Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fotoğrafta Abdullah Gül, arkasında eşi, yüzünde kocaman bir tebessüm, Murat Karayılan’ın elini sıkıyor.
Başbakan Erdoğan da gülümseyerek onlara bakıyor.
Fotoğraf 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Çankaya köşkünde çekildi. PKK çoktan dağdan indi. PKK eski komutanı Karayılan birkaç ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylarından biri. Gül ona başarılar diliyor.
Böyle bir fotoğraf hayal edebiliyor musunuz?
Hiç sanmam.
Bundan on beş-yirmi yıl önce İngilizler de Kraliçe Elizabeth ile IRA komutanlarından Martin McGuinness’in el sıkışacaklarını düşünemezlerdi. Ama oldu. Elizabeth, hem de yüzünde kocaman bir tebessüm, McGuinness ile el sıkıştı.
İngiltere ve Kuzey İrlanda’yı 1969’dan başlayarak yıllarca kana bulayan IRA’nın en sansasyonel terör saldırısı İngiliz kraliyet ailesine yönelik idi. Kraliçenin kuzeni Lord Louis Mountbatten’ı 1979’da yatında havaya uçurdu. O zaman McGuinness IRA’nın kurmay başkanı ve muhtemelen suikastın düzenleyicisi idi.

Gül’ün elini sıktığı adam kim

İngilizleri terörle Kuzey İrlanda’dan kovup İrlanda Cumhuriyeti ile birleştirmeyi amaçlayan IRA 1998’de Londra ile barış anlaşması imzaladı. 2005’te silah bırakıp terörü terk etti.
Bir yorumcuya göre McGuinnes’in kraliçenin beyaz eldivenli elini sıkması “...bir zamanlar hayal edilmesi bile mümkün olmayan bir dizi uzlaşma anı ile dolu Kuzey İrlanda barış sürecinin en son ve belki de en önemli aşaması idi.”
Bizim “bir zamanlar hayal edilmesi bile mümkün olmayan bir dizi uzlaşma anı ile dolu” PKK barış sürecimiz olacak mı?
İmkansız görünüyor. Bizim falımızda hayal edilmesi bile mümkün olmayan bir dizi uzlaşma anı yok. Hayal edilmesi bile insanın içini karartan bir dizi trajedi anı var.
Erdoğan genel seçimlerden sonra Öcalan ve Kandil ile görüşmeleri bırakarak kariyerinin en büyük hatalarından birini yaptı.
Çünkü yukarıdaki fotoğrafın Türkiye versiyonun içine girmek istemedi.
PKK terörünün alışılmış düşük yoğunlukta devam etmesini kabul etti. Türkiye nasılsa alışmıştı, bu terörle yaşardı.
Ama o günler geride kalıyor olabilir.
Irak’tan sonra Suriye’de de Kürtler özerk bir yönetime kavuşmak üzere örgütleniyorlar. Bu yönetimler er geç kurulacak bir Kürt federasyonunun temel taşlarıdır.
Hükümet Türkiye Kürtlerine, bu oluşuma katılmaktan daha iyi bir seçenek sunmak durumundadır. Bu yöndeki ilk adım, korkusuzca, Öcalan ve Karayılan ile yeniden masaya oturmak ve anlaşma olmadan kalkmamaktır.
Eğer Arap baharı bir yangınsa, Suriye Türkiye ile bu yangın arasında duran son duvar idi. Bu duvarın yıkılmasından sonra -ki yıkılması için kazma sallayanlar arasında en çok terleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’dur- bu yangının bize de sirayet etmesini önlemek çok zor olacak.
Çünkü, adına “Arap” diyorlar ama bizim o bahara ihtiyacımız Araplarınkinden az değildir.