Irak halkına özgürlük ve demokrasi götüreceğiz" yalanı altında tezgahlanan tarihin en büyük petrol harsızlığı ve kitle katliamı, Irak halkı direnince ters tepti. Şimdi şu gelişmeleri izliyoruz....
Saddam’a yönelik saldırı, zoru görünce "halk" a yöneldi. Yavaş yavaş "Arap" lara peşinden de "İslam dünyası" na yönelme ve iyice çıkmaza girme istidadı gösteriyor.
Savaşın bitiş noktası ortadan kalktı... Savaş Saddam’ın koltuğundan devrildiği gün bitecekti. Belli oldu ki Saddam devrilse de bu savaş bitmeyecek. İşgalci güçler çekip gidene kadar sürecek.
Amerika’nın Irak’ta yönetimi ele alma ve coğrafyayı kendi çıkarına göre yeniden düzenleme hevesi kırıldı. Aksi Türkiye’nin aleyhine olabilecekti...
ABD’nin savaşı kaybetme ihtimali Kürtleri Musul ve Kerkük’e girme konusunda tereddüde sevketti. Bu da Türkiye’yi rahatlatan bir gelişme...
ABD’nin Irak’ta batağa girmesi bölgemizde Suriye ve İran’la devam edecek ve Ortadoğu’yu altüst edecek savaşlar dizisini gündemden çıkartacak gibi görünüyor... Bu da Türkiye’nin lehine...
CHP milletvekili ve PİAR’ın eski Başkanı Bülent Tanla yaptıkları anketlerden Başkan Bush’un bu savaşın sonunu göremeden koltuktan kalkacağı sonucunu çıkartmış. Umarız tahmin doğru çıkar...
Dünya Ticaret Merkezi’ne saldırı "Terörizm" dir... Bağdat Pazarı’na saldırırsan "Özgürlük operasyonu" olur.
Amerikalılar 8 Şubat mutabakatına dayanarak oluşturdukları Mardin, Kızıltepe, Nusaybin üslerinden geri çekiliyor gibi bir hava esiyor.
UPİ Ajansı’nın 29 Mart günkü Diyarbakır kaynaklı haberi ise bu izlenimin yanlış olduğunu gösteriyor...
Beth Potter imzalı habere göre... Kızıltepe’de "üs" inşaatı sürüyor. Ankara’daki ABD Büyükelçiliği Sözcüsü Joe Pennington, üslenme izninin mayıs ayında çıkacağını, daha fazla ABD askerinin bölgeye konuşlandırılması için görüşmelerin devam ettiğini söylüyor. Amerika gitmiyor... Geliyor...
İngiltere’ye maça giden Haluk Ulusoy’un amcası işadamı Sefer Ulusoy demiş ki:
- Ancak gözümüz arkada gidiyorum. Bu ekonomi ne olacak. Bizimle gelen milletvekillerine de söyledim; (Nasıl gidiyorsunuz? Ben olsam gitmezdim). Başkaları gidebilir, ama bu ortamda milletvekillerinin gitmesi yanlış. Savaş var, ABD yardımları kesti. Ekonomi kötü durumda...
Sayın Ulusoy boşa konuşmuş. Nasıl olsa ekonomiyi IMF, dış politikayı ABD, Irak politikasını TSK yönetiyor. Milletvekili de bırakın gezsin...
NTV’nin İngiltere muhabiri Zafer Arapkirli, İngiliz medyasının haberleri veriş tarzını anlatıyor:
- Haberlerde kullanılan dil özellikle dikkat çekici... Amerikan - İngiliz işgal kuvvetlerinin verdiği tüm bilgiler, sayfalara ve ekranlara "dedi, söyledi, bildirdi, kaydetti, açıkladı, belirtti" diye yansırken, Irak tarafının tüm söyledikleri "iddia etti, öne sürdü" diye kuşku payı ile yansıtılıyor?
- İşgalin başladığı ilk günden itibaren Amerikan - ingiliz kayıplarının hepsi, ya trafik kazası ya da dost ateşi ile gerçekleşiyor... Basit bir trafik kazasının oluşu günlerce inceleme gerektirirken İngiliz - Amerikan savaş araçlarının düşüş sebebi her nasılsa o saat anlaşılıyor... Askerleri, hep kendi arkadaşları öldürüyor.
- İşgal birlikleri, hiç sivil öldürmüyor. Bağdat’ta ve Basra’da ölen sivillerin üzerine, hep "Irak’ın kendi füzeleri" düşüyor. Iraklı "milisler" kadın ve çocukların arkasına saklanıp ateş ediyorlar ve çatışma sırasında da bu siviller isabet alıyor.
***
İngiliz medyasının bu tavrı ilginç mi? Hayır... Çünkü İngiltere zaten savaşın tarafı... Peki ya savaşın tarafı olmayan Türk medyasına ne demeli? Bizim medya haberleri (TRT, TV8, Ulusal Kanal gibi birkaç kanal hariç) aynı hatta daha da Amerikan yanlısı vermiyor mu? Mesela... Irak’ta sürekli patlamalar oluyor, sanki sürekli aygaz tüpü patlıyor (Hiç Anglo Amerikan bombardımanından söz edilmiyor)... Iraklı milisler sık sık Amerikan ve İngilizlere saldırıyor.Yani Iraklılar "kendi ülkelerinde saldırgan" oluyor. Bizim medya adeta Beyaz Saray’dan izliyor savaşı... Acaba savaşı Amerika’nın kazanması Türkiye’nin çıkarına mı? Ortadoğu’nun altüst olup haritanın ABD çıkarlarına göre yeniden çizilmesi Türkiye’nin lehine olabilir mi? O zaman?
Bu medya kime çalışıyor?
Başbakan Erdoğan, "Biz tüccar siyaseti yapacağız" demiş. Kendisinden öncekilerin çoğu başka türlü siyaset yapıyordu sanki...
Kamu bankaları da İslami bankacılık yapacakmış. Tayyip Bey gönlünde yatan düzenle ilgili ısınma turlarına başladı.
1. KörfezSavaşı’nda kullandıkları "Çöl Tilkisi" "Çöl Ayısı" gibi isimlerden, bu işte bir hayvanlık olacağını sezmeliydik...