“Mission: Impossible Fallout”, serilerin sürdükçe kan kaybettiği genel kuralının dışında kalan bir film ve yaz vizyonunun en iyilerinden biri.
1996 yılında başlayan aksiyon serisi “Görevimiz Tehlike”nin altıncı filmi “Mission: Impossible Yansımalar / Mission: Impossible Fallout”un bir aksiyon zirvesi olması pek tahmin edilebilir değildi. Ancak beşinci filmi de yöneten Christopher McQuarrie’ın ve filmin başrolündeki Tom Cruise’un adanmışlıkları “Mission: Impossible Yansımalar”ı iki buçuk saatlik seyir süresinde nefes aldırmayan bir ana akım aksiyon zirvesine çeviriyor.
Ajan Ethan Hunt, ekip arkadaşını kurtarmaya çalışırken dünyanın sonunu getirmek isteyen bir grup teröristin eline plütonyumun düşmesine sebep olur. Nükleer tehdide karşı ekibiyle birlikte görevlendirilen Hunt, bir yandan CIA tarafından şüpheyle karşılanırken kendisini bir kez daha bir karmaşanın içinde bulur.
Film, tasarım açısından eşsiz aksiyon anları birbirini takip ederken serinin önceki filmlerinden güç alan bir hikayeye sahip. Cruise’un seriye getirdiği karizmanın da filme katkısı büyük. Sonuç itibarıyla “Mission: Impossible Fallout”, serilerin sürdükçe kan kaybettiği genel kuralının dışında kalan bir film ve yaz vizyonunun en iyilerinden biri.
De Palma hatırına
Amanda Sthers’ın yönettiği komedi “Madame”, sınıf kavramı üzerinden ilerliyor. Oyuncu kadrosunda Harvey Keitel, Toni Collette ve Rossy de Palma’nın yer aldığı film, bir akşam yemeğiyle başlıyor. Zengin bir çiftin verdiği yemekte, sayı on iki olunca, ev sahibesi hizmetçileri Maria’yı da masaya davet ediyor. Maria ile İngiliz bir sanat danışmanı yakınlaşıyor. Film defalarca işlenen bir konuyu dağınıklıktan kurtulamayan ve özgünlükten uzak bir şekilde işliyor. Ancak Maria rolündeki, Pedro Almodovar’ın fetiş oyuncusu Rossy de Palma, filmin seyrine büyük katkıda bulunuyor.
Haftanın diğerleri
- Kısa filmleriyle birini kazandığı iki Oscar adaylığı alan Danimarkalı sinemacı Anders Walter’ın imzasını taşıyan “Dev Avcısı / I Kill Giants”, ergenlik döneminde bir kızın dünyasına odaklanıyor. Joe Kelly ve Ken Niimura’nın aynı adlı grafik romanından uyarlanan film, yaratıcı öğelerle bezediği bir büyüme öyküsünü, melankolik ve iç acıtan bir şekilde aktarıyor.
- ABD bağımsız sinemasının önemli yönetmenlerinden Richard Linklater’ın yönettiği “Sıkı Dostlar / Last Flag Flying”, Vietnam Savaşı’nda birlikte savaşmış üç arkadaşın bir evlat kaybının ardından bir araya gelmesini konu alıyor. Başrollerini Steve Carell, Bryan Cranston ve Laurence Fishburne’ün paylaştığı film, dünya prömiyerini geçen yıl New York Film Festivali’nde yaptı ve eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı.
- Mehmet Güreli’nin Salah Birsel’in aynı adlı romanından uyarladığı “Dört Köşeli Üçgen”, çevresi tarafından gözlemci olarak adlandırılan ve gündelik hayata uyum sağlayamayan bir karakteri merkeze alıyor. Aydın Orak’ın yönettiği belgesel “Yaşar Kemal Efsanesi” de festival yolculuğunun ardından vizyonda yazarın sevenlerini sinemaya davet ediyor.
- Arkın Aktaç’ın yönettiği “Kabir Azabı”, garip olaylar yaşamaya başlayan Ozan’a odaklanan bir korku filmi.
- Julio Soto Gurpide’nin yönettiği “Dipdip: Bir Okyanus Macerası / Deep”, çocuklara hitap eden bir animasyon.