Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir’in oylarıyla TBMM’ye giden bir milletvekili.
Kendilerinin ne kadar İzmirli olduğu tartışılırken, Urla’dan ev aldığını öğrendik.
Kendini daha iyi “İzmirli” hissedebilmek için bunu yapmış olmalı.
Kirada otursanız bile, eğer şartlara uyarsanız İzmirli sayılırsınız da, İzmir’den ev almakla İzmirli olunmuyor ama...
Ne diyelim, güle güle otursun.
* * *
Bakan Yıldırım, AKP’nin son genel seçimlerde İzmir’de gerçekleştirdiği çıkışın devamını yerel seçimlerde getirmeye yönelik işe yarayacak hiçbir fırsatı kaçırmıyor.
Amaç, İzmir Büyükşehir’i almak elbette.
Bu nedenle, 9 yıldır hep ihmal edilen İzmir’e “AKP’ye karşı hep diklendiniz ama biz sizi ve İzmir’i seviyoruz” mesajı veriyorlar.
Hep üvey evlat muamelesi gören İzmir’e proje üstüne proje taşımalarının, yatırımları açıklamalarının başka ne nedeni olabilir ki..
Her yerde, her sohbette, Binali Yıldırım’ın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterileceği konuşuluyor.
Hal böyleyken Bakan Bey’in yaptıklarının, yerel seçimlere yatırım olduğu düşüncesi pekişiyor tabii ki.
* * *
AKP’nin yaşadığı bu durum, beni yıllar öncesine, taa Turgut Özal’lı günlere götürdü.
Turgut Özal’ın ve partisinin yıldızı, İzmir ile pek barışık değildi.
Tıpkı AKP gibi...
1983 seçimlerinde HP İzmir’den 8 milletvekili çıkarırken, Özal’ın ANAP’ı 5 milletvekili aldı.
Özal, bir yıl içinde İzmirlileri ikna etmiş olmalıydı ki, Burhan Özfatura, 1984’te ANAP’tan Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.
Özal, İzmir’le barışmak için çok uğraşmış, 1987 seçimlerinde SHP ile aynı oranda (yüzde 35) oy alarak kısmen amacına ulaşmıştı.
Tıpkı bugün AKP’nin, bugün İzmir’de CHP ile tablodaki yerinde olduğu gibi...
Fakat 1989 yerel seçimlerinde kaybeden, ANAP’lı Burhan Özfatura idi.
Bir daha da ANAP’a hiç yüz vermedi İzmir...
İlginçtir; Özfatura, 1994 seçimlerinde DYP’den aday oldu ve kazandı.
Demem o ki, İzmir, yeri geldiğinde birine şans tanır.
İstediğini bulamazsa, onu sandığa gömmesini de bilir.
İzmirliler, hangi hükümetten gelirse gelsin, yatırımları “kar” bildi.
AKP’nin saydığı 35 projenin çeyreği, hatta sadece 5’i bile gerçek olsa, onları da kar sayacaktır.
“Diğerlerini neden yapmadın?” diye hesap sormayacaktır, emin olun.
Çünkü ‘yedek kalmak’ İzmir’in kaderidir. Bu böyle gelmiştir, böyle gitmeye devam etmektedir.
* * *
Bakan Binali Yıldırım, İzmir’in kaderinin değişeceğini söyledi geçenlerde...
Sayın Yıldırım, TRT İzmir’in turizm belgesel programı “Günışığı”nın konuğuydu.
Programın konseptine göre, sorulara doğru cevap veren üç çift, KKTC’ye tatile gönderiliyor.
O gün kurayı Bakan Binali Yıldırım çekti.
Üç asil şanslı seyirci arasında tek İzmirli yoktu.
Bakan Yıldırım’ın yanında dolaşan ordu gibi kalabalık, “Bir İzmirli çıksın” diye dualar etti.
Duaları kabul olunmadı.
Sonra sıra yedek talihlilerin kura çekimine geldi.
Bakan Binali Bey, elini kürenin içine daldırdı ve...
Üç yedek seyirci de İzmir’dendi iyi mi!
Bu durum, İzmir’in yine “yedek” olacağına işaretti bana göre...
Fakat Yıldırım, bundan bile kendine pay çıkarmayı ihmal etmedi.
Sunucuya, aynen şunları söyledi:
“Gördüğünüz gibi İzmir, hep yedek! Allah’ın izniyle biz geldiğimizde İzmir, yedeklikten kurtulacak, asil olacak!”
Gel de inan!
Kuradan bile ‘yedek’ çıkan İzmir’in asil olma şansı nedir sizce?