Birbirinden harika doktorlarımız var!
Önce, doktorlarımızı “harika” kılan buluşlarına bir bakalım:
* Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Gökhan Hotamışlıgil, obezite ve şeker hastalığına sebep olan geni buldu.
* Goethe Üniversitesi cerrahlarından Prof. Tayfun Aybek, kalp krizini önceden haber veren ‘çip’ geliştirdi.
* Houston Methodist Hastanesi Sindirim Hastalıkları Tıbbi Direktörü Prof. Atilla Ertan, “ABD’nin en seçkin 10 hekimi” arasına girdi.
* İstanbul 70. Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi cerrahlarından Dr. Cengiz Türkmen, ameliyat sonrasında kırılmayı ve ağrıyı önleyen ‘omurlar arası sabitleyici’ geliştirdi.
* Cornell Üniversitesi Kısırlık Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Kutluk Oktay, kadınların menopozdan sonra da çocuk sahibi olabilmesini sağlayan bir yöntem geliştirdi.
* Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanı Prof. Recep Akdağ, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yol açan keneden korunmak için pantolon paçalarının çoraba sokulması gerektiğini buldu!
* * *
Evet; Bakan Akdağ, geçmişte yaptığı bu açıklama nedeniyle, “dünyanın en büyük buluşunu yapan doktoru” ilan edilmişti!
Aradan çok zaman geçti. Sağlık Bakanı Akdağ, artık bu konuyu ciddiye alıyor.
Hele son açıklamalarıyla, keneyle mücadelede önemli çalışmalar yaptığını hissettirdi.
Fakat çelişkiler de gözümüzden kaçmadı.
* * *
Bakan Recep Akdağ, geçen hafta Balıkesir’deydi.
Sağlıkla ilgili konuşulması gereken ne varsa, konuştu.
Söz, döndü dolaştı, keneye geldi.
Bakan Bey, vatandaşın kene konusunda bilinçli olmadığını ifade etti.
Çok haklı.
Kenenin kırsal kesimde, hayvancılığın yoğun olduğu yerlerde daha çok görüldüğünü, şehirlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına rastlanmadığını söyledi.
İşte bu noktada duralım.
Anlaşılan o ki, Bakan Bey, sadece İzmir’de, yılbaşından bu yana, üstelik kış aylarında 150 kene vakası görüldüğünden haberdar değil.
Bilgisi olsun diye yazıyorum; İzmir Büyükşehir Belediyesi, sütte olduğu gibi keneyle mücadelede de devletten önce davrandı.
Her sene olduğu gibi bu yıl da 200 kişiden kurulu 17 ekiple, 11’i metropolde, toplam 21 ilçede ilaçlama yapıyor.
Laf olsun diye değil, keneler ölsün diye...
* * *
Bakan Bey, bakanlık olarak keneyle mücadelede geldikleri noktayı şu sözlerle anlattı:
“10 bin sağlık görevlisini, 3 bin köye gönderdik, 10 günlük bilgilendirme çalışması yaptırdık. Çiftçiler, keneyi umursamıyor, ‘Bize bir şey olmaz’ diyorlar. Keneye alışık olduklarını söylüyorlar. Erciyes Üniversitesi ile Hıfzıssıhha, bir aşı üzerinde çalışıyor. Aşı geliştiriliyor.”
Onca insanın memleketin dört bir yanına dağılıp konferanslar vermesi, bilim adamlarının aşı geliştirmesi güzel de...
Bakan Akdağ, vatandaşlara, eldiven ve keneyi çıkarmak için cımbız benzeri bir alet dağıttıklarını açıklayınca, bende bant başa sardı.
* * *
Hani kene ısırdığında keneye el sürmeden, onu etten koparmaya çalışmadan, en yakın sağlık merkezine gidecektik Sayın Bakanım?
Bu kural hala geçerliyse, köylülere cımbıza benzer alet dağıtarak, “kendi keneni kendin çıkar” demeye getiriyorsunuz?
Kenenin ne kadar zararlı olduğunun farkında olmayan vatandaş, cımbızla onu almaya çalışırken canını tehlikeye atarsa?
O zaman bunun hesabını kim verecek?