Eğer dershaneler kapatılabilirse, ki bazıları ihtimal vermiyor, seçimlerde AKP’nin sırtı bir daha yere gelmez.
Paradokslar, fanatiklik, partizanlık ve dış politikada ölümcül olabilecek hatalarına rağmen, AKP, hem kamu yararı olan, hem oy getiren şeyleri, cımbızla çeker gibi, bulup ortaya çıkarmakta mahir olmaya devam ediyor.
Dershanelerin kapatılması bunlardan biridir. Belki, bu güne kadar, AKP’nin almayı düşündüğü hiçbir karar bu kadar çok insana dokunmuyor.
Milyonlarca aile ve öğrenciyi olağanüstü rahatlatacak bir karar olacak bu.
Çocuklar bir sürü ruhsal bozukluğa neden olan baskılardan kurtulabilecek, çocukluklarını yaşayabilecek. Oyun oynayabilecek (oyun oynayabilecek yer bulabilirse beton şehirlerde).
Yeğenlerimden birinin oğlu çok akıllı bir çocuktur. İlkokuldan beri sınıfında hep ilk beş içindedir. Dershaneye yollanacak son çocuklardan biri olmasına rağmen gece gündüz, hafta sonu demeden, dershanededir. Bu yüzden, onu ne zaman görsem enerjisiz ve durağandır. Ve onu her gördüğümde yüreğim burkulur.
Az gelişmiş devletlerin en büyük düşmanı kendi halklarıdır.
Az gelişmiş ülkelerde herkes az veya çok kurbandır. Yeğenim de, milyonlarca çocuk gibi, bu kurbanlardan biri oldu.
Ama AKP dershaneleri kaldırabilecek mi? Ya da ne kadarını kaldırabilecek?
Dershaneleri ayakta tutan bir tek üniversite giriş sınavları değildir.
“ÖSYM’nin yaptığı pek çok sınav var ve bu nedenle dershane pazarı yaşamak zorunda,” diyor konuyu yakında bilenler.
ÖSYM’nin bu yılkı programında kaç sınav var biliyor musunuz? Kırk bir. (Tam liste: http://www.osym.gov.tr/belge/1-12592/2012-sinav-takvimi.html)
‘Jandarma Okullar Komutanlığı Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı’ndan ‘Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’na; ‘Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okulunda Öğrenim Görecek Öğrencileri Seçme Sınavı’ndan ‘Özürlü Memur Seçme Sınavı’na, ÖSYM, dünyada eşi bulunmayan bir sınav devidir.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 1974’te Üniversitelerarası Kurul tarafından kurulan Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin devamıdır. YÖK tarafından 1981’de devralındı. ÖSYM, zaman içinde, artan talebe göre gelişti, ve birçok eğitimciye göre, kokuştu.
YÖK’ün Güvenirliğine ilişkin çok ciddi kaygılar var ama AKP’nin otoriter dürtülerine uyduğu için yerinde duruyor.
YÖK mü ÖSYM’yi kokuşturdu yoksa tersi mi, herhalde hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
“Alçaklık Heykelleri Müzesi” açılsa yeridir, dedi bir arkadaşım.
Not. Bu yazı dünkü yazının devamıdır.
