CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer’in kentle ilgili ilk açıklaması, Körfez Geçiş Projesi’ne ilişkin oldu.
Soyer’in, “Gerçekten İzmir’e fayda ediyor mu, etmiyor mu? Teknik anlamda bunun sonuçları ne? Ona bakarak karar vereceğiz” sözleri dikkatimi çekti.
Kentle ilgili konularda Soyer, neden ilk olarak Körfez Geçiş Projesi’ni dile getirdi, bilmiyorum. Ama bu projeyle ilgili olarak, “Faydalı mı? değil mi?” noktasında dikkate alınması gereken çok vahim konular var.
***
Körfez Tüp Geçiş Projesi Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu’na göre; Çiğli ile İnciraltı arasında, denizin içinden 12.6 kilometrelik bir yol yapılacak. Ama, dikkat edilmesi gereken hayati bir konu var. Birinci Derece Deprem Kuşağı’nda olan İzmir’de pek çok diri fay var. Üstelik, başta MTA olmak üzere birçok araştırmacı tarafından yapılan çalışmalar sonucunda İzmir Körfezi’nin içinde, Gülbahçe Körfezi’nde ve Foça açıklarında yapılan jeofizik çalışmalarla, deniz tabanında izleri gözlenen ve gömülü birçok faydan oluşan 4 diri fay zonu belirlendi.
***
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Sinancan Öziçer, konuyla ilgili çok ciddi şu bilgileri verdi:
“İzmir Körfez Geçişi ÇED Raporu incelendiğinde, kıyıya dik (tüp geçiş güzergâhına paralel) 15 adet ve bu hatları dik kesen kıyıya paralel 8 adet olmak üzere toplam 23 adet hat üzerinde deniz sismiği çalışması yapıldığı görülüyor. Bu çalışma, projenin dinamik zemin parametrelerinin elde edilmesi için önemlidir.
Ancak, yapılan araştırmalarda İzmir Körfezi’nin birçok yerinde gaz çıkışları olduğu görüldü. Ayrıca, tespit edilen 4 fayın uzantılarının İzmir Fayı’na uzantısının olma riski var. Yani bütün bunlar deniz tabanı fay araştırmasına yönelik derin sismik yansıma yöntemlerinin yapılmasını gerektiriyor.
Uzun Ada’nın hemen doğusunda bulunan ve İzmir Fayı ile Uzun Ada Fayı’nın arasında kalan bir alanın halen çalışılmadığını ve mutlaka incelenmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Bu tip çalışmaların ÇED raporunda görülmemesi önemli bir eksikliktir.
Körfez Geçişi Projesi için hazırlanan 5 farklı alternatif güzergâhın maliyetlerinin 2.400.000.000-3.600.000.000 TL arasında değiştiği görülüyor. Fay hatlarının araştırma maliyeti ise profil sayısı ve araştırma derinliğine göre 500.000-1.000.000 TL arasında değişiyor.
Böyle büyük bir projenin maliyetine bakıldığında fay araştırmasının bedeli neredeyse binde birinden bile azken yapılamamış olması, ileride meydana gelebilecek riskleri artıran bir etkendir.
Bir deprem anında bırakın yıkılmayı, ufak çatlakların zararı bile fay araştırmasından kat kat fazladır. İzmir’in gelişmesini hepimiz isteriz ve bu amaçla yapılan projeleri her zaman destekleriz. Ancak zemin ve deprem riski özellikleri açısından jeofizik mühendisliği eksikliklerini gördüğümüzde bunları söylememiz de vicdani ve mesleki sorumluluğumuzun bir parçasıdır.”
***
İşin uzmanları ciddi şekilde uyarıyor. Körfez’in içinde neredeyse sayısız, birçoğu da diri olan fay hattı var.
Projenin faydalarından önce “Güvenli mi, değil mi?” sorusunun cevabı çok daha önemli. Ayrıca böylesine önemli bir projede bunca zamandır yeterli jeofizik ve jeolojik etütlerin yapılmamış olması vahim ve çok büyük eksiklik.
Bu raporların sonuçları görülmeden karar vermek, İzmirlilerin hayatını tehlikeye atmak olur.