ABD başkanlık seçimlerinin ertesi günü ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nun Arnavutköy’deki rezidansında Başkonsolos Jennifer Davis’in evsahipliğinde Büyükelçi John Bass’in katılımıyla bir davet gerçekleşti. Akademiden, medyadan ve işdünyasında geniş katılımın olduğu davette, Büyükelçi Bass seçim sonuçlarını değerlendiren kısa bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Büyükelçi’ye seçim sonuçlarıyla ilgili fikrini ve bu sonuçların ABD-Türkiye ilişkilerinde ne gibi değişikliklere yol açabileceğini sordum.
ABD’nin çok başarılı bir seçim süreci yaşadığını söyleyen Bass, yeni başkanın Türkiye-ABD ilişkilerinde bir değişikliğe yol açıp açmayacağını söylemek için henüz erken olduğunu belirtti. Görevlerinin Başkan Obama’nın son iki ayını başarılı bir şekilde geçirmesi ve yeni başkan Donald Trump’ın geçiş sürecini sağlıklı şekilde gerçekleştirmesi için ellerinden geleni yapmak olduğunu söyledi.
Büyükelçi’ye anketlere yansıyan sonuçlarla seçim sonuçları arasındaki farkın kendisini şaşırtıp şaşırtmadığını sorduğumda ise yarışın çok yakın geçtiğini vurgulayarak, anketlerin 3 - 4 puanlık bir marjla çalıştıklarını, bazen dijital verilerin yanıltabildiğini söyledi. Ancak sonucun yapılan araştırmaların hata payında olduğuna inandığını da belirtti.
Büyükelçi’nin sohbetinin ardından salonun havasını kokladığımda, Trump’ın zaferinin hem ABD’liler de hem de salondaki Türkler de şaşkınlık yarattığını net bir şekilde gördüm. Ne de olsa kampanya boyunca ABD medyası çok sert bir anti-Trump tavrı takınmıştı. Yani bir anlamda Trump, manşetlerle çarpışa çarpışa geldi. Önümüzdeki günler ABD siyasetinin nasıl şekilleneceğini ve Trump’ın kabinesini kimlerden oluşturacağını gösterecek. Bunun için şimdiden Washington’da harıl harıl bir çalışma başlamış bile.