Foça’daki akaryakıt sızıntısı, Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri oldu.
Doğal güzellikleri ile dikkat çeken ilçenin kıyıları siyaha büründü.
Sızıntının kaynağı ile ilgili henüz resmi açıklama yok.
Ama Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay’a göre, Aliağa’daki mevcut durum Foça’yı her zaman risk altına sokuyor.
***
Sızıntı ile ilgili süreci başından beri takip ettiklerini belirten Kınay, şu bilgileri verdi:
“Daha önce de sürekli paylaştığımız Aliağa’daki kirletici vasfı yüksek tesisler, bunlardan kaynaklanan kirlilik, gemi söküm tesislerinin yarattığı olumsuz etkiler ile boğuşan en güzel tatil beldelerinden Foça, bu kez de yakıt sızıntısı ile gündeme geldi.
Nedenin bulunması ve gerekli cezai işlemin yürütülmesi ile ilgi süreç bir yana, kesilen ya da kesilecek cezalar mevcut kirliliğin yarattığı etkinin karşılığı olamaz. Bölgede çok geniş alana yayılan kirlilik ile ilgili temizleme çalışmaları devam etse de, ilk hâline dönmesi için uzun süreç ve izleme çalışması gerekecek.
Bölgedeki kirliliğin, gemi trafiği düşünüldüğünde her zaman yaşanma olasılığı bulunuyor.
Bu nedenle, denetim izleme süreçlerinin çok daha etkin gerçekleştirilmesi ve Aliağa’nın zaten dolmuş olan çevresel kirlilik kapasitesinin geri dönülemez boyutlara taşınmadan gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
Ayrıca, deniz kazaları ya da bu tarz kirliliklere karşı acil müdahale çalışmaları ve çalışan personelin iş sağlığı güvenliğine yönelik önlemler ile atıkların bertarafına yönelik süreçler de, bu tarz kazalara hazır olup olmadığınızın bir göstergesi.”
***
Foça’daki kirliliğin Aliağa’dan kaynaklandığı ortada. Aliağa’da son yıllarda yaşananlara bakınca, çevre felaketlerine nasıl açıkça davetiye çıkarıldığı görülüyor.
Aliağa’daki söküm tesislerine Kuito adında bir petrol gemisi geldi. Günlük 100 bin ton varil petrol işleme kapasitesi bulunan bu gemi, raporlara göre yüksek miktarda radyoaktif ve tehlikeli madde içeriyordu.
Kuito Gemisi’nde, olması gerekenin tam 5 katı radyasyon vardı.
Ama tüm uyarılara rağmen o gemi, Aliağa’da söküldü. Hem de radyasyon ölçümü yapılmadan. Ethan ise hiçbir ülkenin kabul etmediği insan sağlına zararlı sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyan gemiydi.
Söküm için Aliğa’ya getirildi. İzmir Barosu geminin gönderilmesi için dava açtı. Hatta bu davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ama bu karar alınana kadar geminin söküm işlemi tamamlanmıştı.
Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği önemli açıklama yaptı.
Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Bölgesi’nde geçen yıl 125 geminin sökümünün yapıldığı, 610 bin ton hurdanın geri dönüştürüldüğü belirtildi. Geçen yıl Brezilya ve Meksika Körfezi’nden 25’e yakın petrol platformunun sökümü de Aliağa’da yapıldı.
Gemi söküm işinde rakiplerimiz Bangladeş, Pakistan ve Hindistan oldu.
Bırakın Avrupa ülkelerini, artık Brezilya ve Meksika’nın bile istemediği asbest içeren radyasyon kaynağı gemilerin söküldüğü yer İzmir oldu.
***
Mevcut kirlilik unsurları yetmezmiş gibi Aliağa’da bir de termik santral çalışmaları başlatıldı. Termik santrale karşı açılan davalar devam ederken, inşaat çalışmaları tamamlandı. Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti. Mahkeme hukuki süreç sonunda verilen ÇED iznini de iptal etti.
Ama, yeni bir ÇED süreci başlatıldı.
Bir önceki ÇED kararı ile ilgili iptal kararı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanarak yani, 23 Mart’ta termik santralin kapanması gerekiyordu.
Ama bu tarihten bir gün önce 22 Mart’ta yeni bir ÇED olumlu raporu verilerek termik santral, kapanmasına bir gün kala kurtarıldı.
***
Aliağa’daki kirlilik kaynakları sadece Foça için değil, tüm İzmir için büyük bir risk oluşturuyor. Bu konular büyük felaketler yaşanması ile gündeme geliyor.
“Bir musibet, bin nasihatten iyidir” diye bir atasözümüz var. Ama ne yazık ki musibetler bile çevre konusunda gereğinin yapılması için yeterli olmuyor.