Yeni filmi “Phatom Thread”le ilişkilerin ve aşkın doğasının karmaşıklığını işleyen Paul Thomas Anderson, izleyicisine güçlü bir sinema duygusu geçiriyor
Ateşli Geceler / Boogie Nights”, “Manolya / Magnolia” ve “Kan Dökülecek / There Will Be Blood”ın aralarında olduğu filmlerle sinemanın en sevilen yönetmenlerinden birine dönüşen Paul Thomas Anderson, yeni filmi “Phantom Thread”le aşka odaklanıyor.
1950’ler Londrası’nda geçen hikayede sosyetede popüler ve işine aşık terzi Reynolds Woodcock, müzmin bir bekar. Ablası Cyril’le rutinlerine sıkı sıkıya bağlı bir hayat süren Woodcock, Alma’yla tanışır ve bir ilişki yaşamaya başlarlar. Ona da hayatındaki diğer kadınlar gibi davranan Woodcock, Alma’nın onun hayatında kalma konusundaki kararlığına rağmen her zamanki davranış şekillerini sürdürebilecek midir?
Anderson’ın bu soruya verdiği yanıt, hiç de klişe değil. Film, Alma karakteri üzerinden birlikteliklerdeki iktidar ilişkilerini de kenara atmıyor ve sevginin oluşumu üzerine alışılmadık bir senaryo sunuyor. Bu öykü akışı, Daniel Day-Lewis ve Vicky Krieps’in oyunculuk performansları, Anderson’ın zarif ve güçlü anlatımıyla birleşiyor. En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Lewis), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Manville) dallarının da aralarında olduğu altı dalda Oscar adayı olan film, Kostüm Tasarımı kategorisinde ödül kazandı. Film, Anderson filmografisinin en kırılgan ve kayda değer filmlerinden biri olarak değerlendirilmeyi hak ediyor.
Varda’nın peşinde
Fransız sinemasının en özel yaratıcılarından Agnes Varda’nın genç fotoğraf sanatçısı JR’la birlikte imza attığı yeni belgeseli “Mekânlar Yüzler / Visages Villages”, ikilinin çıktığı bir yolculuk üzerine. Fransa’nın kasabalarının sakinlerinin hikayelerini dinleyen ve o kişilerin yüzlerinin büyük fotoğraflarını binalarda sergileyen Varda ve JR, bu proje üzerinden hayat, anılar ve yüzler üzerine eğlenceli ve dokunaklı bir belgesel çıkarıyor. Özellikle Varda’nın özgün bakışı ve kişiliğinin de etkisiyle film, bir sanat projesi yolculuğunun çok ötesine geçiyor ve her anı duygu yüklü bir filme dönüşüyor. Varda’yı seven sinema takipçileri için kaçırılmaması gereken bir belgesel.
Haftanın diğerleri
- Haftanın yerli filmlerinden biri Şükrü Alaçam’ın yönettiği başrolünde Alican Yücesoy’un yer aldığı “Locman”. Film, 12 Eylül öncesinde geçen bir aile hikayesi. Başrollerinde Mehmet Aslantuğ ve Fikret Kuşkan’ın yer aldığı “Direniş: Karatay” ise Selçuklu döneminde geçen bir tarihi dram. Olgun Özdemir’in imzasını taşıyan “Vicdan Ağacı”, biri bakıma muhtaç iki kardeşe odaklanıyor. Buğra Gülsoy ve Serhat Teoman’ın yönetip, başrollerinden ikisini üstlendiği “Mahalle”, üç arkadaşın kaçırdıkları bir yabancıya adaletlerini uygulama sürecini konu alıyor.
- 90. Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon dalının adaylarından “Pervane / The Breadwinner”, Afganistan’da ailesinin sorumluluğunu üstlenen güçlü bir kızın hikayesini konu alan Kanada yapımı bir film.
- “Ziyaretçiler: Gece Avı / The Strangers: Prey at Night”, 2008 yapımı “Ziyaretçiler”in devam filmi ve bir aileye saldırganların yaşattığı dehşete odaklanıyor.
- Peter Lepeniotis’in yönettiği “Küçük Kahramanlar”, çocuklara hitap ediyor.
- Nash Edgerton’ın imzasını taşıyan “Gringo”, aralarında David Oyelowo, Charlize Theron ve Joel Edgerton’ın yer aldığı oyuncu kadrosuna sahip bir komedi aksiyon.