Bülent Yıldırım oyuna tempo kazandırma gayreti içindeydi. Az düdük çalarak ikili mücadelelere müsaade etti. Maçın kontrolünü devamlı elinde tuttu. Çok koştu, pozisyonlara yakın olunca faul kararlarındaki isabet oranı yükseldi. Fakat aynı başarısını kart uygulamalarında gösteremedi. Maçın başında Ümit Bozkurt’un karşıdan kayarak Nobre’ye yaptığı kontrolsüz ve rakibinin sağlığını tehlikeye sokan müdahalesi için sarı kart bile tartışılırdı. Ancak hiç kart göstermeyince yerdeki Nobre’nin rakibine kart çıkarması işaretini de görmezden geldi. Tozo’ya ilk yarıda arka arkaya yaptığı faullerde Patiyo’ya da Ekrem’e arkadan yaptığı faul sonrası sarı kartını kullanmalıydı. İkinci yarı iki takım oyuncularının da sadece futbol oynama isteği işini kolaylaştırdı. Avantaja bıraktığı pozisyonların devamında oyun durduğunda ihlali yapan oyunculara kart göstermeyi unuttu. Hacettepe’nin ikinci golü öncesi oluşan pozisyonu yardımcı hakem Ekrem Kan çok iyi süzerek devam ettirdi ve golün oluşumuna katkı sağladı. Son dakika içinde ceza alanı içinde Kulusiç’in, Yusuf’a yaptığı kartlık faulü pozisyona çok yakın olmasına rağmen tespit edemedi. Bülent Yıldırım kart uygulamalarında standardı tutturamamasına
Fırat Aydınus, FIFA kokartı ile ligin en önemli hakemlerinden biri olmasına rağmen maç planını yapamamıştı. Lig maçından sonra karşılaşan iki takım arasındaki mücadelenin sert geçebileceğini önceden sezerek tedbirini almalıydı. Maçın daha başında Faruk, Alex’e, Muhammed Ali de Emre’ye topsuz sert müdahalelerde bulundular. Aydınus, disiplin uygulamasını yapamadı ve maçın kontrolünü kaybetti. Emre’yi uyarmak için yanına çağırdı, ancak Emre onu dinlemedi bile... El-kol işaretlerine izin vererek otoritesinin zedelenmesine çanak tuttu. Muhammet Ali, Emre’ye topsuz faul yaptı, oyunu devam ettirdi. Sinirlenen Emre, İbrahim Dağaşan’a yaptığı hareket nedeniyle sarı kart gördü. Fırat Aydınus, ilk yarıda devamlı faullü oynayan Muhammed Ali’ye gösteremediği sarı kartını, ikinci devre Güiza’ya hiçbir müdahalesi olmadığı bir pozisyonda çıkardı. Semih’e, verdiği karara aşırı itirazında duyarsız kaldı. Son dakikada topsuz alanda Gökhan Gönül’ün Bilica’ya attığı tekmeyi cezalandırmadı. Zaman çalmalara önlem alamaması, 9.15’leri gerekli mesafeye çekememesi, faullerdeki tutarsız kararları, topsuz alandaki sert hareketleri önleyememesi, otoritesini oyunculara kabul ettirememesiyle de başarısız bir
Selçuk Dereli, faullerde tutarlı kararlar veremedi. Ceza alanı içi ve dışında meydana gelen benzer pozisyonlarda farklı uygulamalar yaptı. Ceza alanında oluşan Uğur Demirkol - Bobo mücadelesinde oyunu devam ettirmesi doğruydu. Nobre ceza alanında Ediz’in arkadan el kol temasıyla pozisyonunu kaybetti.
Bu pozisyona penaltı vermeliydi. İbrahim Üzülmez, Murat Tosun’u ceza alanı çizgisinin önünde arkadan formasından çekerek tuttu. Dereli faulü dışarıda verdi. Yardımcı hakem Mustafa Emre Eyisoy hareketin ceza alanı içinde olduğunu söyleyince penaltıya döndü. Ancak İbrahim Üzülmez’e sarı kartını göstermeliydi. Tecrübesi ve kendini oyunculara kabul ettirmesiyle maçın kontrolünü elinde tutan Selçuk Dereli kartlarını genelde doğru kullandı. Pozisyonları yakından izlemeye gayret etmesine rağmen 12. kural uygulamalarında standart kararlar verememesi yüzünden yönetimi vasatı aşamadı.
BEŞİKTAŞ-İ.B.BELEDİYESPOR
(Halis ÖZKAHYA)
Faul yorumlarında tutarlı kararlar veremedi. Ceza alanı içinde G.Zan-Barbosa arasındaki ikili itme-tutma mücadelesi sonrası verdiği faul ile Barbosa’nın attığı golün iptali tartışmalı bir kararıydı. Nobre’nin attığı golde, Bobo ofsayt pozisyonundaydı. Ancak bulunduğu pozisyonda rakibe müdahalesi yok. Kaleciyi meşgul etmiyor. Kanımca iptal kararı yanlıştı. Yardımcı hakem, bekle-gör yapsa doğru karar verirdi. G.Zan, top ceza alanına ortalandığı anda kale çizgisine toptan ve sondan ikinci rakip oyuncudan daha yakın olduğundan attığı gol iptal edilmeliydi. Tello’nun kafa vuruşunda topun tamamı çizgiyi geçti. Gol kararı doğruydu. Bebbe’ye, İ.Toraman’a attığı kasıtlı tekmenin karşılığı kırmızı kart göstermeliydi.
ANKARASPOR-G.BİRLİĞİ
(M.Kamil ABİTOĞLU)
Hakan’ın ortasında Neca’nın kolları ile engellediği pozisyon ceza alanı dışındaydı. Yardımcı hakemin kararı doğruydu. Tutarlı kararları ve otoritesi ile başarılıydı.
ANKARAGÜCÜ-HACETTEPE
İskoç hakem Craig Thomson erken gelen golden sonra zorlaşan karşılaşmada faul ve kart yorumlarında ciddi hatalar yaptı. 15. dakikada ceza alanı içinde Lincoln’e topa tam vurmak üzereyken Henrique’nin yandan yaptığı kontrolsüz hareketin karşılığında penaltı kararı verip, bariz gol şansını engellediği için bu oyuncuya kırmızı kart göstermesi gerekirdi.
İlk yarının son dakikaları içinde ceza sahası önünde Henrique’ye karşıdan kayarak Milan Baros’a yaptığı hareket nedeniyle sarı kart vermesi gerekirken, kartını Çek futbolcuya çıkarması ilginçti. Arda’nın kayarak rakibinden nizami olarak aldığı top sonrası faul vererek gollük bir Galatasaray akınını engelledi.
Bordeaux takımının 3. golü öncesi ceza alanına yapılan ortada Chamakh ofsayt pozisyonundaydı. Bu nedenle gol iptal edilmeliydi. İskoç hakem faul ve kartlarda, yardımcıları ise ofsaytlarda yaptıkları kritik hatalarla skora etki ettiler.
İ.B.BELEDİYE-A. GÜCÜ (Abdullah YILMAZ)
Olumsuz hava koşullarında oynanan maçta Ankaragücü’nün attığı 2. gol öncesi Barbaros’un, kaleci M.Ali’ye yaptığı kontrolsüz harekete faul vererek iptal etmeliydi.
TRABZONSPOR-DENİZLİ(Hüseyin GÖÇEK)
Oyunu kontrol etmekte ve otoritesini oyunculara kabul ettirmekte zorlandı. Denizlisporlu oyuncuların vakit geçirmeye yönelik hareketlerine karşı önlem alamadı. Barajları gereken mesafeye açmaya çalışırken çok yavaş hareket ediyor. Bu tavrı zaman kaybına neden oluyor. Selçuk’un kullandığı serbest vuruşta 9.15 mesafeyi bozan ve topu kolu ile engelleyen Güray’a sarı kart göstererek, atışı tekrarlatmalıydı. Alanzinho’nun rakibinin hiçbir teması olmadan kendini yere attığı pozisyonları engelleyemedi. Tekrarında gerekli disiplin uygulamasını yapmalıydı.
G.BİRLİĞİ-FENERBAHÇE (Yunus YILDIRIM)
Yunus Yıldırım tecrübesi, kendine güveni ve futbolcularla kurduğu iyi iletişimle karşılaşmanın kontrolünü elinde tuttu. Şüpheli durumlarda oyunu kesmeyerek maçın tempolu geçmesi için gayret gösterdi. Kuralları genelde doğru yorumladı. Oyuncuları önce uyardı, tekrarında sarı kartını kullandı. Lugano’ya gösterdiği sarı kart buna örnekti.
Djite ve Lugano’nun attığı golleri, yardımcı hakem Adil Sinem’in ofsayt kararlarıyla iptal etmesi doğruydu. Ceza alanı içinde Gökhan Gönül’ün ortası Koray’ın göğsünden dönmüştü, devam kararı yerindeydi.
Ancak Soner’in defansın arkasına attığı topa hareketlenmesi sırasında Önder Turacı’nın eliyle topu önlemesini tespit edemedi. Hentbol verip bariz gol şansını engellediği için Önder’e kırmızı kart göstermeliydi.
Kazım ve Roberto Carlos’a gösterdiği sarı kartlarda haklıydı.
Çok koşarak pozisyonları yakından izleyen, avantajları yerinde uygulayan, faul kararlarında her iki takım için tutarlı kararlar veren Yunus Yıldırım, Önder’in pozisyonu dışındaki doğru tespitleri, skora etki etmeyen yönetim tarzıyla geçen haftaki Beşiktaş-Trabzonspor maçındaki başarısını devam ettirdi.
İsviçreli hakem Circhetta, oyun alanı içinde iyi yer alamadığından faul kararlarıyla elle oynamalarda hatalı kararlar verdi. İlk yarının en tartışmalı kararı, Bordeaux takımı ceza alanında meydana gelen kaleci Rame ile Baros arasındaki pozisyondu. Havadan ceza alanına gönderilen topa hareketlenen Milan Baros’un kolları önde olsa da, top önce göğsüne çarpmıştı. Rame’nin kontrolsüz hareketi ve çarpmanın şiddetiyle eline çarpan topa hentbol verdi. Kendisi, açı olarak görüş alanı dışındaydı. Yardımcı hakem ise pozisyonu tam karşıdan görüyordu. Ve bayrak kaldırmayarak takip ediyordu. Orta hakemin kararı kanımca yanlıştı, penaltı vermeli, kaleciyi bariz gol şansını engellemeden kırmızı kartla ihraç etmeliydi. Diarra’yı da ilk yarıda kanlı formayla oynatmaması gerekirdi. İkinci devre ceza alanı içinde kritik pozisyonlar yaşandı. Ayhan’ın, rakibi topa kafa vurmak üzereyken yaptığı hareketle, Mehmet Topal’ın Wendel’in formasından çekip bıraktığı pozisyonlardaki kararları tartışmalıydı. Bu pozisyonda Wendel’e aldatmaktan gösterdiği sarı kartın devamında, aynı oyuncunun alkışlı pozisyonunu gözardı etti. Lincoln’ün ceza alanı içinde yerde kaldığı pozisyondaki devam kararı doğruydu.
Otoritesin