Steven Soderbergh’in yönettiği ve pek çok yıldız oyuncunun rol aldığı “Salgın”da,
çok hızlı yayılan tehlikeli bir virüs anlatılıyor
Yönetmen Steven Soderbergh’in “Salgın”daki amacı, paniğin nasıl yayıldığına dair gerçekçi bir salgın filmi çekmek. Değişik karakterler ve kıtalar arasında gidip gelen filmde, gribe benzeyen semptomlara sahip bir virüs hızla yayılmaya başlar. Dünya Sağlık Örgütü, Leonora Orantes adlı uzmanını virüsün ilk görüldüğü Hong Kong’a yollar. Virüsün ilk kurbanlarından birinin kocası Mitch, kızını salgından korumaya çalışmaktadır. Diğer yandan Amerikan hükümetinden sağlık yetkilileri bir aşı geliştirmenin peşindedir. Ünlü blog yazarı Alan da olayları yakından takip etmekte ve okuyucularına karşı sorumlulukları olduğunu düşünmektedir.
Steven Soderbergh “Erin Brockovich” ve “Ocean’s” serisi gibi ana akım filmleri; “Bubble” ve “Solaris” gibi bağımsız filmlerle dengeleyen bir kariyere sahip. “Salgın”ın ise yönetmenin kariyerinde bu iki damarın arasında bir yerlerde durduğunu söylemek mümkün. Jude Law, Kate Winslet ve Matt Damon gibi yıldızlarla dolu bir kadroya sahip film, hikayeyi işleyiş açısından 2005 yapımı “Syriana”ya benziyor. “Syriana”da mevzu Ortadoğu ve petroldü ama hikaye anlatım mantığı aynı: Hükümet yetkilileri, ilaç firmalarının adamları, sıradan vatandaş, doktorlar, blogcular gibi pek çok karakter üzerinden olay değişik boyutlarıyla ele alınıyor. Film, karakterler arasında gidip gelirken, noktaları birleştirmek izleyiciye bırakılıyor.
Soderbergh gerçekçi bir panik filmi çekmeyi başarıyor başarmasına. Sistemin işleyişi konusuna hakim; olaylara mesafesi yerinde; kurgusu başarılı. Ancak Soderbergh eleştirel bir bakış açısı yakalamayı değil, Amerikan hükümetinin sağladığı düzenin yanında olmayı seçiyor ve hümanizmi öne çıkarmayı deniyor. Oysa 11 Eylül ve Katrina gibi krizlerde Amerikan hükümetinin ‘iyi niyeti’ne ve insanlığın kazanıp kazanmadığına tüm dünya şahit olmuştu.
“Salgın / Contagion”
Yön.: Steven Soderbergh
Oyn.: Gwyneth Paltrow (Beth Emhoff), Jude Law (Alan Krumwiede), Marion Cotillard
(Dr. Leonora Orantes), Kate Winslet (Dr. Erin Mears),
Matt Damon (Mitch Emhoff), Laurence Fishburne (Dr. Ellis Cheever) Sen.: Scott Z. Burns
Gör.: Steven Soderbergh
Müz.: Cliff Martinez
“İstanbul”
Klinikte aşk başlıyor
Türkiye-Macaristan-Hollanda-İrlanda ortak yapımı “İstanbul”un başrollerinde, “The Vanishing”den hatırlanabilecek Hollandalı oyuncu Johanna ter Steege ile Yavuz Bingöl var. “İstanbul”un yönetmen koltuğunda Macar yönetmen Ferenc Török oturuyor.
Uzun süredir evli olduğu kocası tarafından terk edilen Katalin (Steege) çocuklarından da beklediği desteği göremez ve psikolojik tedavi için bir kliğine yatırılır. İstanbul’a giden Katalin, burada Halil (Bingöl) ile tanışır. Aralarında başlayan aşk Katalin’in kendisini kısa sürede iyi hissetmeye başlamasına neden olur.
“Conan”
‘Barbar’ın dönüşü
Maço karakterlerin önde gelenlerinden Conan, üç boyutlu bir filmle beyazperdeye geri dönüyor. Marcus Nispel’in yönettiği filmde Conan’ı Jason Momoa canlandırıyor. Diğer oyuncular ise Rachel Nichols, Stephen Lang ve Rose McGowan...
Conan çocukken bütün köyünün Khalar Zym adlı güç manyağı bir adam tarafından katledilmesine şahit olur ve babasını kurtarmayı başaramaz. Aradan yıllar geçer. Conan artık gök gürültüsü gibi bir sese ve şişkin kaslara sahip, yenilmez bir savaşçıdır: İntikam alma zamanı gelmiştir.
“Conan”, vahşi, maço ve özensiz bir film. Film, sadık Conan severler kitlesinin dışında kalan izleyiciler için oldukça sıradan.
“Paranormal Activity 3”
Üçüncü paranormal buluşma
Düşük bütçeli, amatör ruhlu gişe canavarı “Paranormal Activity”nin üçüncü filminde, ilk iki filmdeki olayların öncesine gidiyoruz. 1988 yılında geçen filmde kız kardeşler Katie ve Kristi evlerine giren görünmez bir varlıkla arkadaş oluyorlar. Ancak bu varlığın göründüğü kadar dost canlısı olmadığı ortaya çıkıyor.
“Paranormal Activity 3”de ilk filmin yönetmeni Oren Peli yapımcı koltuğunda karşımıza çıkarken, filmi Henry Joost ve Ariel Schulman yönetiyorlar. Katie Featherston, Sprague Grayden, Lauren Bittner ve Mark Fredrichs’in rol aldığı film, serinin takipçilerine hitap ediyor.
“Felaket Henry”
İngiliz yapımı aile filmi
Kurgu kökenli Nick Moore’un yönettiği “Felaket Henry / Horrid Henry The Movie” İngiliz yapımı bir çocuk filmi. Film, Felaket Henry (Theo Stevenson) adındaki yaramaz bir çocuğun, mahalle arkadaşları ve öğretmenlerine karşı girdiği mücadeleleri konu alıyor. Filmde Henry’ye sürekli ceza veren öğretmenini canlandıran Anjelica Huston’a aralarında Richard E. Grant, Parminder Nagra ve Noel Fielding’in de bulunduğu isimler eşlik ediyorlar.
Yardımsever Türk diplomatları
İlk gösterimini bu yılki Cannes Film Festivali’ne paralel bir etkinlikte yapan “Türk Pasaportu”, II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’dan kaçmaya çalışan Yahudilere yardımcı olarak onların hayatını kurtaran Türk diplomatların hikayesini anlatıyor. Burak Cem Arlıel’in yönettiği film, tanıklıklar eşliğinde belgesel türünde ilerlese de, canlandırma bölümlere de yer veriyor. Filmin canlandırma bölümlerinde Maxim Donici, Altan Gördüm, Doğukan Polat ve Batur Belirdi rol alıyorlar.