Ege Üniversitesi ile gönül bağım var. Orada okudum.
Diplomamı 36 yıl önce aldım ama Ege Üniversitesi’ne aidiyet duygumda hiçbir azalma olmadı, aksine büyüdü.
“Gelecek Şurası”na gazeteci olarak katıldım, çok duygulandım.
Salonu dolduran 1050 akademisyen, “Öğrenciler ve Eğitim Kalitesi”, “Kampüs Yaşamı ve Üniversite Kültürü”, “Toplumla İlişkiler ve Topluma Etki” ile “Araştırma Üniversitesi Olmak” başlıklarını tartıştı, çok önemli sonuçlara ulaşıldı.
***
“Gelecek Şurası”nın mimarı, Ege Üniversitesi’ne bambaşka bir hava getiren, öğrencileri, akademisyenleri her dakika şaşırtan, henüz 6 aylık bir rektör olan Prof. Dr. Necdet Budak... Budak’ı, öğrencilerle sohbet ederken, onlarla yemek yerken, futbol oynarken gördük.
Dün akşamki şenlikte de sahneye çıktı, rock şarkılar söyledi.
Rektör Hoca, öncelikle, öğrenci ve akademisyenlerle güçlü bir iletişim bağı kurdu, güven ortamını sağladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kim ne derse desin, CHP’nin İzmir’deki en etkili ismi.
Partide sözü en çok geçen isimlerin başında geliyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kocaoğlu’nun görüşlerine değer verdiğini bilmeyen yok.
Aziz Başkan, geçtiğimiz günlerde, CHP’nin 2014 seçimlerinde kaybettiği 8 ilçeyle ilgili olarak önemli bir görüş bildirmişti:
“8 ilçenin kaybedilmesiyle ilgili kimseyi suçlamanın alemi yok.
Fakat ben, CHP’den aday adayı olan, aday gösterilmeyince başka bir partiden veya bağımsız aday olup, oyu bölüp kaybettiren insanların, tekrar partiye döndürürülmesine, tekrar onların siyasette CHP içerisinde var edilmesine, siyasi imkan sağlanmasına karşıyım.”
Seçim arefesinde, bu açıklamaların üzerinde durmak lazım.
***
Kocaoğlu, neden böyle bir açıklama yapma gereğini duymuştu?
Halka tercihini sormak, demokrasinin gereğidir.
Mesela İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez için alınan gemilerin isimlerini halka sormuştu.
Hatta, Doğal Yaşam Parkı’nda dünyaya gelen fil yavrusunun adını bile İzmirliler koymuştu.
Mesela Aydın Büyükşehir Belediyesi, üç kez referanduma gitti.
Medenice, demokratik bir anlayışla...
Mesela Muğla Büyükşehir Belediyesi...
42 milyon 810 bin liraya yaptırdığı Sosyal Yaşam Merkezi için “adını sen koy” dedi vatandaşına...
Dikkat ederseniz, üçü de CHP’li belediye...
İzmir Kitap Fuarı ilk defa açıldığında doğanlar, bugün 23 yaşında. Neredeyse çeyrek asır.
İzmirlilerin en çok sevdiği fuarların başında geliyor.
İzmirliler, çok okurlar, yazarlar ve kitap fuarına sahip çıkarlar.
Örneğin 2017 yılında İzmir Kitap Fuarı’nı 9 günde 450 bin kişi ziyaret etti.
Günde ortalama 50 bin kişi...
İstanbul Kitap Fuarı’na günde ortalama ziyaret, 60 bin civarı.
İki büyük kentin nüfusları gözönünde tutulursa, İzmirlilerin kitapseverliği açıkça ortaya çıkar.
***
İzmir’in göbeğinde, Konak Meydanı’nda bir dükkan...
185 metrekarelik devasa bir mekan.
“Neresi?” diye soracak olursanız...
“Zaptçıoğlu ayakkabı, orada yıllarca kaldı” desem...
Hemen sözünü ettiğim yeri hatırlayacaksınız.
SGK işhanlarının zemininde...
Söz konusu yerin kirası, ateş pahası.
İzmir Tabip Odası, sandık başına gidiyor. Doktorların her seçimi, çok çekişmeli geçer.
Bu yılki de öyle olacak gibi. Sonuçta Tabip Odası da bir sivil toplum kuruluşu.
Günümüzde pek çok STK, siyasetin kıyısında falan değil, tam orta yerinde.
Fakat siyaset, özellikle tabip odalarına hiç yakışmıyor.
İzmir Tabip Odası gibi tüm tabip odaları, hekimlerin sorunlarına çözüm aramalı her şeyden önce.
Sonuçta tabip odası da yasalarla sınırları çizilmiş bir meslek odası.
TÜYAP, açılımıyla “Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.” denince pek çok kişinin aklına kitap fuarları geliyor.
Firmayla kitap fuarı bütünleşti adeta.
İzmir Kitap Fuarı’nı 9 günde 450 bin kişi ziyaret ediyor.
Ortalamaya vurursak, günde 50 bin kişi yapar.
İstanbul’daki fuarda günlük ziyaretçi sayısı, 65 bin civarında.
Nüfusa orantılarsak, İzmirli kitapseverlerin ilgisinin, fuara ulaşabilirliğinin daha yüksek olduğunu görüyoruz.
Bunun nedenlerinin başında, kitap fuarının Kültürpark’ta, gelenekselleşmiş mekanında yapılıyor olması geliyor.
Bu yıl da aynı mekanda kitap fuarı olacak.
Aynen bunu söylüyor, İnciraltı 2. Nesil Platformu Başkanı Tayfun Karabulut...
İnciraltı için talep ettikleri imarın, gökdelensiz olmasını özellikle istiyor.
Ayrıca üstüne basa basa şu ayrıntılara vurgu yapıyor:
- İnciraltı planlandığında İzmir, sağlık turizminin başkenti olacak.
- 2 bin 500 yıldır şifa dağıtan Agamemnon Kaplıcaları dünyaya tanıtılacak.
- İnciraltı’na yapılacak oteller, hastaneler, kür merkezleri, İzmir’e 100 bin yeni turist çekecek.
- En az 20 bin istihdam katkısıyla, işsizlik yüzde 5 aşağıya inecek.