Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Jurassic dünyasında yeni bir dinozor var, melez, vahşi, zeki ve en büyük. Aynı durum yeni “Jurassic Park” filmi “Jurassic World” için de geçerli mi? Hayır, değil!

Steven Spielberg’ün 1993’te Michael Crichton’ın aynı adlı romanından daha yayımlanmadan haklarını satın alıp uyarladığı “Jurassic Park”, dinozorlarıyla bir gişe “canavarı”na dönüştü. Zamana direnmeyi bildi, Hollywood’un kaçış eğlencesinin doruklarından biri olarak kaldı.
Zevk için öldürüyor
Devam filmleri kalite açısından bekleneni vermese ve ilk filmin gerisinde kalsa da yola devam dendi. Şimdi ise serinin dördüncü filmi “Jurassic World”, Colin Trevorrow’un yönetmenliğinde karşımıza çıkıyor. “Jurassic Park 3”ten 14 yıl sonra gelen devam filminde Spielberg yapımcı. Filmin ilk bölümünde, Jurassic World adını taşıyan parkta yönetici teyzeleri Claire’in yanına eğlenmeye giden iki erkek kardeş, Gary ve Zach’in eşliğinde parkın ziyaretçisi gibi sıkıcı hal alan bir tur atıyoruz. Bu esnada, sürekli daha korkuncunu isteyen ziyaretçilerin istekleri doğrultusunda laboratuvarda üretilmiş, melez, dev gibi, zeki, zevk için öldüren Indominus Rex adında bir tür, patlamaya hazır bir bomba gibi bekliyor. Üstelik bu türün finansmanı da büyük şirketlerden. Indominus Rex elbette kaçıp dehşet saçıyor.
Spielberg’ün ilk filmde eşsiz şekilde ayarladığı aile ilişkileri yine mevcut ama bu filmde dinozor dehşetinin yanında sırıtıyor. Ne Claire’in sert, duygusuz iş kadınından fedakar kahramana dönüşmesi ne de iki kardeş arasındaki ilişkiler bir yere oturuyor. Filme hizmet etmiyor.
Dinozorların olduğu sahneler, aile ilişkilerinin bu durumun gölgesinde kaldıkları izlenimini veriyor. Genel olarak filmin sorunu Indominus Rex’le aynı: İzleyici daha büyüğünü, daha korkuncunu istiyor diye hesaplanarak laboratuvar ortamında yaratılmış ama bir felakete yol açıyor.
“JurassIc World”
Yön.: Colin Trevorrow
Oyn.: Chris Pratt (Owen), Bryce Dallas Howard (Claire), Irrfan Khan (Masrani), Vincent D’Onofrio (Hoskins), Ty Simpkins (Gray), Nick Robinson (Zach) Sen.: Rick Jaffa, Amanda Silver, Colin Trevorrow, Derek Connolly Gör.: John Schwarztman Müz.: Michel Giacchino
“Nedimeler”in ekibinden ajan komedisi
“Nedimeler” ekibinden yönetmen Paul Feig ve başrol oyuncularından Melissa McCarthy, ajan filmleri komedisi “Ajan / Spy”da bir kez daha bir araya geliyorlar. Film James Bond’vari bir CIA ajanının (Jude Law) ofiste arkasını toplayan Susan Cooper’ın (McCarthy) sahaya inip başarılı bir ajan olduğunu kanıtlaması üzerine. Yapım, ajan filmlerini tiye alırken sulu bir parodiye dönüşmeyen dengeli bir ton tutturuyor. Bu dengeli ton dışında benzerlerinden ayrılan yanı ise McCarthy’nin komedi yeteneğinin parlaması. “Ajan”, casus filmlerini bilen izleyiciye şakalar hazırlarken, bir komedi olarak tek başına ayakta durabiliyor.
Ethem Sarısülük üzerine bir belgesel
Gazeteci ve belgeselci Gürkan Hacır’ın imzasını taşıyan “Haziran Yangını”, Gezi olaylarıyla başlıyor ve polis kurşunuyla öldürülen protestocu Ethem Sarısülük’ün davasına odaklıyor. Yaşanan adaletsizlikleri, olayın üzerinin örtülme ve sanık polis Ahmet Şahbaz’ın korunma sürecini gözler önüne seren film, Sarısülük ailesinin ifadeleriyle destekleniyor. Sosyalist işçi Ethem Sarısülük’ü anmak ve yaşananları hatırlamak için bu belgesel kaçırılmamalı.
DVD
HAFTANIN YENİSİ
BIRDMAN VEYA
CAHİLLİĞİN UMULMAYAN ERDEMİ / BIRDMAN
Sezonun Oscar şampiyonu iddialı filmini sinemalarda kaçırdıysanız, bunu DVD ile telafi etme zamanı geldi.
Haftanın diğerleri
Çıtır Kaçak Tehlikeli
Kyle Newman’ın yönettiği “Çıtır Kaçak Tehlikeli / Barely Lethal”, suikastçı bir genç kızın lisedeki maceralarına odaklanıyor. Jaime King ve Samuel L. Jackson’ın rol aldığı film, aksiyon komedisi türünde.
Ölüm Ormanı
Kanada yapımı korku “Ölüm Ormanı / Backcountry”, bir ormanda kaybolan bir çiftin dehşet dolu günlerini anlatıyor.
Küçük Karmaşa
1997 yapımı “Bir Kış Masalı”nın ardından “Küçük Karmaşa / A Little Chaos”la bir kez daha yönetmen koltuğuna oturan aktör Alan Rickman, 17’nci yüzyılda geçen bir dönem filmine imza atıyor. Başrollerini Kate Winslet ve Matthias Schoenaerts’in paylaştığı film, Versay Sarayı’nın bahçesini düzenleyen iki peyzaj mimarının romansını işliyor.
Başrollerini Thomas Jane ve Bruce Willis’in paylaştığı bilimkurgu gerilimi “Vice”, insanların sanal olarak yaratılmış bir ortamda hayallerini gerçekleştirdiği bir dünyada geçiyor. Brian A. Miller’ın yönettiği film, çok olumsuz eleştirilerle karşılandı.
Mutlu Kuzular
Haftanın yerli filmlerinden biri Ünal Çeken’in yönettiği “Fal”. Film, fal bakarak para kazanma makinesine dönüşen bir mahalle üzerine. Yerli korku “Hannas: Karanlıkta Saklanan”, Kamil Aydın’ın yönettiği bir yapım. Kadir Sözen’in yönettiği “Mutlu Kuzular”, hayat kadını bir anne ve iki çocuğu arasındaki ilişkileri konu ediniyor.
Şövalye Rusty
Almanya yapımı animasyon “Şövalye Rusty / Rusty Knight”, çocuklara hitap ediyor.