Aziz Nesin’in öykü, şiir, masal ve taşlamalarından alıntılar yapan ünlü tiyatrocu Genco Erkal, Güzelbahçe Belediyesi’nin düzenlediği Kültür ve Sanat Günleri’nde sahneye çıktı.
Büyük usta sordu:
“Nereye gidiyoruz?”
Vallahi ben de bilmiyorum üstat!
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...
Aydınlığa mı ilerliyoruz, yoksa zifiri karanlık bir gelecek mi bekliyor bizi?
13 Haziran sabahı mutlulukla, umutla mı kalkacağız yataklarımızdan?
Yoksa, eşimizle dostumuzla, çocuklarımızla, yakınlarımızla boş boş bakışıp, “N’olcak şimdi?” diye mi soracağız birbirimize...
Bilmiyorum.
* * *
“Nereye gidiyoruz?” hem oyunun adı hem de malumunuz, son günlerde en çok tekrarlanan bir soru...
Genco Erkal, tek kişilik bu oyunda ülkemizin fotoğrafını çekiyor adeta...
15 yıl önce aramızdan ayrılan Aziz Nesin’in yıllar önce kaleme aldığı saptamaların, aynen günümüz için de geçerli olduğunu görünce, ister istemez üzülüyor insan...
Toplumun içerisindeki çelişkileri, çıkmazları, komedi tarzında öyle güzel anlatıyor ki...
Bir yandan kahkahalarla gülüyorsunuz, sonra...
Sonra kara kara düşünmeye başlıyorsunuz.
Ağlanacak halimize gülüyoruz, bir başka deyişle...
Oyun bittiğinde, Aziz Nesin, Genco Erkal gibi, seyirciler de birbirlerine aynı soruyu sordu:
“Nereye gidiyoruz?”
Bekleyip göreceğiz.
* * *
Şunun şurasında seçime üç gün kaldı.
Bırakalım bunları, biraz da güzel şeyler konuşalım, ne dersiniz?
Alın size üzüntülerinizi unutturacak bir olay...
A Milli Takımımız, Belçika ile 1-1 berabere kaldı. Bu sonuç bizi Avrupa Şampiyonası’na götürür.
Arda nasıldı ama... Ne güzel bir gol attırdı di mi?
* * *
AKP İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, Altay’ın kapısını çaldı. Siyah beyazlılara moral verdi, “Mateme son verin. Daha zorlarının altından kalktık, bunun da altından kalkarız. Altaylı bir kardeşiniz olarak size söz veriyorum” dedi.
Hey Altaylılar, bakan sözü dinleyin, bırakın ağlamayı!
Bakın, kapı gibi Altaylı kardeşiniz var arkanızda, üstelik bakan!
* * *
Başbakanımız söyledi; İzmir, İstanbul ve Ankara’ya kapı komşusu olacakmış.
4-5 saatte bu iki büyük kente ulaşabilecekmişiz.
Ne duruyorsunuz sevinsenize...
* * *
Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyormuşuz, ne gam!
Çiftçi, tarlasını sürmek için eskiden mazot bulamıyordu, şimdi gani gani...
Çiftçi değilseniz bile çiftçiler adına sevinebilirsiniz!
* * *
Sebze ve meyve fiyatları ucuzlamış.
Yiyin gari... Elma, armut, kiraz, çilek, tezgahlardan taşıyor. Hem de sudan ucuz... Kiraz 7 lira mesela! Ne? Pahalı mı?
En ucuz sebze, semizotuymuş...
Ot yani...
* * *
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ama burada kesmek zorundayım.
Sizleri sevindirik yapacak küçük şeyler bulmanıza yardımcı olmaya çalışırken...
“Nereye gidiyoruz?” sorusunu akıllarınızdan çıkartmak için çırpınırken...
Siz hala sinirlerinizi bozacak şeylerle uğraşıyorsunuz.
Size de yaranılmaz zaten!
Kendimi AKP’li bir milletvekili, milletvekili adayı gibi hissediyorum!
Onlar da sizleri sevindirmek, gönlünüze girmek için ne taklalar atıyorlar!
Ne güzel cümleler kuruyorlar!
Evet, evet... İzmirlilere yaranmak çok zor birader, çok zor!
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024