Başbakan Erdoğan, dünyada en başarılı liderler sıralamasında ilk 10’a girebilir; AKP’nin iktidar döneminde Türkiye, bölgesel güç olarak öne çıkabilir; yine AKP’nin iktidar döneminde sokaktaki vatandaşın sağlık hizmetlerine erişmesinde, geçmiş hükümetlerle kıyaslanmayacak ölçüde büyük ilerlemeler kaydedilmiş olabilir... Ama konu trafikse, aradan 8 yıl geçtiği halde AKP iktidarının maalesef esamesi okunmaz! Sürücüler bunu bilirler ve direksiyon başına geçtiklerinde canları ne istiyorsa yaparlar.
Tıpkı İzmir’de daha önce direksiyon başında 3 kez alkollü yakalandığı için sürücü belgesine 5 yıl el konan, son 1.5 yıl içinde 5 kez ehliyetsiz yakalanan 23 yaşındaki Mustafa Memur gibi. Dünkü Sabah’ın haberine göre Mustafa kardeşimiz, bayram tatilinin son günü öğle üzeri, ehliyeti olmadığı halde yine direksiyonun başına geçmiş ve yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan 73 yaşındaki emekli hakime son sürat çarparak ölümüne neden olmuş.
Başbakan istese başarır!
Çünkü Mustafa kardeşimiz ve onun gibi onbinlercesi biliyor ki, alkollü araç kullansa da, ehliyetine el konulmuş olsa da, yaya geçidinde çarptığı adamın ölümüne neden olsa da 3-5 gün sonra elini-kolunu sallaya sallaya ortalıkta dolaşacaktır. Zaten Mustafa, bunun en güzel örneğidir!
AKP’nin iktidar döneminde Türk milleti, kendisinden hiç beklenmedik şekilde kapalı alanlarda sigara içmemeyi benimsemiş, Başbakan Erdoğan’ın kişisel inisiyatifiyle başlatılan bu uygulama, kısa sürede başarıya ulaşmıştır.
Erdoğan, trafiğe de bizzat el atmak durumundadır. Zira İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın bayram öncesi yaptığı uyarılar sonucu değiştirmemiş; dahası, 160 kişinin öldüğü bu son bayramın kaza bilançosu, son 5 yılın 9 günlük tatilleri arasında en yüksek olanı olarak istatistiklere geçmiştir.
Bir uçak dolusu insan öldü!
Bir uçak düşse ya da çok daha az sayıda insanın öldüğü bir tren kazası olsa, gazetelerin birinci sayfalarında başka haber olmaz. Bu bayram trafik kazalarında bir uçak dolusu insan öldü, ama acaba AKP hükümet üyelerinden kaç kişinin umurunda?
Biliyoruz ki ölümlü trafik kazalarının çok büyük bölümü, aşırı hız ve alkollü araç kullanımı gibi sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Şimdi Başbakan Erdoğan kızacak ama duble yollarda hız sınırının son dönemde 20 km arttırılması da yangına körükle gitmek gibi bir durum.
Neyse ki Habertürk gazetesinin görüşlerine başvurduğu Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Habib Soluk da, duble yollarda hız sınırının arttırılmasının kazaları arttırdığını, şu sözlerle kabul ediyor:
“120 km hızla giden bir araç, 1 saniyede 33 metre yol alır. Hız arttıkça kontrol zorlaşır. Duble yollarda son dönemde yaşanan kazalarda aşırı hız öne çıkıyor. Siz aracı değil, araç sizi kontrol ediyorsa geçmiş olsun. O zaman araç sizi nereye götürürse, siz oraya gidersiniz. Duble yollarla birlikte, sollamadan kaynaklanan kazalar hemen hemen bitti. Şimdi aşırı hıza bağlı kazalar var, öndeki araca arkadan vurularak yapılan kazalar var, şarampole yuvarlanmalar var.”