Geçen hafta sokakların, terk edilmiş köpekler için doğal yaşam alanı olamayacağını, mutlaka barınaklarda toplanıp orada ömürlerinin sonuna kadar iyi bir şekilde yaşatılmalarını savunan bir yazı yazmıştım.
Tepki mesajları aldım. Bir o kadar da destek mesajı geldi.
Eleştirilerin bir bölümüne hak vermekle beraber, insanlar için tehlike arz eden sokak köpeklerine bir çözüm bulunmasından yanayım.
Malum, yaz aylarına girdik.
Çocuklarımız yorucu bir eğitim öğretim yılını daha geride bıraktı.
Dün karnelerini aldılar, sıra geldi karne hediyelerini almaya...
Her yıl olduğu gibi, korkarım bu yaz da sokaklardaki köpek sayısında gözle görülür bir artış olacak.
Çünkü anneler babalar, tüm uyarılara rağmen karne hediyesi olarak çocuklarına pet shop’lardan köpek alacaklar! Çocuklar yaz boyunca sevimli dostlarla hoşça bir tatil geçirecek! Sonra? Çocuk köpeğini evlerine götürmek isteyecek! Anneler babalar, “Apartmanda köpek besleyemeyiz” deyip hayvanı yazlığa terk edip gidecekler! Hem çocuğun hem de köpeğin ruh sağlığı bozulacak! Çocuk köpeğini özleyecek, ruh sağlığı bozulan köpek de ona buna saldıracak! Böyle gelmiş ama böyle gitmemeli sevgili anneler babalar.
Foça Hayvanlara Yardım Derneği Başkanı Prof. Huriye Kuruoğlu’nun çağrısına kulak verin lütfen.
Kuruoğlu diyor ki: “Yaz bittiğinde sahil beldelerinde köpek nüfusunda patlama görülüyor. Kısırlaştırılmamış, aşıları yapılmamış köpekler, sonbahardan itibaren pek çok insanı korkutuyor ve tehdit olarak algılanıyor. Bazı belediyeler de köpekleri zehirleyerek katliama başlıyor. Hayvanlar ya boş arazilere bırakılıyor, ya da ölüm kampından farksız barınaklara götürülüyor. Yeterli barınak olmadığı için köpekler maalesef ortada kalıyor, büyük acı çekiyor. N’olursunuz, köpeklere acı çektirmeyin. Eğer kışları da yanınızda olması mümkün değilse, çocuklarınıza karne hediyesi olarak köpek almayın.” Huriye Kuruoğlu, bir noktaya daha dikkat çekiyor: “İlla köpek alacaksanız, barınaklarda, sahiplenilmeyi ve sıcak bir yuvaya kavuşmayı bekleyen o kadar güzel köpekler var ki, oradan alın.”
İşgüzarlığın böylesi
Geçen hafta sonunda Açık Öğretim Fakültesi sınavları vardı.
Onbinlerce öğrenci, sınav salonlarında ter döktü.
En çok da sınava girecekleri yerlere ulaşmak için koşuştururken terledi.
Çünkü sınav yerlerini belirleyenler, öyle işgüzarlık yapıyorlar ki, akıllara zarar...
İkameti, iletişim adresi Gaziemir olan öğrenci, Karşıyaka’da, Narlıdere’de sınava giriyor.
Narlıdere’de oturan da Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Tınaztepe Kampusü’nde...
Karşıyaka’daki öğrenci Karabağlar’a, Balçova’daki öğrenci Bornova’ya...
İnsafınız kurusun e mi!.
Çocukların evlerine yakın yerlerde sınava girmelerini sağlamak, ulaşım sıkıntısını en aza indirmek o kadar mı zor?
Bundan önceki sınavlarda bizzat tanık oldum.
Evden çok erken çıktığı halde ulaşım sancısı yüzünden sınavı kaçırıp gözyaşı döken, sinir krizi geçiren gençler gördüm.
Bırakın şu işgüzarlığı da hiç olmazsa bundan sonraki sınavlarda öğrencileri, adreslerine en yakın noktalara yönlendirin.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024