Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Haber dünkü Milliyet'in dış haberler sayfasında yer aldı...
       O İngiltere ki, dünyanın en güçlü, en zengin 10 ülkesinden biri... Kişi başına düşen milli gelir, bizdekinin 9 katı...
       Ama başbakanının bir özel uçağı bile yok.
       Ne talihsiz bir adammış şu Blair!
       Boğazına kadar iç ve dış borca batmış... Nüfusunun yarısı karnını doyurmakta güçlük çeken... İhracatı komik... Parası pul... Bir ülkede Başbakan olsaydı acaba böyle bir sorunu olur muydu?..

       Hatırı sayılır bir uzman; G. Galco, sosyalist ülkelerdeki özelleştirmelerde devlet kuruluşlarının giderek daha büyük ölçüde kara veya kaynağı belirsiz para sahiplerinin eline geçmesini olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriyor ve:
     Â- Çürüme özelleÅŸtirmenin göbeÄŸine oturdu, diyor.
       Eğer bir ülkede siyasi ve ekonomik yasalar sağlamsa bu gelişmenin faydası var, zararı yok. O takdirde kara paranın yasallaşıp ekonomiye katkısı söz konusu. Ancak eğer bir ülkede ekonomi ve siyaset sağlam kurallara oturmamışsa kara paranın kendi kurallarını egemen kılıp bütün siyasi ve ekonomik sistemi mafyalaştırması söz konusu...
       Acaba bizde benzer bir gidiş var mı? Üzerinde düşünelim...

       Son haftalarda ekran karartmalar çoğaldı. Hemen her gün bir veya iki ekran siyah çıkıyor karşımıza... Ne var, ne oluyor? RTÜK bu konuda ne diyor?
       RTÜK üyelerinden birine soruyoruz:
       - Ekranları niçin bu kadar çok karartıyorsunuz?
       - RTÜK'ü, dolayısıyla bizleri bağlayan bir yasa var ve bu yasa TBMM'den çıkmıştır. Yasa bize Anayasa'ya, yasalara, genel ahlaka aykırı yayınları önleme görevi veriyor. Çocukların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyecek, şiddeti özendiren programları önlemek de yine bizim görevimiz. Bunu nasıl önleyeceğimiz de yine yasamızda mevcut. Kah uyarı cezası vererek, kah ekran karartarak...
       -Son ekran karartmaların nedeni?..
       - Hepsini tek tek anlatmak uzun sürer. O yüzden bir iki örnek vereceğim. Örneğin AK TV. Israrla ve inatla, kadınları aşağılayan, başka dini inançtan olanları tahkir eden, hatta tehdit eden yayınlar yapıyor. Yok efendim kadınlar şeytanmış, yok efendim Aleviler müslüman değilmiş.
       Kadın kılığında show yapan bir sanatçı var; Seyfi Dursunoğlu. Sürekli belden aşağı ve sürekli küfürlü konuşuyor. Geçenlerde bir dergide kendisini, beğenmeyen benim programımı seyretmesin efendim, diye savunuyordu. Hayır efendim. Sen, kamuya açık bir kanalda program yapıyorsun ve ağzına geleni, aklına geleni konuşamazsın. Değil Türkiye'de, dünyanın hiçbir televizyonunda insanın böyle konuşmasına izin vermezler.
       -Batı'da ekran karartma olaylarını hiç görmüyoruz ama...
       - Batı'daki televizyonlarda böyle küfürlü konuşmalar, başka din mensupları, kadınları aşağılayan programlar görebiliyor musunuz? Yanıt hakkına saygısızlık, yasayı tanımamazlık gibi tutumlara tanık olabiliyor musunuz? Neden? Çünkü orada hiçbir kişi ve kuruluş kendisini yasaların üstünde göremez. Ayrıca ciddi bir kamuoyu denetimi, bunun doğal sonucu yayın kuruluşlarının otokontrolü var. Ama bütün bunlara ek olarak bizdeki RTÜK gibi kuruluşlar da var. Örneğin Amerika'da, televizyon kuruluşları haftada üç gün çocukların eğitimine yönelik yayın yapmak zorunda... Sıkıysa yapmasınlar.
       -Sonuç?
       - Bugün halkımız gerek kablolu yayın yoluyla, gerek çanak antenler yoluyla pek çok yabancı kanalı izleyebiliyor. Bizdeki sorumsuz ve kalitesiz yayıncılıkla o televizyonlardaki farkı görüyorlar. Mevcut yasamız değişmediği sürece, biz onun gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz.
       ***
       RTÜK üyesi işte bunları söylüyor... Biz herşeye rağmen ekran karartmak yerine cezaların paraya çevrilmesinden yanayız. Bunun için de görev TBMM'ye düşüyor. Yasada değişiklik gerekiyor.





Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr