Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

MİLLETVEKİLİ adaylarımız, alzheimer hastası mı diye merak etmeye başladım.
Allah korusun ama...
Yanlış anlaşılmasın; seçmeni, seçimden seçime hatırlıyorlar da...
Halkın içinde olanların sayısı üçü, beşi geçmez.
Her zaman olduğu gibi yine samimi görünüyorlar, çok da sıcakkanlılar.
Sanırsın, dile getirdiğin sorunları, vekil olunca hemen çözüverecek.
Seçildikten sonra, “Haydi bana eyvallah” deyip kayıplara karışıyorlar.
Mazbatayı alıncaya kadardır vatandaşla muhabbeti...
Sonra unutur oy için yalvardığı seçmeni...
Tipik bir alzheimer vakasıdır bu...
Bazıları da unuttukları şeyleri seçim vakti hatırlarlar.
Örnek mi?
Alın size iki misal...
AKP İzmir milletvekili adayı Aydın Şengül, geçenlerde süt üreticileriyle buluştu, Tire’de...
“Ege’de süt üreticisinin yüzü gülecek” diye beylik bir laf etti.
“Bırakın süt üreticisinin yüzünü güldürmeyi, daha çok ağlatmayın, yeter” diyen bir Allah’ın kulu çıkmadı ahaliden...
Süt dökmüş kedi gibi oldular!
Galiba süt üreticileri de alzheimer krizine tutuldu o anda...
Sütün sudan ucuza satıldığını...
AKP hükümetinin politikaları nedeniyle bu durumlara düşüldüğünü...
Nedense unutuverdiler.
* * *
Onlar başlarına gelenleri unutmuştu ama Aydın Bey, çoktan unuttukları süt üreticini hatırlamıştı.
Yani alzheimer vakası...
Hem sütü, sütçüyü hatırlamanın zamanı mı şimdi Aydın Bey!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, süte gözyaşını karıştıran üreticiye destek oldu, başına ne işler açtı!
Süt üreticisi kalkınsın, çocuklarımız süt içsin diye belediye kasasından para çıkarınca, “Bunu neden yaptın?” diye hesap sordular adama.
İkinci örnek, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan...
İzmir Ticaret Borsası ziyaretinde öyle büyük bir ilgi gördü ki, kendini seçim bölgesi Mersin’de zannetti.
* * *
Ankara’nın vekiliydi, Mersin’in vekili olacak kısmetse...
Övgü dolu sözcükleri duydukça ağzı kulaklarına vardı Zafer Bey’in.
“Pamuktan bahsetmeyen taş olur” deyiverdi.
Alın size bir alzheimer vakası daha...
Pamukçu çoktan öldü, farkında değil Bakan Bey. Pamuk, beş para etmiyor artık.
Nereden mi biliyoruz?
Basmane’deki pavyonlar, hasat zamanı geldiğinde pamuk tüccarlarıyla dolardı. Şimdi hepsi sinek avlıyor.
Tüccar böyleyse, pamuk üreticisinin halini siz düşünün.
Bakan Bey’in, “Pamukla doğduk, pamukla öleceğiz” sözleri de çok manalıydı!
Ne demek istediğini anlamadılar. Konuyu açmak zorunda kaldı:
“Cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanın, öbür dünyaya servetini, altınını götürdüğünü gördünüz mü? Ne götürüyorsunuz? Pamuk!”
Pamukçu, böyle bir muhabbetle hatırlanmaktan öyle mutlu oldu ki!