Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İran ve atom bombası (1) Bu sorunun cevabını İran dışında kimse bilmiyor. Ve bilmeyecek, ta ki mollalar yer altında veya üstünde bir deneme yapıncaya veya bahtsız birilerinin kafasında mantar biçiminde bir bulut yükselinceye kadar.Amerika'nın ilk atom bombasını yaptığı 1940'lardan bu yana nükleer silah imalatına girişen bütün ülkeler son ana kadar programlarını dış dünyadan gizlemeyi becerdiler. Nükleer dedektiflerin uzaydan ve yerde yürüttükleri kesif casusluk faaliyetleri hep fos çıktı.Bunu kısa bir süre önce Amerika'da yayımlanan ve nükleer casuslukla ilgili olarak bu güne kadar yayımlanmış en kapsamlı yapıt olan Bomba Casuslukları (*) adlı kitaptan öğreniyoruz. İran nükleer silah yapıyor mu? Ruslar 1945'te atom bombası yapmak için gerekli bilgiye sahiptiler. Bu bilgiyi onlara Amerikalıların Los Alamos (New Mexico) nükleer araştırma merkezinde çalışan Klaus Fuchs isimli bir fizikçi sağladı. Rusların Noel Baba ismini verdiği Fuchs, Hitler iktidara gelince Amerika'ya kaçan eski bir Alman komünistiydi.Ruslar ilk deneme bombalarını 1949'da patlattıklarında Amerikan istihbarat servislerinin ağzı açık kaldı. Sovyetler Birliği'nde casusları olmadığı için Rusların bu kadar çabuk nükleer silah yapmasını beklemiyorlardı. Ruslar 1945'te biliyordu Fuchs 1950'de yakalandı ve İngiltere'de dokuz yıl hapis yattı. Ama nükleer yarış ve Soğuk Savaş başlamıştı. İsrail'in nükleer programı İsrail devleti kadar eskidir. Ben Gurion'un emriyle, 1952'de başladı. İsrail nükleer bir devlet olduğunu resmen hiç kabul etmedi, ama silolarında çok sayıda ve çok değişik nükleer başlıklı silah olduğu biliniyor. Başı sıkışırsa bunları kullanmaya hiç çekinmeyeceğinin bilindiği gibi.İsrail'in ardından nükleer ata binenler veya binmeyi deneyenler Çin, Hindistan, Pakistan ve Irak oldular. Hepsinin ortak yanı istihbarat servislerinin ne yapmakta olduklarını fark etmemesidir. Hindistan ve Pakistan, sürekli, "Valla biz hiç bi'şi yapmıyoruz" diyerek dünyayı aldattılar. Bombalar ortaya çıkınca ise hiç kimsenin yapacağı bir şey kalmamıştı. İsrail 1952'de başladı Şimdi, sırada İran ve Kuzey Kore var. Eğer geçmiş bir rehberse her ikisinin de nükleer silah geliştirmenin bir aşamasında olduğunu varsayabilirsiniz. Daha doğrusu nükleer silah geliştirmenin bir aşamasında olduklarını varsaymamak saflık olur. Sadece "Yok yav, kesinlikle, amaçlarımız barışçıdır" demeleri tersinin peşinde olduklarına yeterli kanıt sayılabilir.Tecrübe gösteriyor ki bir ülkenin nükleer planlarıyla ilgili gerçekten güvenilir bilgi elde etmenin tek koşulu sahada sağlam ajanlara sahip olmaktır. Çünkü nükleer tesisleri uydulardan da diğer sofistike casus aygıtlarından da saklamak mümkündür.Tecrübenin gösterdiği diğer şey atom bombası yaptığından şüphelenilen ülkelerin bu bombaları tahminlerden sonra değil, önce bitirmiş olmalarıdır.(*) Spying on the Bomb: Nuclear Intelligence from Nazi Germany to Iran and North Korea / Jeffrey T. Richelson / Norton. mmunir@milliyet.com.tr Güvenilir bilgi için ajan gerek