Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tek bir cümleyle bombayı Meral Hanım’ın kucağına  bıraktı.

Nasıl mı?

Önceki gün Candaş Tolga Işık’la yaptığı röportajda  “Cumhurbaşkanı olmak istiyor musunuz?” sorusuna, “İttifak kabul ederse bir sorun yok” diyerek.

Kemal Bey iki hafta öncesine kadar çeşitli platformlarda bu soru sorulduğunda, “Bu bizim ittifaka bağlı. Onlarla oturup karar vereceğiz” diyordu.

Adaylık kararını ittifaka bırakıyordu.

İttifakın Kemal Bey’i aday gösterme eğiliminde olmadığını iki hafta önce İyi Parti Genel Sekreteri Koray Aydın:

Haberin Devamı

- Kazanma riski olan bir adayı kabul etmeyiz, sözleriyle gayet açık biçimde ifade etmişti.

Meral Hanım’ın gönlü Ekrem İmamoğlu’ndaydı.

Kemal Bey bu defa farklı bir çıkış yaptı.

İttifakı kendi adaylığını kabul yönünde sıkıştırdı.

İttifak önünde iki yol kaldı: Kemal Bey’in adaylığını kabul etmek veya etmemek.

Kemal Bey Ankara ve İstanbul Belediye  Başkanlarına adaylık yolunu daha önce kapatmıştı.

Bu defa kendisi dışındaki muhtemel isimlere de yolu kapattı.

İyi Parti ya Kemal Bey’in adaylığını (istemeden de olsa) kabul edecek.

Ya da ittifak dağılma sürecine yönelecek.

Seçime 1.5 yıl kala Millet İttifakı cephesinde böyle bir sıkıntı başladı.

LAF PİYASASI

Eskilerin bir lafı vardır: Bülbülün çektiği dili belası, derler.

Bizim ekonominin çektiği de yine dilden kaynaklanıyor.

Örneğin, kurlardaki ataklara “Faizler düşecek - düşmeyecek” gibi açıklamalar sebep oluyor.

Faizlerin geleceği konusunda sessiz kalınsa... Halk Merkez Bankası’nın etki altında kalmadan, ekonominin gereklerine göre karar verdiğini düşünse... Kurlar bu kadar oynar mıydı?

Bir de kuşku artırıcı demeçler var. Örneğin, Cumhurbaşkanı ile görüşen Prof. İzzet Özgenç’in çıkışta “OHAL ilan edilebilir” diye verdiği demeç. Böyle bir demeç halktaki telaşı artırmaktan başka işe yaradı mı? Bu telaş sonucu bankalardaki dövizlerin bir kısmı daha yastık altına alındı, piyasadan çekilip atıl hale getirildi.

Vatandaş birikimini korumak için telaş içinde bir şeyler yaparken çoğu zaman yanlış da yapıyor. Vatandaşın yaptığı yanlışlar ekonominin bütününe yansıyor.

Haberin Devamı

Yarınının güvende olmadığını düşünmek, insanlarda psikolojik yorgunluk hatta tahribat yaratıyor.

Bu ülkede emeğiyle para kazanan milyonlar bunu hak ediyor mu?

LEVA

Edirne’de yaşayan okurumuzdan not.

- Bulgar vatandaşları gelip buradan ucuz alışveriş yapıyor. Onlardan öğrendiğimize göre... Bulgar bankaları Türk Lirası kabul etmiyormuş. Ceplerinde kalan parayı orada bozduramıyorlarmış. Bizim esnaf ise leva kabul ediyormuş. 8 liradan bozuyormuş. Yani leva Edirne’de geçiyor ama TL Bulgaristan’da geçmiyor. Ben duyunca üzüldüm.

ZÜLAL

Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen Ankara’da Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Kültür Merkezi’nde imza günü için izin istemiş. Vermemişler.

Kalkandelen bu konudaki mesajında:

- Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren son yazım nedeniyle izin verilmediğini düşünüyorum, diyor.

Yazar şöyle devam ediyor:

“Aynı mekânda benden bir gün önce aynı anda iki gazetecinin imza günü vardı, bugün de bir kokteyl yapılıyor. Bu ayrımcılığı yapan bir iktidar belediyesi olsa tüm muhalif kişiler feryat ederdi. Ana muhalefet partisinin belediyesi bana yapınca bir iki kişi dışında herkes sustu.”

Haberin Devamı

Eğer sebep değerli meslektaşımızın söylediği gibiyse, tek kelimeyle AYIP.

KARİKATÖR

Hiç unutamadığım bir karikatürdü.

Yıllar önce Akbaba dergisinde görmüştüm

Siyasi bir yanı yoktu.

Bir otomobil uçurumun kenarına gelmiş...

Yarım metre daha gitse uçurumundan aşağı yuvarlanacak.

Direksiyonda şişman ve dediğim dedik tipte bir kadın oturuyor.

Yanında da süklüm püklüm bir adam.

Kadın korkudan titreyen adama dönmüş:

- Kocacığım, diyor, izin verirsen arabanın geri vitesini ben kendim bulayım.

Hayatın her yanında böyle kritik anlarda kritik denemeler yapan insanlar vardır.

Direksiyona oturmuşsa sonucunu yaşayacaksınız.