Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şoförüm Hamit İnkaya, dün akşam eşi ve çocuklarıyla birlikte Çorum’un yolunu tuttu. Annesi onu Çorum’da bekliyor. Hamit yarın kurbanları kesecek. Birini annesi, birini 5 yıl önce ölen babası, birini de kendi ailesi için. Babasınınki “kabir kurbanı” imiş. Ölenin arkasından
7 yıl boyunca kesmek gerekirmiş.
Kurban bayramlarında annemin yaptığı kurban kavurmalarının tadı hâlâ damağındadır. Kendim de evliyken yıllarca annemin yaptığının benzerini yaptım; ama yıllardır da yemiyorum. Hele kanser hastası olarak bundan böyle imrenmeyi bile yasakladım kendime!
Kalp hastalıkları için de geçerli, kanser için de... Sağlığınız tekleyinceye kadar kuzu yiyebilirsiniz, ama tekledikten sonra kuzunun yediklerini yemek daha akıl kârı. Nedir kuzunun yedikleri? Ebegümeci, semizotu, ıspanak, lahana, havuç, v.s...

Kurban Bayramı menüm
Ben de kanser sonrasındaki bu ilk Kurban Bayramı’nda pazılı ıspanak çorbası, keçi peynirli pancar salatası, çörekotu ve avokadolu karnıbahar salatası, kuşkonmazlı kepekli makarna, kimyonlu ve mantarlı bulgur pilavı gibi ağzımın tadına uygun yeni yemekler deneyeceğim. Tabii bu arada her gün roka, tere, reyhan gibi koyu renk yeşilliklerden koca bir tabak salata yemeyi de ihmal etmeyeceğim. Protein ihtiyacımı ise barbunya, bakla fava gibi kuru baklagillerin yanı sıra az miktarda balık yiyerek gidermeyi planlıyorum.
Fransız gazeteci Jean Jacques
Servan-Schreiber, bizim nesil gazetecilerin iyi tanıdığı bir isimdir. Bir dönem siyaseti de denemiş olan Servan-Schreiber, 30’lu yaşlarında sağ eğilimli L’Express dergisini kurmuş, “Amerika meydan okuyor” kitabıyla da siyasi değerlendirmeleri ilgiyle izlenir olmuştu.
Sevgili arkadaşım Canan Pak,
Servan-Schreiber’in oğlu Dr. David Servan-Schreiber’in yazdığı “Anti-cancer” başlıklı kitabı, beslenme konusunda işime yarar diye hediye etti. Kanser olduğumdan bu yana, beslenmeyle ilgili olarak bana gönderilen onlarca kitap içinde en esaslısı.

Doktor kanser olunca...
Oğul Servan-Schreiber, sinirbilim dalında yaptığı öncü çalışmalarla daha
30 yaşındayken üne kavuşmuş bir tıp doktoru. Beyin kanseri olduğunu öğrenince hayatı kökten değişiyor. Alternatif tıp araştırmalarına yönelerek, psikiyatri bölümünde öğretim üyesi olduğu Pittsburgh Üniversitesi’nde Entegre Tıp Merkezi’ni kuruyor.
Anti-cancer’de Servan-Schreiber’in hem doktor, hem de kanser hastası olarak yaşadığı deneyimlerin yanı sıra, beden kanser ilişkisine de geniş yer verilmiş. Kanserin yayılmasına yol açan yeni kan damarlarının oluşumunu durdurmak, bedenin kendini hastalığa karşı savunmasında hayati rol oynayan bağışıklık sisteminin beslenme, duygusal yaşam ve fiziksel aktivitelerden nasıl etkilendiği...
Meselâ ben bu kitapta, son aylarda çok ilgilendiğim halde daha önce hiç rastlamadığım bir bilgiye ulaştım: Elma, armut, biber, salatalık, ıspanak, üzüm gibi meyve ve sebzelere toprak, hava, su ve gübreden kimyasallar daha fazla bulaştığı halde, ananas, avokado, portakal, muz, greyfurt, karnıbahar, patlıcan, kuşkonmaz, domates ve lahanaya çok daha az bulaşabiliyormuş.
Hepinize iyi bayramlar.
Bayram sonrasında görüşmek üzere...