Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları

Saat deyip geçmeyin. 1700’lü yılların ikinci yarısında, John Harrison’ın hatasız çalışan saati bulmasıyla, gemiler kaybolmadan okyanus geçmeye başladılar. Bu buluş denizciliği geliştirerek Avrupa’dan Amerika’ya doğru kolonileşme ile tarihi değiştirdi

1 Ocak günü gazetemizin yazarı
Fikret Bila’nın saat üzerine harika bir yazısı vardı. Bila zaman kavramı ve saatten söz ederken, John Zerzan ve “Gelecekteki İlkel” kitabına atıfta bulunarak bize şunları hatırlattı: “Saatle birlikte insan, insanı kontrol etmeye başladı... Yaşamı zamana göre düzenleyen ilk güç kilise idi. İlk vurmalı ve yelkovanlı saati Papa
II. Sylvester 1000 yılında icat etti... İnsanların yarı aç, yarı tok çalıştırıldığı sanayi devrimi döneminde kapitalizm için saatin buhar makinesinden de önemli bir icat olduğunu savunuyor filozoflar...”
Fikret Bila’nın yazısı bana ilham verdi ve bu yazıyı hazırladım. Saati M.Ö. 4000 yıllarından itibaren Hititler ile Mısırlılar güneş saatini bularak kullanmaya başladı. Sonrasında çok değişik aşamalar kaydetti. Ama esasında saat, denizcilik tarihini ve dolayısıyla da dünya tarihini değiştiren en önemli buluştur. 1735 yılında, John Harrison’un kusursuz işleyen saati icat etmesiyle, denizcilik tarihi değişti, Avrupa’dan Amerika’yakolonileşme başladı, deniz ticareti gelişti.

Kaybolan ve parçalanan denizciler

Düzgün ve doğru çalışan bir saat icat edilmeden önce, denizciler seyir yaptıkları enlemi bulabilmelerine rağmen, boylam hesaplarını tutturamıyorlar ve yönlerini kaybediyorlardı. 1707 yılında İngiliz Donanmasına ait gemiler taşıdıkları mühimmatla birlikte, boylamı hesap edemedikleri için kayboldular ve kayalıklara çarpıp parçalandılar.
2 bine yakın asker öldü, donanma önemli maddi kayıplar verdi.
Sonraki yıllarda da ticaret gemilerinin başına benzer kazalar geldi. Kazaya uğramasalar bile seyahat süreleri uzuyor, bu da ticaretin önünü tıkıyor, zarara neden oluyordu. Bugün dünya deniz ticaretinin en önemli kurumu Lloyd’un ilk kurulduğu yer, Edward Lloyd’un Londra Tower Street üzerindeki kahvesinde deniz ticareti ile uğraşan tüccarlar, armatörler büyük riskler alarak iş yapıyor, heyecanla denizden gelecek haberleri bekliyorlardı.
Deniz kazaları ve deniz ticaretinin aksaması üzerine, İngiltere Parlamentosu, Boylam Kanunu’nu kabul etti. Bu konunla birlikte bir Boylam Kurulu oluşturuldu ve boylamı tam olarak ölçebilecek cihazı yapan kişiye verilmek üzere 20 bin pound’luk ödül konuldu. O dönemde bir işçinin bir aylık ücreti sadece bir sterlindi... Bugün İngiltere’de asgari ücret haftada 48 saat çalışan bir işçi için 1200 pound civarında. Ödülü sadece işçi ücretine göre endekslersek bugün için 24 milyon pound (68 milyon lira) gibi bir rakam buluyoruz.
O güne kadar astronomik gözlemlerle hesaplanmaya çalışılan boylamı bulmanın koşulu da, iki farklı yerde saatin kaç olduğunu hatasız bilmekten geçiyordu. Başka bir deyişle, boylamı bulmak için, hatasız çalışan bir saate (kronometreye) ihtiyaç vardı. Gemma Frisius 1530 yılında boylamı bulmak için mekanik saat kullanma fikrini ileri sürmüştü. 1600’lü yıllarda ilk büyük saat ustası kabul edilen Huygens’in denizde kullanmak için tasarladığı saatler güvenilir değildi. Gemiler, İngiltere’den yola çıktıktan sonra daha sıcak bölgelere ulaştığında, genleşme sorunu nedeni ile saatler zamanı doğru ölçemiyordu.
Bir marangoz olan ve ahşap saatler yapan John Harrison, 20 bin poundluk ödülü alabilmek için yaklaşık 40 yıl çalıştı. 1735 yılında H1 adını verdiği ilk saati geliştirdi. H1, ilk deniz testlerini başarı ile geçse de yetersizdi. 1761 yılında yaptığı ve H4 adını verdiği saat (kronometre) boylam sorununu tamamen çözdü. Bu saat, değişik hava koşullarından etkilenmeden, hatasız çalıştı. Londra’dan Jamaika’ya Atlantik Okyanusu geçişinde 5 saniye, tüm bir yıl boyunca sadece yarım dakika hata veriyordu. Denizciler artık ne kadar yol aldıklarını ölçebiliyorlar ve bulundukları boylamı bilerek güvenli seyir yapabiliyorlardı.
Deniz taşımacılığına gelen bu güven sonucunda Avrupa’dan Amerika kıtasına doğru kolonileşme hareketleri arttı, deniz ticareti ve dünya ekonomisinde büyük gelişmeler yaşanmaya başladı.

Haberin Devamı


Haberin Devamı
Denizleri ve dünyayı değiştiren saat

BOYLAMI BULAMAYINCA
1700’lü yılların başlarında, bulundukları boylamı hesaplayamayan denizciler nedeniyle İngiltere Donanması ve ticaret gemileri büyük kayıplar verdi. Boylam hatası nedeniyle yaşanan gemi facialarını tuvale
en gerçekçi yansıtan ressamlar İvan Ayvazovski ve Ludolf Backhuyzen’dir.

Deniz saatlerinin mucidi
John Harrıson

Denizcilerin en büyük sorunlarından biri olan yön bulmayı çözen John Harrison, bir marangozdu. Yorkshire’da 1693’te doğan Harrison, 1722 yılında ahşaptan ilk kule saatini yaptı. Normalde yağlanması gereken parçalar, kendi yağını salan kerestesi oldukça sert olan peygamberağacından yapıldığı için yağlanması gerekmeyen bir mekanizmaya sahipti. Bu saat Brocklsby Park’ta, aradan 290 yıl geçmesine rağmen işlemeye devam ediyor. Harrison, ilk deniz saatini 1735’te geliştirdi. Tarihi değiştiren H4’ü 1759’da tamamladı. Ödülünü ancak 1773’da aldı. 1776’da, 83 yaşında öldü.

Haberin Devamı

Denizleri ve dünyayı değiştiren saat

İri bir cep saati biçiminde olan H4 12.5 cm çapında.


Denizcilerin hayatını kurtaran saatler

Denizleri ve dünyayı değiştiren saat

Harrison, H1 için beş sene çalıştı. 1735 yılında yaptı.

John Harrıson’ın denizciler için mükemmel saat arayışı 1722 yılında başladı ve yaklaşık 40 yıl sürdü. Bu süre içinde denizciler için, H1’den H5’e kadar 5 değişik saat geliştirdi. Harisson’ın saatleri Greenwich Ulusal Denizcilik Müzesi’nde sergileniyor. Harrison, H1 için beş sene çalıştı. 1735 yılında yaptığı bu saat, daha önce yapılan saatlere hiç benzemiyordu.
H1, 1700 millik deniz yolculuğu testini başarı ile geçti.
Harrison, Boylam Kurulu’ndan daha iyi bir saat yapmak için destek istedi, 2 yıl sonra ortaya H-2 çıktı. Birçok yeniliklere sahip olan H2 de zorlu testlerin hepsini geçti ama Harrison bu saati de geliştirmeyi aklına koymuştu. H3’ü yapması tam 19 yılını aldı. H3 Boylam Kurulunca belirlenen iki dakikalık doğruluk standardına ulaşamadı.
Dört yıl süren bir çalışma sonucunda, 1759 ’da (12 .5 cm çapında) iri bir cep saati biçiminde H4’ü tamamladı. İşte bu saat, dünya tarihini değiştirecek olan saatti.
1761-1764 arasında H4’ü test etmek için oğlu ile birlikte Atlantik ötesi geçerek saatin güvenirliliğini kanıtladı. Gemi Londra’dan Jamaika’ya vardığında sadece 5 saniye geri kaldı. Buna rağmen, Boylam Kurulu’nda yer alan Nevil Maskelyne, 20.000 poundluk ödülün Harrison’a verilmesini engelledi. H4 saati, Kral 3. George tarafından beğenildi ve kralın baskısı ile Meclis, 1773 yılında Harrison’a hak ettiği ödülü verdi. Hemen ardından da H5’i geliştirdi. n