Metin Tokat

MHK, 2008-2009 sezonu için 40 isimden oluşan bir kadro kurdu. Bu kadroda bulunanlar, hem Süper Lig hem de Bank Asya Ligi’nde görev yapacaklar.
En ilginci ise; kadroyu oluşturan MHK, 2’si FIFA kokartlı 5 hakemi sebepsiz bir şekilde seminere davet etmeyerek kendi kararı ile çelişerek kadro dışı bıraktı.
35 hakemin 12’si bu yıl terfi etti. Kadrodaki tecrübeli sayılabilecek 23 isimden Barış Şimşek askere gidiyor. Şampiyonluğa oynayacak takımların maçlarına verilecek hakem sayısı azami 12. Her fırsatta teknik direktör benim, kadromu ben kurarım diyen (!), ancak daha sezon başında kadrosuna travma yaşatan Oğuz Sarvan MHK’sının yapılan transferlerle büyük çekişmeye sahne olacak süper ligimizi nasıl idare edecekleri büyük bir soru işareti!
Ön yargılı olmak istemem, ama görünen köy kılavuz istemez derler. İşte size Süper Lig ile Bank Asya Ligi’ni yönetecek isimler.


Selçuk DERELİ

Oğuz Sarvan başkanlığındaki MHK oluştuğunda çok ümitliydim. Ekibindeki üyelerin hakemliğe vereceği katkılar sınırlı olsa da, Sarvan’ın geçmişi, kişiliği, objektifliği, projeleri ile yıllardan sonra Türk hakemliğinin aranan kanı olacağını sanıyordum! 
Hani, şeffaf olacaktınız. Hani adaletli yönetecektiniz. Hani herkese eşit davranacaktınız. Hani hakemlik vizyonunu geliştirecektiniz. Bu kadar çabuk yanılacağımı sanmıyordum.
Haluk Ulusoy’un federasyon başkanlığı sırasında MHK başkanlığını yapan Hilmi Ok, Bülent Yavuz ve Mustafa Çulcu’nun uygulamaları, ilişkileri ve davranışları ile çöken hakemliğin, yeniden bir yapılanma ile ayağa kaldıracağına olan inancımı tüketen Sarvan ve ekibinin diğerlerinden hiçbir farkı olmadığı çok erken ortaya çıktı.
Düşünün
1-Bir MHK düşünün, UEFA’dan ismen müsabaka gelen FIFA kokartlı hakemini UEFA delegelerine şikâyet eden, yetmezmiş gibi resmi yazı ile destekleyen ve maçının iptal edilmesini sağlayan. 
2-Bir MHK düşünün, 6 Temmuz'da, 2008-2009 sezonu

Turnuvada 12 hakem görev yaptı. Bunlardan 8’inin takımları turnuvaya katılırken 4 tanesi takımı katılmayan ülkelerin hakemleriydi.
Gruplarda oynanan maçlarda her hakem 2 maç yönetti. Çeyrek Final Maçlarında Peter Fröjdfeldt (İsveç), Roberto Rosetti (İtalya), Lubos Michel (Slovakya), Herbert Fandel (Almanya) görev aldı.Yarı Final maçlarında Massimo Busacca (İsviçre), Frank de Bleeckere (Belçika)’i görevlendiren UEFA Hakem Kurulu Final Maçında Roberto Rosetti’yi görevlendirerek turnuvayı bitirdi.
Rosetti, sadece turnuvada yönettiği maçlardaki performansından dolayı finale atanmadı. İtalya’nın ilk 4 takım arasında bulunmaması en büyük şansıydı. Kartlarındaki ve ikili mücadelelerdeki çelişkili kararları ile finale yakışan bir yönetim sergilemedi.
Hakemlerin genel yönetimlerini incelediğimizde hatalı kararlar vererek skorları değiştiren bayraklara ve düdüklere rastladık. Ofsayttan atılan goller veya ofsayt gerekçesiyle iptal edilen nizami goller. Verilmeyen veya yanlış verilen penaltı kararları. Faulle

Hırvatistan ile oynayacağımız çeyrek final maçına atanan İtalyan Hakem Roberto Rosetti 5 yıllık FIFA kokartına sahip. 2006 Dünya Kupası’nda da görev alan, ancak Avrupa deneyimi az bir hakem.
İtalya’da yaşanan şike skandalları sonrası tecrübeli ve Avrupa’da devamlı görev alan hakemlerin liste dışı kalması sonrası bulduğu şansı iyi kullandı.
Açılış maçı olan İsviçre-Çek Cumhuriyeti maçında gayet başarılı bir yönetim ortaya koyduğu için bu müsabakaya atandı. Ev sahibi takımın penaltı beklediği iki pozisyondaki devam kararları yerindeydi. Objektif ve etki altında kalmayan bir yönetim tarzı var. Otoriteye önem veriyor. Kartlarını kolay kullanıyor. Özellikle arkadan ve yandan kayarak yapılacak müdahalelerde oyuncularımızın çok dikkatli olması gerekiyor.
En önemlisi şampiyonada hakem kararına itirazdan sarı kart gören tek takımız. Oyuncularımızın hakemin kararlarına itiraz etmemeye gayret göstermeleri gerekmektedir. Çek Cumhuriyeti maçının son 15 dakikasındaki mücadeleyi sahaya yansıtmaları halinde hakemin vereceği

GALATASARAY-G.B.OFTAŞ (M.Kamil ABİTOĞLU)
Maçın daha başında Tozo’nun, Ayhan’a kayarak yaptığı tehlikeli ve sakatlayıcı harekete gösterdiği sarı kartla sertliğe engel oldu. Çok koşarak, pozisyonları yakından izlemeye gayret etti. Sakin, kendinden emin tavırları ile oyuncuların güvenini kazandı. Sabri’nin ceza alanı önünde yandan kayarak yaptığı faul sonrası, Murat’a ve kendisine karşı yaptığı sinirli ve itirazkar tavırları ile Arda’nın, Olgay’la girdiği ikili mücadele sonrası yüzüne doğru yaptığı harekete sarı kart göstermeliydi. Maçın skorunun sezonun şampiyonunu belirleyecek olması nedeni ile oyunculara karşı hoşgörülüydü. Yardımcı hakemleri ile uyumu ve verdiği objektif kararlarla bu önemli müsabakayı genelde başarılı yönetti.  
TRABZONSPOR-FENERBAHÇE (Bünyamin GEZER)
Soğukkanlı ve otoriter görüntüsü ile tansiyonu yüksek maçı kontrollü yönetti. İkili mücadelelere müsaade ederek oyunun tempo kazanmasını sağladı. İlk yarının uzatma dakikalarında taç çizgisi

İ.B.BELEDİYE-TRABZON (İlker MERAL)
Topu oyunda tutma gayreti olumlu görünse de bilhassa karşıdan kayarak yapılan tehlikeli müdahalelere müsaade etmemeli. Sarı kartını daha çabuk göstermeli, oyuncuların ikazı ile gösterdiği izlenimini veriyor. Ceza alanı içine ortalanan topta kafa vurmak için yükselen oyunculardan seken topun M.Keçeli’nin yana doğru açık olan eline çarpmasına verdiği devam kararı tartışmalı.

G.B.OFTAŞ-DENİZLİ (Abdullah YILMAZ)
Çağlar’ın kolundan dönen topa verdiği penaltı ve sarı kart doğruydu. Orta sahadaki ikili mücadelede İlhan’a verdiği sarı kart yanlıştı.

Ç.RİZESPOR-ANKARA (Süleyman ABAY)
M.Yılmaz ile Fahri’nin saha içinde birbirlerini kovalayan kavgalarında kartın rengi iki oyuncuya da kırmızı olmalıydı. Yer alırken pozisyonun içinde kalmamaya özen göstermeli. Topun kendisine çarpması sonucu tehlikeli bir akına neden oldu.

BURSASPOR-KAYSERİ(Hakan ÖZKAN)Karşılıklı ataklar halinde geçen rahat iki takımın maçında tartışılacak bir pozisyon yoktu.

KONYASPOR-G.ANTEP(Selçuk

Son hafta yapılan hakem atamalarını görünce şaşırmamak elde değil!
Sivasspor-Galatasaray maçına atanan Halis Özkahya, gelecek vadeden genç bir hakem. Son haftalarda yönettiği maçlardaki performansı ile bu karşılaşmaya atanması mümkün değil. Ç.Rize-Konya müsabakası ile G.Antep-V.Manisa maçlarındaki kararları, sonuca etki edebilecek derecedeydi. G.Birliği-Belediye maçında iptal ettiği gol ise tamamen tecrübesizliğinin göstergesiydi. Ankaraspor-Fenerbahçe maçının ardından Aziz Yıldırım’ın kendisine yaptığı sözlü saldırı sonrası aldığı ceza ortada iken,  Fenerbahçe’yi de yakından ilgilendiren böyle bir müsabakaya verilmesi ne derece doğru?
Son derece kritik A.Gücü-Beşiktaş maçına hem İstanbul bölgesi hakemi olması hem de geçen hafta oynanan Kayseri-Ç.Rize maçındaki yönetimi ortada olan Hüseyin Göçek’in atanması da deneyimli yöneticilerin yapmaması gereken bir hatadır.
F.Bahçe-G.Birliği arasında oynanacak ve ligin üstü ile altını yakından

BEŞİKTAŞ-BURSASPOR
(Bünyamin GEZER)
Tansiyonun yüksek olması beklenen maçları, otoritesi ve isminin oyunculara verdiği güven ile başarılı yönetiyor. İlk yarının uzatma süreleri tamamlanmadan kornere çıkan topta ya oyuncu atış hazırlığı yapmadan maçı bitirmeli ya da atış izni vererek pozisyon bitiminde düdüğünü çalmalıydı. Oyuncuların karşılıklı tartışmalarında araya girerek ayırması doğruydu. Ancak o pozisyonda Holosko ile tartışan İsmail de kart görmeliydi. Kendine yapılan itirazlardaki hassasiyetini yardımcı hakemlerine yapılan itirazlarda da göstermeli. Ömer’in ortasında arkası dönük vaziyette olan İ.Toraman’ın koluna çarpan topa devam kararı vermesi doğruydu.

DENİZLİ-SİVAS
(Yunus YILDIRIM)
Musa’nın kafa vuruşunda kaleye doğru giden topun Onur’un elinden dönmesine penaltı kararı vermeli, sarı kart göstermeliydi. Bulunduğu yerden görmesi zor olsa da pozisyonu yandan gören ve kendisine bayrağı ile işaret eden yardımcı hakeminin kararına itibar etmeliydi. Yardımcı hakemleri ile ceza alanı içinde olan ve kendisinin