GEÇTİĞİMİZ günlerde Hamdi Türkmen ağabeyimiz, partileri tarafından aday gösterilmeyenlere, “Neredesiniz?” diye sordu.
Sonradan öğrendik; kimi torunuyla, kimi askerden gelen oğluyla hasret gideriyormuş.
Kimi, aday olmayan birinin, seçim çalışmalarında sahne almasını etik bulmuyormuş da ondan kayıplardaymış!
Erdal İzgi ağabeyimiz de seçim kampanyasının önemine dikkat çekerken, kolayca seçilebilir sıradan aday gösterilen, eşeği gölgede adaya kampanya yaptırmanın zor olduğunu yazdı.
Bu saptamalara benim de ekleyeceklerim var.
Evet; üst sıralarda isimleri yazılı olan adaylar için hava hoş.
Seçim kampanyası falan hikaye... Gezi anlamında ziyaretler yapıyorlar, beylik bir iki laf patlatıyorlar, al sana propaganda...
Listenin dibindekiler de umutsuzluklarını, gezilerine yansıtıyorlar.
Bildik söylemlerin dışına çıkamıyorlar maalesef. Kem küm, falan filan...
8. sırada ama...Bu kuralı, geleneği çiğneyen biri var İzmir’de...
CHP 1. Bölge 8. sıra milletvekili adayı Dr. Turgay Bozoğlu...
Seçilme ihtimali var mı? Bence yok.
Kendisine sorarsanız, o da sıranın kendisine geleceğinden pek umutlu değil.
Fakat, adı adaylık listesine yazıldığı günder beri, gece gündüz çalışıyor.
Bir nefer gibi...TBMM’ye gitme ihtimali zayıf olduğu halde, Şirinyer’de seçim bürosu açtı.
Yanında insanlar çalışıyor, hepsinin maaşını ödüyor.
Arabalar, konvoylar halinde mahalle mahalle, ilçe ilçe tur atıyor.
Günde en az 6 ziyaret gerçekleştiriyor. Esnaf ziyaretleri, kahvehane, ev buluşmaları..
CHP’nin seçim beyannamesini anlatıyor, hiç bıkmadan...
Turgay Bozoğlu, geçenlerde hastanelik oldu.
Serum verildi kendisine, vitamin takviyesi yapıldı.
Kendine geldiğinde, seçim çalışmasına bıraktığı yerden devam etmek istedi.
Doktoru karşı çıktı, “Eğer sizi taburcu edersek, tekrar hastaneye gelmek zorunda kalırsınız. O zaman daha uzun süre misafirimiz olursunuz, benden söylemesi” dedi.
Doktor-hasta pazarlığı, dakikalarca sürdü.
Nihayetinde, yarım gün dinlenmeyi kabul etti Turgay Bozoğlu...
Sonra yeniden yollara düştü.
Turgay Bozoğlu’ndaki o büyük heyecanı, parti sevgisini, vatanseverliğini görenler; umutsuz ya da milletvekilliğini çantada keklik görüp yan gelip yatan adayların, listeye girmediği için partisi adına çalışmaktan kaçan küskünlerin kulaklarını çınlatıyor.
1.5 aylık politikacıPeki kimdir, Turgay Bozoğlu?
Neden bu kadar yoğun seçim çalışması yapıyor? Bozoğlu, şu yanıtı veriyor:
“Ben daha 1.5 aylık, çiçeği burnunda bir politikacıyım. Canı gönülden CHP’nin iktidara gelmesini istiyorum. Çünkü insanımız, AKP hükümetinden çok çekti. Çilenin sona ermesi, CHP’nin iktidara gelmesiyle mümkün. Benim asıl işim, hesap uzmanlığı. Yüksek lisansımı yurtdışında yaptım. Sınavı kazanınca, Maliye Bakanlığı gönderdi beni yurtdışına. Dolayısıyla bu ülkeye borcum var. Vatandaş Turgay, milletvekili sıfatıyla ülkesine hizmet etmek istiyor. Seçilmesem de fark etmez. Sıralamada önümdeki aday arkadaşlarıma faydam olsun, bana yeter. Kazanan CHP olsun, başka bir şey istemiyorum.”
Turgay Bozoğlu, bir sırrını daha açıklıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı Aile Sigortası projesinde, kendisinin de emeği olduğunu öğreniyoruz.
Söz, yeniden Bozoğlu’nda:
“Genel Başkanım Sayın Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası projesini çoktan gündemine almıştı. Benden, bu projeyle ilgili ‘Türkiye’de nasıl uygulanır’ konusunu araştırmamı istedi. Projenin kaynağı nereden sağlanır, nasıl yürütülür, onu araştırdım. Sonuçta dört dörtlük bir proje oldu.”
CHP, 1. Bölge’den beklenen milletvekili sayısından bir fazlasını çıkarırsa, o başarının mimarı, kesinlikle Turgay Bozoğlu olacaktır.
Çünkü Bozoğlu, kendisi için değil, partisi için çalışıyor. Karşılıksız seviyor partisini ve hiçbir beklentisi olmaksızın çalışıyor.
Nefer dediğin, böyle olmalı.