Her siyasi kriz kendi ekonomik krizini de beraber getirir.Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olacağı kesin. Cumhurbaşkanı olmasının er veya geç, şu veya bu şekilde krize dönüşeceği olasılığı da az değil. Acaba nasıl bir kriz? Nereden patlak verebilir?Ekonominin 2001'den bu yana ekonominin keyfini çıkardığı büyümenin arkasında iki ana unsur var: İstikrar ve yabancıların Türkiye'ye pompaladığı bol sıcak ve soğuk para. Bu paraların Türkiye'ye gelişinin arkasında da iki ana neden var: İstikrar ve uluslararası piyasalarda eşi görülmemiş ucuz kredi bolluğu.Demek ki istikrar alabora olursa Türkiye'ye yönelik para akımının da alabora olma olasılığı büyüktür. Türkiye siyasetçilerinin ihtirasından çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi. Bütün krizlerin, askeri müdahalelerin arkasında siyasilerin bencilliği, sığlığı ve alaturkalığı var. Gül macerasının uluslararası finansal piyasalardaki çalkantıya rast gelmesi olağanüstü büyük bir şansızlıktır. Kredi bolluğu sona ererken istikrarda da çatlaklar başladı.Şimdi biraz rakamlara bakalım: Yabancı yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda 54 milyar dolarlık hisse senedi var. Hazine kâğıtlarına da iştahlı olan yabancıların ellerinde tuttuğu stok kabaca 34 milyar dolardır.Bear Stern ekonomisti Timothy Ash'a göre, yıl başından bu yana bu iki kanaldan Türkiye'ye girmiş olan net miktar 11 milyar dolardır. Ash, kriz durumunda 10 milyar doların nispeten kısa bir zamanda kaçabileceğini hesaplıyor. Rastlantı ve şansızlık Böyle bir durumda Türk lirası döviz karşısında zayıflar. Nitekim son birkaç gün içinde Türk lirası dolar karşısında yüzde 6 civarında değer kaybetti. Bu kaybın artması döviz cinsinden borcu olan şirketleri derinden yaralar. Enflasyonun tırmanışa geçmesine neden olur. Ödemeler dengesi sorunu yaratır. Kriz koşulları oluşur.Bütün iyileşmeye rağmen ekonomi uluslararası piyasalarda meydana gelecek dalgalanmalardan kolay incinir durumdadır. Gül'ün cumhurbaşkanlığı sarsıntılı olursa bu incinirlik artacak. Dolar hızla değer kaybetti İstikrarın, ekonominin istikrara en çok ihtiyacı olan bir dönemde sarsılmaya başlaması, iyiye alamet değildir.Eğer Erdoğan cumhurbaşkanlığına yansız birini önerseydi ekonomik manzara daha parlak, beklentiler daha pozitif, riskler daha az olacaktı. Ama ergenlik çağının sivilcelerinden daha kurtulamamış olan demokrasimiz bu tür davranışların yabancısıdır. Hazır olun. Siyasetçilerin ihtiraslarının vergisini ödeme zamanı geldi. mmunir@milliyet.com.tr Siyasetçilerin ihtirasları