EXPO’yu Kordon yüzünden kaybetmişiz

Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, Ege’de Sonsöz muhabiri Erkan İyigüngör’e verdiği röportajda içini dökmüş. Satırı satırına iki kez okudum.
İlginç notlar çıkardım.
Mesela EXPO ile tehdit ediyor. Ömür Şanlı diyor ki:
“Bu tartışmalar, EXPO tarafından arşivleniyor. Böyle kavgalı bir kent, EXPO’ya seçilemez.”
Anlaşılan, 2015’i kaybetmemiz, bu kavgalar yüzündenmiş!
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ömür Şanlı ve arkadaşlarıyla iyi geçinirse, 2020 garanti demek ki!
Madem öyle, hala ne duruyorsun Sayın Kocaoğlu?
Ne istiyorlarsa yap, EXPO’yu kap!
* * *
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Kocaoğlu, tentenin 50 santimetre daha indirilmesine izin vermiyor ya... Kıyamet de ondan kopuyor.
“Başkan bizimle konuşmaya gelmiyor” diyor Sayın Şanlı...
Yapmayın Ömür Bey! Herkes biliyor Kocaoğlu ile kaç defa toplantı yaptığınızı... Kordon’da kaç kez buluştuğunuzu...
Hep sizin istekleriniz olsun isterseniz, anlaşamazsınız elbette. Karşınızdaki kişi, sonuçta bu şehrin patronu...
Şu tentenin uzatılmasında neden ısrar ederler, anlamıyorum.
Bir vatandaş olarak Kordon’a takılıp güneşin batışını izlerken bir bardak bira içmek istersem, o güneşten rahatsız olmam.
Büyükşehir’in istediği ölçülerdeki tente, zaten orada oturanı yeterince güneşten koruyor.
Taa ki güneş batmaya duruncaya kadar.
O kadarcık da güneşte yanıversin benim güzel İzmirimin güneşsever insanları, ne olur yani...
Bu ısrarda amaç başka...
Tenteyi biraz daha aşağıya indirip, kışları o alanı kapalı hale getirme düşüncesini kolaylaştırmak...
Uzatmalı tente olmayınca, Türk Bayrağı’ndan, Atatürk posterinden gölgelik yapma yoluna gitmeleri de hiç hoş olmadı.
Bayrağımızı, Atatürk’ü, emellerine alet etmeseydiniz keşke.
* * *
Ömür Şanlı’ya göre yönetmelik, 2000 yılında, o günün şartlarına göre düzenlenmiş. Şimdi ihtiyaca cevap vermiyormuş.
Yönetmelik değişmedi de Kordonboyu mu değişti?
O zaman da insanlar en pahalısından çay, kahve, bira içiyordu, bugün de...
İnsanlar, o zaman da esnafın yayıla yayıla yola kadar gitmesinden, yolunda yürüyememekten rahatsızdı, yine rahatsız.
O zaman da istekleri bitmiyordu Kordon esnafının, günümüzde de...
* * *
Bu arada sigara yasağına uyduklarını söylüyor Ömür Bey. Orada bir duralım.
Sanki lütufta bulunuyorlar. Ortada kanun var, uysa da uyulacak, uymasa da...
Yine buyuruyorlar ki:
“Yazın güneşten, kışın soğuktan koruyan bir tente sistemi istedik. Tenteler, yanları alınırsa, müşteriyi ne güneşten, ne rüzgardan, ne soğuktan, ne yağmurdan koruyabilir.”
Efendim, sakıncası yoksa o zaman kapalı mekana geçelim?
Zaten İzmir’de kış en fazla 100 gün... Bunun bir kısmı da bahar havasında... Ne olur yani, karakışta bahçede oturmasak?
Sibirya’da değil, İzmir’de yaşıyoruz öyle değil mi?
* * *
Ayrıca şunu da fark ettim ki, Kocaoğlu’nun, “Ayağınızı denk alın; 100 metre arayla, 6’şar metrekarelik büfeler açar, 50 kuruşa çay satarım, bira satarım, size rakip olurum ha...” tehdidi işe yaramış.
Şanlı, bu konuda bakın ne diyor:
“Eğer siz bu projeyi hayata geçirirseniz, biz de işletmelerimizi tuvalete çevirir, öyle para kazanırız. Siz o kafelerde 50-60 kişi çalıştıracaksınız ama diğer yandan 3-4 bin kişiyi işsiz bırakacaksınız. Bizim tedarikçi firmalarımız var, onların da aileleri var. Ortalamaya vurursanız, 100 bin kişiyi mağdur edeceksiniz.”
O zaman bir adım siz atın, iki adım Büyükşehir...
Bitirin artık şu tartışmayı... Yoksa 2020’yi de kaçıracağız!