Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Arabama biniyorum, 100 metrelik tarafsız bölgeyi aşıp Rum tarafına geçiyorum. Rum pasaport polisinin yanında duruyorum ve arabamdan inmeden, kimlik kartımı pencereden uzatıyorum. Rum polis, kimlik kartımın numarasını bir kâğıda yazıyor ve geç işareti yapıyor. Ne vize kâğıdı dolduruyorum ne de bilgisayara kaydediliyorum.Polis kulübesinin üzerindeki kameralar geçişimi kaydediyor. Dönüşte Rum tarafında herhangi bir formalite yok. Geçip gidiyorum.Türk tarafına gelince bir önceki formalite yeni baştan yapılıyor. Arabadan inip pasaport polisinin önünde kuyruğa giriyorum. Polis geri döndüğümü bilgisayarına kaydediyor, vize kâğıdıma bu defa giriş damgası vuruyor. Arabama binip karşıya geçiyorum. Arabamla Lefkoşa'nın Türk tarafından Rum tarafına geçiyorum. Sınırda arabamdan iniyorum. Kuyruğa girip vize kâğıdı dolduruyorum. Kimlik kartımla beraber pasaport polisine veriyorum. Bilgileri bilgisayara kaydediyor. Vize kâğıdıma çıkış damgası vuruyor. Kimlik kartımla beraber bana iade ediyor. Rum ve Türk tarafı arasındaki geçişlerin serbest bırakıldığı ilk aylarda Rumlar da işi daha sıkı tutuyorlardı. Zamanla gevşettiler. Artık, Türk arabalarının Rum tarafı için sigortalandığına dair belgeye bile bakmıyorlar.Nedeni çok açık. Birleşmiş Milletler'den aldığım bilgiye göre, bugüne kadar 13-14 milyon karşılıklı geçiş olmuş. Geçişlerle ilgili olarak ne Türk ne de Rum taraflarında herhangi bir asayiş sorunu yaşanmış.Rumlar, bunu, ileride de herhangi bir asayiş sorunu yaşanmayacağına dair karine kabul edip kontrolü gevşettiler ve geçişleri hızlandırdılar.Bizimkiler ise istatistikler tersini gösteriyormuş gibi kontrolü sıklaştırdılar.Bir süreden beri yabancı uyruklular için ikinci bir formalite var. Vize kâğıtlarını pasaport polisine damgalattıktan sonra Türk tarafına geçmeden önce birkaç metre ileride üzerinde karakol yazan bir kulübenin önünde duruyorlar. Orada bir polis, vize kâğıtlarına bakıyor ve giriş vizesine damga vurulup vurulmadığını kontrol ediyor. Asayiş sorunu var mı? Türk tarafındaki personel sayısı Rum tarafındakinden üç dört misli fazla. Formaliteler ve bekleyiş bazen üç dört misli daha uzun zaman alıyor. Huduttaki formaliteler iki sistemin, iki zihniyetin tezahürüdür.İşleyen, randımanlı bir sistemle tıkalı, kabız bir sistem.Kullanıcı dostu olmakla olmamak, hayatı kolaylaştırmakla zorlaştırmak, savurganlıkla iktisat, realitelere göre pozisyon almak yerine korkulara göre davranmak, arkasını emniyete almanın özgüven duygusunun önüne çıkması, kafayı çalıştırmakla çalıştırmamak...Sınır bize neden Türk tarafının geri, Rum tarafının ileri olduğunu açıklıyor. Neden 33 yıldır 250.000 kişiye yetecek kadar elektrik üretmeyi beceremediğini ve beceremeyeceğini öğrenmek için başka yere gitmeye gerek yok. mmunir@milliyet.com.tr İki zihniyetin farkı...