Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye'de seçimler 22 Temmuz'da yapıldı. Bugün 18 Ağustos. Aradan 27 gün geçti. Yeni hükümet hâlâ ortada yok ve yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar da olmayacak. İki hafta sonra? Belki.Yani, iyimser bir tahminle, seçimler yapıldıktan bir buçuk ay sonra hükümet açıklanmış olacak. Ancak güvenoyu alıp resmen işe başlaması on gün falan alabilir. Etti mi size seçimlerden sonra iki ay.Anayasa'ya göre, hükümet programı hükümetin kuruluşundan itibaren "en geç bir hafta içinde" Meclis'te okunur ve güvenoyuna başvurulur. Güvenoyu için görüşmeler, programın okunmasından "iki tam gün geçtikten sonra" başlar ve görüşmelerin bitiminden "bir tam gün geçtikten sonra" oylama yapılır.Neden en geç bir hafta, iki tam gün, bir tam gün? Bütün bu işler neden bir günde yapılmasın? Çünkü biz Türküz, bizde vakit çoktur. Fransız muhafazakâr Nicolas Sarkozy 16 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı oldu. 17 Mayıs'ta François Fillon'u Başbakan tayin etti. 18 Mayıs'ta kabine açıklandı. Tabii, Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan'ın götürdüğü listeyi onaylasaydı kabine perşembe günü açıklanmış olacaktı. Ama, anladığımız kadarıyla, Sezer Bakanlar Kurulu listesine bakmaya gerek bile duymadan "Yeni cumhurbaşkanı onaylasın" tarzında bir şeyler söyleyip Erdoğan'a kapıyı gösterdi.Bunu yapmaya hakkı var mı? Hayır, yok.Anayasa, cumhurbaşkanının görevinin "Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek" olduğunu yazıyor.Canı isterse, falan demiyor.Sezer ile Erdoğan arasındaki bu tatsızlık meydana gelirken dünya borsalarındaki çalkantı devam ediyor, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası da bir süreden beri içine girdiği aşağı düşme eğilimini devam ettiriyordu. Yani, fonda yaklaşan bir krizin müziği duyuluyordu.Aynı günün öğleden sonrasında Çankaya'da verilen bir resepsiyon Sezer ile Başbakan arasındaki buzların Başbakan ile askerler arasındaki ilişkileri de kapladığını gösterdi. Büyükanıt askerlerin Gül'ün cumhurbaşkanlığını "Eh! Olduysa oldu, n'apalım" diyerek tevekkülle karşılamayacaklarını ihsas etti.Bu iki olay AKP'nin ikinci dönemine mutlu başlamayacağını gösterdi.Gül'ün cumhurbaşkanlığı askerlerle hükümet arasındaki ilişkileri zehirleyecek, bu zehir birçok yere yayılacak. Sürekli gerginlik havası yaratacak.Gül, cumhurbaşkanı olduktan sonra AKP daha önce sahip olmadığı Genelkurmay Başkanı ve komutanların işine son verme gücünü sahip olacak. Bu gücü kullanmaya kalkarsa bu olanak dahilindedir, ne olabileceğini tahmin etmek güç değildir.Halk istikrar için oy verdi ama istikrar almayacak. mmunir@milliyet.com.tr Bu gerginlik sürer