Jack Nicholson. 13 yaşında ünlü aktörün “One Flew Over The Cuckoo’s Nest” filmini izliyor ve aksanını taklit etmeye çalışıyor. Bu arada aslen İngiliz olan aktör rol aldığı ilk Amerikan filmi olan bu seri için aksan dersleri de almamış.

Kristen Stewart

Dünyanın en seksi 13’üncü kadını

* Sekiz yaşında bir piyeste söylediği şarkı sayesinde bir yetenek avcısı tarafından keşfedilen Stewart her ne kadar sonrasında oyunculuğu seçse de “Into the Wild” ve “The Runaways” filmlerinde söylediği şarkılarla da dikkat çekti.
* Bu seri ile milyonlarca hayran edinse de aslında televizyon ve film sektöründe çalışan bi anne-babanın çocuğu olarak çok küçük yaşlarda oyunculuğa başladı. 2002 yılında Jodie Foster ile birlikte rol aldığı “Panic Room” (“Panik Odası”) filmiyle tanındı ve buradaki performansıyla övgü topladı.
* Avustralyalı bir annenin kızı olarak 1990 yılında dünyaya gelen oyuncu geçtiğimiz sene FHM dünyanın en seksi kadınları listesine 13’üncü sıradan girdi.
* Geniş bir hayran kitlesine sahip olunca moda sektörünün de ilgisini çekmesi kaçınılmazdı. Vogue Amerika’nın geçen sene ocak ayındaki sayısına kapak olan genç oyuncu aynı yıl Vogue İtalya ile de bir çekim yaptı. Son olarak Balenciaga’nın yüzü oldu ve markanın yeni parfümünü tanıttı.

En çok kazanan çift

Gerçek hayatta da sevgili olan Pattinson ve Stewart Forbes dergisi tarafından en çok kazanan ünlü çiftlerden biri seçildi.