GF-1, test süresince Cadde ekibinin elinden düşmedi. İşte Cadde’den balıkgözü bir kesit: (Saat yönünde) Tuğba Şenol, Nevzat Akdere, Senem Aydın, İlhami Bilecen, İlknur Taş, (ortada) Gülüm Dağlı...
Panasonic’in test için gönderdiği Lumix DMC-GF1’i Cadde ekibi olarak bir aya yakın süre test ettik. Arkadaşlarımın görüşünü kısaca “Çok beğendiler” diye özetledikten sonra kendi görüşüm; “GF-1’in profesyonel fotoğrafçıların da ikinci bir makine olarak çantalarında taşımak isteyecekleri bir kamera olduğu” yönünde.
Her şeyden önce GF-1 Panasonic’in de geliştiricileri arasında olduğu ‘Micro Four Thirds’ sınıfı bir makine. Bu sınıfı profesyonellerin tercihi olan DSLR makinelerin minyatürize edilmiş hali diye tanımlayabiliriz. GF-1 değiştirilebilen objektif yelpazesinin genişliğiyle profesyonel arayış içinde olanların ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzeyde, ki tüm Leica objektif familyası GF-1 ile uyumlu.
LCD ekranı parlak güneş ışığı altında biraz sıkıntı yaratıyor. Bu durumda makineyi ayrıca satılan elektronik vizörle genişletmek doğru tercih olacaktır.
Dünyanın en büyük ikinci elektronik buluşması IFA, birkaç yıl içinde tüm televizyonların üç boyutlu olacağını belgeledi
“Radyo dinlediğinizde, ‘insanlar böyle mükemmel bir iletişim aracına sahip olma noktasına nasıl geldiler?’, bunu da düşünün. Gerçek demokrasiyi mümkün kılan mühendisleri de hatırlayın. Çalışmalarını hepimizin erişimine sundular ve ulusları bilinçsizliklerinden uyandırdılar. Radyonun uluslararası uzlaşmada benzersiz bir fonksiyonu var. Radyo, ulusları birbirlerine en renkli haliyle gösterir. (Radyo) Çok kolay bir şekilde güvensizlik ve düşmanlığa dönüşebilecek karşılıklı yabancılık hislerinin son bulmasına katkıda bulunacaktır.”
Einstein, 1930’da o zamanki radyo fuarı ‘Internationale Funkausstellung’un (Uluslararası Radyo Fuarı-IFA) açılışında yukarıdaki ifadeleri kullanmıştı. Birkaç yıl sonra Nazi Propaganda Bakanı Goebbels, IFA ve radyoyu Nazi ideolojisini halka işlemek için bir enstrüman olarak kullanmaya başlayacaktı. 1939’da savaşla IFA rafa kalktı.
1950’den itibaren iki yılda bir, 2005’ten bu yana her yıl düzenlenen IFA’nın bu yılki 60’ıncısına görüntü teknolojilerinde üçüncü boyut (3D) damga vurdu. Sony, Panasonic, Samsung, LG, Toshiba, Vestel, 3D’nin
Google ve Microsoft’un büyük önem verdiği, programlarla yapılabilen işlemlerin internet üzerinde yapılabilmesini sağlayan ‘cloud computing’, bizdeki adıyla ‘net-işlem’ bilgisayarcılığın geleceği olarak görülüyor. Bu sayede fotoğraf, video işlemek, sunum hazırlamak yazım/çizim için bilgisayara bir program yüklemek gerekmiyor. Her şey internet üzerinden, uzaktaki sunuculular aracılığıyla yapılabiliyor. Dökümanlarınız da bu sunucularda kaydediliyor.
‘Net-işlem’e yönelik şüphelerin odağında, ‘işlemlerimi yapıp, belgelerimi kaydettiğim sunucunun sahibi olan şirket ya bir gün iflas ederse’ korkusu yer alıyor. Haklı bir korku; ben de korkarım. Henüz standartları tam olarak tayin edilmeyen bir teknolojiden konuşuyoruz. Ama mesela bir Google veya Microsoft’un da öyle paddadanak iflas edip, pılını, sunucusunu toplayıp gitmesini de beklemezsiniz zaten. Diğer korkuysa olası bir özel yaşamın ihlali durumu. ‘Net-işlem’ hizmeti veren kuruluşlar, bilgisayar hareketlerinizi takip edebilir, yaptıklarınızı, ettiklerinizi görebilir. Bir şey yaptığımızdan değil ama düşüncesi bile korkunç!
Her neyse, bugün paralı bilgisayar programları aracılığıyla yapılabilecek işlemlerin internet tabanlı bir
Türkiye en yakındakini bile katlayarak bu teknolojik fetişin en pahalıya satıldığı ülke konumuna geldi
iPhone 4 sonunda Türkiye’ye geldi. Hem de ne geliş. Bir teknoloji marketi 16 GB’lik iPhone 4’ü 8-12 ay taksitle 2 bin 778 TL’ye satmaya başladığını ilan etti. Alışverişin ödemesi ‘keş’ yani nakit yapılırsa, iPhone 4’ün maliyeti yüzde 3 indirimle 2 bin 695 lira, 95 kuruş oluyor. İnanılmaz bir rakam. Geçen hafta daha az ödeyerek bir MacBook Pro sahibi oldum. 2 bin 778 liranın üzerine biraz daha eklerseniz ikinci el bir otomobil bile alabilirsiniz.
iPhone 4’ü Türkiye’ye ‘resmen’ sokacak olan operatörlerin, bu telefona biçecekleri değer de merakla bekleniyor. iPhone 3Gs’i bir operatörün kontratlı olarak hâlâ 18 ay x 229 TL’lik bir paketle sattığını görünce umutlandığımı söyleyemeyeceğim.
Konumuz iPhone 4’ün ‘şimdilik’ 2 bin 778 lira olan etiketi. Çalışanların büyük çoğunluğunun maaşının bile üzerinde; bazılarının iki, üç katı. Bu arada ‘sahibinden’, ‘gittigidiyor’ gibi internet sitelerinde üç aşağı, beş yukarı 2 bin TL gibi fiyatla iPhone 4 bulmak mümkün. Grafikte iPhone 4’ün resmen piyasaya sürüldüğü ve insanların Türkiye’dekinden daha iyi maaşlara sahip olduğu
Türkiye’de Samsung, Panasonic, LG, Sony ve Philips’in 3D televizyonları bulunuyor.
İşte bütün mesele bu! ‘Ya bunların gözlüksüzü de çıkarsa’, kuşkusu kitleleri bir 3D?televizyon almak konusunda şüpheye düşürüyor
Uzun süredir 3 boyutlu (3D) televizyon sahip olma düşüncesinin kıyısında dolaşıyorum. Teknolojinin yeni olması, “Ya yarın bunların gözlüksüzü de çıkar mı?” kuşkusu böyle devasa bir alışveriş içine girmemi engelliyor.
Gerçek anlamda oynadığım ilk bilgisayar oyunu Jet Pac; yıl ise ya 1984 ya da 85’ti. Muhitimizde açılan Tepum isimli firma sattığı Spectrum 48K’ların tanıtımını mağazasında 31 ekran siyah/beyaz televizyonlara bağlı bilgisayarlarda yüklü Jet Pac ve akranı 48 kilobyte’lık oyunlarla yapıyordu. Tanrım o teknolojiydi; biz çocuklar bulduğumuz her fırsatta Tepum’daki bilgisayarları tavaf ederdik. 25 yıl sonra...
Geçen çarşamba ve perşembe Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Gamescom’da aylar, hatta bazıları yıllardır heyecanla beklenen oyunları, yeni teknolojileri denedim. Ve bir kez daha gördüm ki bu iş artık çocuk oyunu değil. Fuarda canlı, kanlı bir şekilde tanık olduğum kadarıyla önümüzdeki döneme damgasını vuracak oyunlar şunlar:
Yeni düşmanlar edindi
Infamous 2:
Sucker Punch’un PlayStation’da büyük sükse yapan oyunu geri dönüyor. Yeni haliyle ilk kez Köln’de karşımıza çıkan kahramanımız Cole MacGrath, yeni düşmanlar edinmiş. New Marias isimli yeni bir bölgede geçen macerada Cole farklı güçler de edinmiş. İlk oyunda Cole’un tipinin belirsiz olmasına yönelik gelen eleştiriler, yapımcıları kahramanı daha belirgin bir şekilde yeniden tasarlamaya ikna etmiş. Önümüzdeki dönemin en
Fuarın en güzel tasarlanan bölümü Sony’ye aitti. Hastane yatakları, küvet, klozet şeklinde tasarlanmış oyun düzeneklerine ilgi büyüktü.Avrupa’nın en büyük oyun fuarını düzenleyen Köln, oyuncuların kabesi oldu. Kıtanın dört bir yanından kente akın eden kitleler, ‘patlamak üzere olan’ 3 boyutlu oyunları, konsolların yeni kontrol mekanizmalarını denedi
Almanya’nın Köln kentindeki Gamescom fuarı, bu yıl sektörde önemli virajlar diye tanımlanan gelişmelerin dünyaya ilan edildiği platform oldu. Biz de son gelişmeleri yerinde ve anında gözlemlemek amacıyla uçağa atlayıp Köln’ün yolunu tuttuk ve gördük ki, bundan sonra oyun sektörünü 3 boyutlu (3D) oyunlar domine edecek.
Konsolda da bir kumanda devrimi yaşanıyor. İlk kez Wii ile tanıştığımız harekete duyarlı kumandalar, PlayStation’un Move’u ile daha ileri ve profesyonel bir düzeye taşınıyor. Golf oynarken, sopa yerine geçecek Move çubuğunu Tiger Woods gibi olmasa da gerçek bir golfçü gibi sallamak zorunda kalacaksınız.
Salonda formula pisti
PlayStation 3’ün heyecanla beklenen otomobil simülasyonu Gran Turismo 5’i, Gamescom’da 3 boyutlu bir platformda test ettim. Yeni Gran Turismo, 3D oynandığında adrenalin
Haberlerin ücretsiz okunmasına savaş açan Murdoch, paralı iPad ve cep telefonu gazetesi çıkarıyor
Avustralya’da yerel bir gazete patronuyken, dünyanın en büyük medya devi olan Rupert Murdoch, yayınlarının internetten bedava erişilebilir olmasını engellemeye çalışıyor; stratejisini bunun üzerine kuruyor. Haberlerin internetten bedava okunabilmesine yönelik tahammülsüzlüğünü defalarca dile getiren, 79 yaşındaki Murdoch peşi sıra yayınlarını paralı hale getiriyor. İngiliz The Times gazetesinin internetteki tam versiyonuna artık günde 1 sterlin ödenerek erişilebiliyor. Amerikan Wall Street Journal’ın iPad versiyonuna ayda 17.29 dolara abone olunabiliyor. Ve Murdoch yeni bir dijital bomba daha patlatmaya hazırlanıyor. Los Angeles Times’ın haberine göre Murdoch’un şirketi News Corp, kolay tüketilebilen, kısa haberlere yer verecek yeni bir dijital gazete çıkaracak. Bu gazete herhangi bir gazetenin online versiyonu değil, kendine ait editör ekibiyle, adıyla yepyeni bir gazete olacak. New York Post süpervizorlüğünde hazırlanacak yeni gazete yıl sonuna kadar yayın hayatına atılacak.
NY Times paralı olacak
Gazete, iPad’in yanı sıra diğer tablet bilgisayarlar ve cep