Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Zamanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, İzmir Körfezi’nden beter kokan Haliç için “Gözlerim gibi masmavi olacak” demişti.
Hayal görüyor sanmıştık. Fakat Haliç’i aynen gözleri gibi yaptı.
Şimdi de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, evden çıkıp Körfez’de yüzmeyi vaat ediyor.
Mümkün müdür?
Tabii ki mümkün ama bence çok zor.
* * *
Burhan Özfatura’nın birinci döneminde Büyük Kanal Projesi hayata geçirildiğinde, Körfez’in temizleneceğine inanmıştık, umutlanmıştık.
Fakat ertesi yıllarda denizimiz, yine çöplük oldu.
Otobüs yolcuları, İzmir’e vardıklarını, Körfez’den gelen pis kokudan anlıyorlardı.
Bir yandan İzmir’e ulaşmış olmanın sevincini yaşarlarken, diğer yandan da burunlarını tutuyorlardı.
Körfez’e derelerden su değil, çöp aktı maalesef...
Her kim, “Çöpünüzü, çöp kutularına, konteynerlere atın” dediyse de, bir kulağımızdan girdi, ötekinden çıktı.
* * *
Büyükşehir, bu kez “Büyük Körfez Projesi”ni gündeme getirdi.
Saatte 800 ton çamuru (600 tondu, bir anda 200 ton arttı), 1-2 kilometre uzağa aktaracak kapasitede tarama gemisinin alımı için 19 Ağustos’ta uluslararası ihaleye çıkacak.
Diyelim ki, tarama gemisi geldi, Körfez’in dibindeki çamuru, dere ağızlarında tıkanıklığa yol açan her türlü nevaleyi kaldırdı.
Sonra ne olacak?
Başkan Kocaoğlu’nun dediği gibi, Karataş’tan, Göztepe’den, Güzelyalı’dan, Karşıyaka’dan denize mi gireceğiz?
Denize girdiğimizi varsayalım.
Körfez, kaç ay, bilemediniz kaç yıl temiz kalabilir?
Bu konuda hiç umutlu değilim.
Çünkü İzmirliler olarak iyi bir çevreci olmadığımızı kabul etmeliyiz.
İddia ediyorum, yeri geldiğinde yine denize attığımız oltaya balık değil; ayakkabı, otomobil lastiği, hatta alışveriş arabası takılacak.
Neden bu kadar karamsarım, merak ediyorsunuz değil mi?
Dereler her yıl ıslah ediliyor, temizleniyor. Bir süre sonra, derelerde öbek öbek atık yığınları oluşuyor.
Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda, Karşıyaka sahilinde bir tur atın. Sabahları temizlik işçilerinin hummalı bir şekilde saatlerce pislikleri süpürdüklerini göreceksiniz.
Elimize ne geçtiyse, atmışız yere, denize...
Vapura binerken, kıyıya vuran atıklara gözüm takıldığında midem bulanıyor.
Büyüklerimiz, Karataş’tan, Güzelyalı’dan, İnciraltı’ndan denize girerken çekilmiş siyah beyaz fotoğrafları ceplerinde taşıyorlar, “Bir zamanlar...” diye başlayan cümleler kuruyorlar.
Tertemiz, masmavi bir Körfez, elbette mümkün.
Ne var ki insanımız, reklamlardaki “Kirlenmek güzeldir” sloganını, “Kirletmek güzeldir” diye uyarlamış.
İşte bu yüzden umutsuzum.