Çin’in dünyaca ünlü yönetmenlerinden Zhang Yimou yeni savaş dramı “Savaşın Çiçekleri”nde 1937’de Japonya’nın Çin’in Nanking şehrinde yaptığı katliam sırasında geçen bir hikaye anlatıyor
“Savaşın Çiçekleri / Jin Ling Shi San Chai”
Yön.: Zhang Yimou
Oyn.: Christian Bale (John Miller), Ni Ni (Mo Yu), Zhang Xinyi (Shu), Huang Tianyuan (George), Han Xiting (Yi), Zhang Doudou (Ling) Sen.: Liu Heng
Gör.: Zhao Xiaoding
Müz.: Chen Qigang
Zhang Yimou yaklaşık 300 bin kişinin hayatının kaybetmesiyle sonuçlanan katliamı Amerikalı cenaze kaldırıcısı John Miller’ın ekseninde anlatıyor. Miller, bomba sonucu ölen bir rahibin cenazesini kaldırmak için manastıra gelir. Burada 13-14 yaşlarındaki kız öğrencileri bulur. Bir süre sonra şehrin genelevlerinden kaçan bir fahişe grubu da manastıra sığınır. İlk günlerini ücretini bulmaya çalışmakla ve manastırın şaraplarını tüketmekle geçiren John Miller, korkunç bir Japon baskının ardından buraya sığınan insanların tek ümidi olduğunu algılar. Ve kadınları ve çocukları korumak için elinden geleni yapmaya başlar.
Zhang Yimou, aralarında “Raise the Red Lantern”, “Hero” ve “House of Flying Daggers”ın da olduğu filmleri yönetmiş, Çin sinemasının yıldız isimlerinden biri. Ancak görsel dehasını yine sergilemekle birlikte “Savaşın Çicekleri”nde Hollywood savaş filmi klişelerini kullanarak abartılı, dram olayım derken trajikomikliğe yaklaşan bir film ortaya çıkarmış. John Miller, baştan aşağı antipatik bir karakter ve kadınlara sarkıntılık yapan sarhoştan Batılı kahramana dönüşümü hiç inandırıcı değil. Fahişeler ve manastırın masum kızları arasındaki sürtüşmeler, kötülükte sınır tanımayan Japon askerleriyle her biri iyi, fedakar ve onurlu Çinliler arasındaki çatışma, filmi dar bir alana sıkıştırıyor. Ölen rahibin evlatlığı George’un finaldeki akıl almaz fedakarlığı derken, filmdeki aşırılık rahatsız edici bir hal alıyor. Yönetmenin görsel alandaki hakimiyetine yine denecek bir şey yok ama Hollywood bakışı ile çekilmiş bir savaş filmine daha gerek var mı veya Nanking katliamını bu şekilde mi izlemek gerekiyordu diye merak ediyorsunuz.
“Beni Yargılama”
İtalya’dan komedi
Massimiliano Bruno’nun ilk filmi “Yeni Yargılama / Nessuno mi Può Giudicare” İtalyan yapımı bir komedi. Başrollerini Paola Cortellesi, Raoul Bova ve Rocco Papaleo’nun paylaştığı filmde, kocasını kaybedince zor durumda kalan Alice, çocuğuna bakabilmek için eskortluk yapmak
zorunda kalıyor.
“Korku Efendisi”
Katil Noel Baba!
Hollanda filmi “Korku Efendisi / Sint”, Noel Baba’yı çocukların sevimli ödüllendiricisi konumundan çıkaran bir korku. 1452’de çocukları kaçıran kötü adam Aziz Nicolas, halk tarafından öldürülür. Ancak her yıl 5 Aralık’ta dönmekte ve haince intikam almaktadır. Dick Maas yönetmenliğindeki filmde Huub Stapel, Egbert Jan Weeber ve Caro Lenssen rol alıyorlar.
“Lal Gece”
Bir gerdek gecesi trajedisi
Yönetmenliğini Türkiye sinemasının usta isimlerinden Reis Çelik’in üstlendiği “Lal Gece” bu yıl Berlin Film Festivali’nde Generation bölümünde gösterilmiş ve Kristal Ayı ödülü almıştı.
Film, İstanbul Film Festivali’nde de yarışmıştı.
Damat ile kız arasında iki nesil
Film, bir adamın uzun süre sonra hapisten çıkmasıyla ve onu cinayete itenlerin teşvikiyle çocuk yaşta bir kızla evlendirilmesiyle başlıyor. Aralarında iki nesil olan damat (İlyas Salman) ve gelin (Dilan Aksüt) gerdek gecesi için odaya giriyorlar ve filmin kalan bölümü bu odada ikisi arasındaki konuşmalarla geçiyor.
Kız çocuğu adamı oyalayarak ve yaşına uygun olarak oyunlar oynayarak gecenin sonunu ertelemeye çalışırken adam da kendi hikayesini onunla paylaşıyor.
Film, Nuri Bilge Ceylan’ın son dönem filmlerinin görüntü yönetmenliğini üstlenen Gökhan Tiryaki’nin de katkısıyla tek mekanı iyi kullanıyor. Reis Çelik’in parmak bastığı konu da iyi bir seçim. Ancak film, kızın yaşadığı korkuyu hissettiren planlarla başlasa da, hikaye ilerledikçe erkeğin mağduriyetini kanıtlama çabasına girişiyor. Bu çaba, filmin erkeğin işlemek üzere olduğu cinsel istismar suçunun ağırlığını yitirmesine yol açıyor. Finalinin de konuyla ilgili bir son söz söylemekten uzak oluşu, filmi zayıflatıyor.
“Kabus”
Anne-kızın başı dertte
Kabus yine bir anne ve kızı buluyor. Kocasından ayrılan ve küçük kızı Helena ile yeni bir yere taşınan Sophia, sırları olan bir daire bulur. Çocuk büyürken evde tuhaf olaylar baş göstermeye başlar. İtalyan yapımı korku “Kabus / Fairytale”, Christian Bisceglia ile Ascanio Malgarini imzasını taşıyor. Başrollerde Harriet MacMasters Green, Sabrina Jolie Perez ve Jarreth J. Merz var.