Yeni dönemde Türkiye büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı kararnameleri CBK ile yönetilecek... Getirilen hüküm şöyle:
“Cumhurbaşkanı yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.”
Bunun bir istisnası var:
Cumhurbaşkanı “Temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler” alanında kararname çıkartamaz.
Değerli Hukukçu Hikmet Sami Türk “Anayasa’ya Aykırı Anayasa Değişiklikleri” adlı kitabında pek tartışılmayan bir noktaya dikkati çekiyor.
Anayasa’nın ikinci kısmında yer alan “Sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler” istisna olarak sayılmadığına göre Cumhurbaşkanı bu alanlarda da kararname çıkarabilecektir. “Ailenin korunması ve çocuk hakları”, Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi”, “Çalışma ve sözleşme hürriyeti”, “Toplu iş sözleşmesi grev hakkı ve lokavt”, ”Sağlık çevre ve konut” “Gençlik ve spor”, “Sosyal güvenlik hakları”, “Sanatın ve sanatçının korunması” vs. Cumhurbaşkanı’nın kararname yetkisi içine giriyor.
Kararname Cumhurbaşkanı’nın tek imzasıyla çıkıyor ve Meclis’e uğramadan yürürlüğe giriyor.
Kararnamelerin Anayasa’ya aykırılığı halinde AKP ve CHP ile 120 milletvekili imza toplayarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Ancak oradan ne kadar sürede, ne karar çıkar? Meçhul...
Yeni dönemde Cumhurbaşkanı’nın tek imzası kanun hükmünde oluyor, Meclis’in ne itiraz, ne soru sorma yetkisi bulunuyor...
Demokrat dediğin...
Kemal Kılıçdaroğlu, malum, demokrasiye, seçimlerde yapılan tercihlere, hür iradeye fevkalade saygılı biri... Bunu da her adımda ispatlıyor! Mesela...
Üç grup başkanvekili, Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç’tan memnundu. Pazar günü grupta yapılan seçimde bu üç ismin dışında aday çıkmasına izin vermedi, üçünü yeniden seçtirdi. Meclis Başkanvekili Yaşar Tüzün o göreve altı ay kadar önce seçilmişti.
Ancak bir kusuru vardı, Muharrem İnce’ye yakın bir isimdi. O yüzden Kemal Bey seçim günü karşısına Levent Gök’ü çıkardı. Yaşar Tüzün aday bile olmadı. Levent Gök seçildi.
Kemal Bey böylesine demokrat biri...
İHRACAT
OHAL kapsamında çıkarılan 701 sayılı kararname ile kamudan 18 bin 632 görevli ihraç edildi. Böylece bugüne dek ihraç edilen kamu görevlilerinin sayısı 133 bini aştı... Emekli Mülkiye Müfettişi Mahmut Esen’in verdiği rakamlara göre...
Son ihraç edilenlerle birlikte bugüne dek eğitim öğretim alanından 34 bin 556, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 32 bin 025, TSK’dan 17bin 757 kişi ihraç edilmiş oldu. Bir yabancı gazetecinin en çok ihracın Milli Eğitim’den olduğuna bakarak 15 Temmuz darbe girişimine yakıştırdığı adı hatırlayalım: “Öğretmen darbesi...”
KRAVAT
İyi Parti’nin ilk grup toplantısı.. Genel Başkan Meral Akşener’in yanında Genel Başkan Yardımcısı Prof. Ümit Özdağ ile Genel Sekreter Aytun Çıray oturuyor. İkisi de kravatsız. Yaka bağır açık. Parti grup toplantısında kravat zorunlu olmayabilir. Ancak kravat kurumsal ciddiyet sembolüdür. Bir adı malum; “medeniyet yuları”dır. İki vekil medeniyetten mi sıkıldı acaba? Bu Meclis Yüksel Serdengeçti ve Engin Cansızoğlu gibi Meclis’e kravatı beline bağlayıp gelen vekil de gördü. Ama onlara yüz vermedi.
DAVA
AKP’nin toplantılarında sık sık “dava”dan söz ediliyor.
Parti mensupları davaya hizmet etmeye davet ediliyor.
AKP’nin bir davası var. Nedir o?
İşte onu kimse bilmiyor.
Yetkililerden ricamız...
Davaları nedir onu bir zahmet açıklasınlar. Meraktan kurtulalım.