İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı için yapılan seçimde bu göreve büyük oy farkıyla Prof. Faruk Erzengin layık bulundu. Prof. Erzengin, 50 yaşında... Tanımak fırsatı bulduğumuz için mutluluk duyduğumuz... Dinamik, mütevazı, dürüst... İnsanlara yardım için çırpınan çok bir başarılı hekim. İlkokuldan liseye her yıl birinci olmuş... İstanbul Tıp Fakültesi'ni ilk üç arasında bitirmiş... İngiltere'de St. James's Üniversitesinde çalışmış... Doppler ekokardiografi cihazını incelemek üzere ABD'ye gönderilmiş. Dönüşte İngiltere'deki ilk "Doppler" laboratuarını kurmuş. Çok başarılı bir kalp ve damar uzmanı...
      Prof. Dr. Erzengin'i hocalarından Prof. Sedat Katırcıoğlu anlatırken diyor ki:
     Â- Ben 15 binin üzerinde tıp öğrencisine ders verdim. Faruk bunca öğrencim arasında öne çıkan birkaç isimden biridir. Altı aydan beri Döner Sermaye ve Satınalma Komisyonu BaÅŸkanı olarak görev yapıyordu. Bu görevde de çok baÅŸarılı oldu. Beni en çok etkileyen ise "Sadece bir dönem dekanlık yapacağım" diye deklare etmesi oldu...
      - Neden Hocam?
     Â- Çünkü böyle görevler ÅŸeref için, hizmet için yapılan görevler olmalı. Bir çıkar düşünürseniz o görevi bırakmak istemezsiniz. 30 senedir politika yapanlar var, görüyorsunuz. Faruk Bey bu konuda da örnek olacak kimilerine...
     ÂProf. Faruk Erzengin'i kutluyor, baÅŸarılar diliyoruz...
      Aşağıdaki Açık Teşekkür'ü Genç Radyo dün yayınladı. Biz de okurlarımıza aktarıyoruz:
      - Haberi okuyunca sevinçten havalara uçtuk. İşte "Devlet bu" dedik. "Devlet yaraları sarıyor" dedik...
      Neden mi?
      Enerji Bakanlığı, Adana ili sınırları içinde depremden etkilenen yerleşim bölgelerindeki vatandaşların son dönem elektrik faturalarının, ceza ve gecikme zammı uygulanmaksızın bir ay ertelenmesine karar vermiş.
      Depremzedeler yaşadı!
      Depremde çoluğunu çocuğunu, yakınlarını, evini, barkını yitiren Adanalılar elektrik faturalarını 31 Temmuz 1998 tarihine kadar ödemeleri durumunda, bu dönem için faiz ödemeyecekler.
      Teşekkürler Enerji Bakanlığı. Size minnettarız.
      Sağolun, varolun. Bu ülke sizlerle gurur duyuyor...
      Artı Haber Dergisinden Didem Ünsal arkadaşımız elektrik borcu olmadığına ilişkin bir belge almak için Boğaziçi Elektrik Dağıtım Şirketi'nin Gaziosmanpaşa'daki İşletme Müdürlüğü'ne gitti. İlgili memura:
     Â- Borcumun olmadığına dair bir yazı almak istiyorum, dedi...
      Memur adeta kükredi:
     Â- Borcun olmadığı nereden belli ki. Ver bakalım faturalarını...
      Didem bu üslup karşısında şaşırdı:
     Â- Kibar olun beyefendi karşınızda bir insan var, diyebildi...
      Kütük:
     Â- Burada insanlar yok, hayvanlar var, diye zarafeti tırmandırmasın mı?
      Arkadaşımız kendisiyle birlikte işini yaptırmak için sıra bekleyenlere baktı. Kimse oralı değildi. Arkadaşımız bunun üzerine "Lanet olsun!" diyerek oradan çıktı gitti...
      Genelkurmay Başkanı Çevik Bir'in gazetecilerin de katıldığı bir davette "İrtica birinci tehdit olma özelliğini koruyor. Ve FP hala birinci parti..." dediği gazete sayfalarına yansıyınca ortalık birbirine girdi. Önce Bülent Ecevit zehir zemberek bir açıklama yaptı. Peşinden Mesut Yılmaz diklendi:
     Â- Herkes iÅŸini yapsın... Türkiye'de bu tespiti yapmaması gerekenler yapıyorsa ben yorumda bulunmam...
      Peki Orgeneral Çevik Bir acaba olay yaratan bu açıklamaları hangi koşullarda yaptı? Kokteylde bir ara kürsüye çıkarak, irtica tehlikesi üzerine nutuk mu attı? Kendisinin akşam irtica korkusuyla yatıp sabah irtica korkusuyla uyandığını mı söyledi? Yoksa ne oldu?
      Bu davete katılan gazetecilerden İdris Akyüz, Posta'daki sütununda bu sözlerin ifade biçimini anlatıyordu dün... Bakınız ne diyordu:
     Â"...Ankara Merkez Orduevi'nin bahçesinde yemek öncesi ayakta sohbet ediyorduk. Çok sayıda gazeteciydik. Dünya barışı üzerine konuÅŸuyorduk. Ancak, merak edilen konuların başında `irtica' tehdidi geliyordu. Silahlı Kuvvetler'in bu konudaki son tespiti neydi?
      Ve bir soru üzerine Çevik Paşa, tehdidin Türk Silahlı Kuvvetler konseptinde ilk sıradaki yerini koruduğunu söyledi. Ardından, kamuoyu araştırmaları söz konusu edildi. Bir arkadaş, FP'nin birinci parti konumunu sürdürdüğünü hatırlattı. Çevik Paşa da, `Gazetelerde yayınlanıyor, öyle olduğu anlaşılıyor' dedi.
      Yani, anlaşılacağı üzere, tüm konuşma hemen hemen bu şekilde cereyan etti. Bunun ötesinde başka birşey yok."
      İçinde fırtınanın koptuğu bir bardak su meğer buymuş...
Yazara E-Posta: masik@milliyet.com.tr