Ferzan Özpetek’in, Cem Yılmaz’ın da rol aldığı yeni filmi “Şahane Misafir” vizyonda
Ferzan Özpetek’in yeni filmi “Şahane Misafir”in ana karakteri Pietro adında, başka bir şehirden yeni Roma’ya taşınmış yeteneksiz bir aktör. Ucuza tuttuğu, güzel ve eski bir eve kuzeni Maria’nın yardımıyla yerleşen Pietro, evdeki alçak ve gizli odaya bir anlam veremez. Zamanla evde abartılı giysilerle ve makyajla dolaşan insanlar görmeye başlar. Bu zararsız insanların önce istilacı olduğunu sanan Pietro, onların II. Dünya Savaşı sırasında ortadan kaybolmuş bir tiyatro grubu olduğunu öğrenir. Aralarında Cem Yılmaz’ın canlandırdığı Yusuf Antep’in de olduğu tiyatro grubu, zamanla Pietro’nun yalnızlığını hafifletmeye başlar.
Özpetek’in en iyi filmlerinden biri olduğu söylenemez
Özpetek filminde komediye ağırlık veriyor. Ancak filmin ciddi bir ritim ve akış sorunu var. Pierto ve tiyatro grubu arasında bir denge kuramayan; yan karakterle saptığı yollarda kaybolan film, senaryonun ve hikaye anlatımının ritmini bir türlü bulamıyor. Tiyatroculara
II. Dünya Savaşı sırasında tam olarak ne olduğu, Pietro’nun bu garip olay karşısında değişimi veya değişememesi meselesi açığa kavuşmadığı gibi finali de zayıf ve belirsiz kalıyor. Pierto’nun tek başına ana karakter olduğu filmde, onun bütün filmi sürükleyecek ilginçlikte ve cazibede olduğundan bahsetmek mümkün değil. Kuzeni Maria bile kısa bölümüne rağmen daha çok merak uyandırıcı. İşin özeti, “Şahane Misafir”in Özpetek’in en başarılı filmlerinden biri olduğu söylenemez. Cem Yılmaz ise İtalyanca oynadığı kısa rolünde başarılı.
“Şahane Misafir / Magnifica Presenza”
Yön.: Ferzan Özpetek
Oyn.: Elio Germano (Pietro), Paola Minaccioni (Maria), Beppe Fiorello (Filippo Vemi), Margherita Buy (Lea Mami), Bianca Nappi (Mina), Cem Yılmaz (Yusuf Antep) Sen.: Ferzan Özpetek, Federica Pontremoli Gör.: Maurizio Calvesi
Müz.: Pasquale Catalano
“Titanik”
Gemi üç boyutlu batıyor
James Cameron’ın yönettiği 1997 yapımı “Titanik / Titanic”, döneminde dünyanın en çok izlenen filmi olmuş ve kırdığı gişe hasılatı rekoru Cameron 2009’da “Avatar”ı çekene kadar kırılamamıştı.
Cameron bu filmini son dönemde moda olan bir eğilimle izleyici karşısına çıkarıyor, üç boyuta çevrilmiş haliyle. Son dönemde “Yıldız Savaşları”nın yeni üçlemesinin ilk filmi ve ünlü animasyon “Aslan Kral / The Lion King” de benzer bir işlemden geçerek izleyici karşısına çıkmıştı. “Titanik”in hikayesinin gemi batmadan önce yaşanan zengin kız fakir oğlan aşkı üzerinden döndüğünü hatırlatalım.
“Mevsim Çiçek Açtı”
Almanya’da geçen bir ilk film
“72. Koğuş”un yürütücü yapımcısı Ali Levent Üngör’ün ilk filmi “Mevsim Çiçek Açtı”nın oyuncu kadrosunda aralarında Feriha Ecem Çalık ve Onur Şan’ın da bulunduğu isimler rol alıyorlar.
Almanya’da karısı ve kızıyla yaşayan Nazmi, evde karısını dövmektedir. Bu yüzden devlet, karısı ve kızını koruma altına alır. Karısı Çiçek koruma evinde tanıştığı Esra’yla bir ev tutmaya karar verir. Çiçek’in tanıştığı taksi şoförü Asaf, onlara yeni bir hayat kurmalarında yardımcı olmaya çalışacaktır.
“Amerikan Pastası”
Amerikan Pastası’nın dördüncü halkası
Ergenlik komedisi “Amerikan Pastası”nın ilk filmi 1999’da karşımıza çıkmıştı. Lise mezuniyetine hazırlanan dört erkeğin bekaretlerini kaybetme çabaları üzerinden mizah yapan film, popüler olmuş ve ikişer yıl arayla devam filmleri çekilmişti.
Seriye eklenen dört video filmini saymazsak serinin dördüncü beyazperde filmi “Amerikan Pastası: Buluşma / American Reunion” bu hafta karşımıza çıkıyor. Bu filmin yönetmenleri Jon Hurwitz ve Hayden Schlossberg’in daha önce seriden bir filmde imzaları bulunmuyor. Aralarında Jason Biggs, Alyson Hannigan, Thomas Ian Nicholas ve Chris Klein’ın da olduğu orijinal filmin oyuncu kadrosu ise eksiksiz olarak dördüncü filmdeki yerlerini almışlar.
2003 yapımı üçüncü film “American Wedding”de Jim ve Michelle’in düğününde bıraktığımız ekip, yeni filmde lise buluşması için hafta sonunu bir arada geçiriyorlar Eski günleri yad eden karakterler arasında sorunlar çıkıyor ve hayatlarının gidişatını öğreniyoruz.
Filmin aldığı ilk eleştirilerde “Amerikan Pastası: Buluşma”nın serinin diğer filmlerine referans veren esprilerle ilerlediği ancak ilk filmden daha aşağıda bir seviyede olduğu yargısı öne çıkıyor. Filmin fiziksel komedi ve bel altı mizaha yaslandığı da belirtiliyor. Eleştirmenlerin öne çıkardığı diğer konu da, “Amerikan Pastası: Buluşma”nın seriyi sevenleri memnun edeceği ancak tek başına bir komedi olarak bir özelliğinin olmadığı yönünde.
“Ülkücüler”
Ülkücülerin hikayesi
Halil Sarı’nın yönettiği belgesel “Ülkücüler”, 12 Eylül döneminin öncesinde ve sonrasında ülkücülerin neler yaşadığını konu alıyor.