Akın’ın seri katili

Fatih Akın “Altın Eldiven”de bilerek çirkin gözüken, izleyiciye kendisini kirlenmiş hissettiren bir film kuruyor. Ancak bu denemenin amacına ulaştığını söylemek güç

En son Altın Küre ödüllü “Paramparça”yı yöneten Fatih Akın bu yıl Berlin Film Festivali’nde yarışan yeni filmi “Altın Eldiven / Der Goldene Handschuh”ta Heinz Strunk’un romanından yola çıkıyor ve gerçek olaylara dayanan bir seri katil hikayesini anlatıyor. Akın daha önce “Duvara Karşı”yla Berlin’den büyük ödül Altın Ayı ile dönmüştü.

“Altın Eldiven”de 1970’lerde ve Hamburg’dayız. Altın Eldiven adlı döküntü bir barda takılan seri katil Fritz Honka, oradan tanıştığı kadınları öldürür ve cesetleri evine gizler.

Akın, bilerek çirkin gözüken, izleyiciye kendisini kirlenmiş hissettiren bir film kuruyor. Ancak bu denemenin amacına ulaştığını söylemek güç. Ana karakteri Honka’yı ağır bir makyajın altına gizleyen, dönemin Almanyası’nı plastik ve kirli bir dünya olarak resmeden Akın, Almanya hakkındaki eleştirilerini de bu yolla göstermeye çalışıyor. Ancak filmin bu bilinçli çirkinliği izleyiciyi uzaklaştırıp eleştiri oklarının doğru yerlere gitmesinin de önüne geçiyor.

HAFTANIN DİĞERLERİ

Sean Anders’ın yönettiği başrollerini Mark Wahlberg ve Rose Byrne’ün paylaştığı “Şipşak Aile / Instant Family”, üç çocuk evlat edinen bir çiftin yaşadıkları üzerine bir Hollywood komedisi.

Nihat Durak’ın yönettiği başrolünde Kadir İnanır’ı gördüğümüz “Kapı”, Mardinli Süryani bir ailenin geçmişlerine uzanma yolculuğu üzerine işleyen ve ana akım sinemanın dram kalıplarını başarıyla uygulayan bir film. “Mazlum Kuzey & Kuddusi 2: La! Kasada Para Var!”, başrolünü ve yönetmenliğini Önder Açıkbaş’ın üstlendiği bir komedi. Mustafa Karadeniz ’in imzasını taşıyan “Çınar”, engelli bir gence odaklanıyor ve dram türünde. Yahya Al’ın yönettiği “Aşgar: Cin Vadisi”, haftanın yerli korkusu.

“Büyük Macera / The Big Trip”, çocuklara hitap eden ABD - Rusya ortak yapımı bir animasyon.

Jenny Gage’in yönettiği “After”, Wattpad’de yayınlanan bir romandan yola çıkıyor ve genç yetişkinlere yönelik romantik bir hikayeye odaklanıyor.

Namus cinayetinin ardından

Ömür Atay’ın dünya prömiyerini Karlovy Vary Film Festivali’nde yaptıktan sonra şu günlerde 38. İstanbul Film Festivali’nde ulusal yarışmasında yer alan filmi “Kardeşler”, namus cinayetinde suç ortaklığı yapan iki kardeşe odaklanıyor. Atay, başrollerini Ege Yazar ve Caner Şahin’in paylaştığı filminde Türkiye sinemasında sıklıkla işlenen bir konuya, alışılmadık bir yerden, karakterleri farklı iki kardeşin davranışları üzerinden bakıyor.

“Hellboy” sil baştan

Çizgi roman uyarlamaları arasında Meksikalı yönetmeni Guillermo Del Toro’nun yetenekleri sayesinde farklı bir yerde duran “Hellboy”, yoluna Del Toro’suz devam ediyor. Yaratıcı kararlarda özgürlüğü olmadığı için iki film boyunca sinemaya taşıdığı kahramanı yönetmen olarak Neil Marshall’a bırakan Del Toro’nun eksikliği “Hellboy”un aldığı olumsuz eleştirilerde hissediliyor gibi. Başrolünü ilk iki filmdeki Ron Perlman değil, David Harbour’ın üstlendiği yeni filmde Hellboy ölümsüz bir büyücünün dünyayı yok etme planlarının önüne geçmeye çalışıyor.