Tam Tiyatro başlıklı yazımızda Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Rahmi Dilligil'in avukatı Ceyhan Mumcu'nun ilginç bir iddiasına yer vermiştik...
Bir büyük holdingin Devlet Tiyatrolarının binalarına göz koyduğunu, Rahmi Dilligil'in bu ticarete engel olması dolaysıyla komploya kurban gettiğini söylüyordu Ceyhan Mumcu... Tiyatro Dergisi'nin yayımcısı Mustafa Demirkanlı bu konuda bir bilgi notu gönderdi. Diyor ki:
"Birinci Perde Operasyonunu diye adlandırılan Bursa D.T. olayını ortaya biz çıkardık (Dergi olarak). Sahte faturalar ve naylon faturalar hƒlƒ elimizde (146 adet)... Bir büyük holdingin DT binalarına göz dikmesine gelince...
Devlet Tiyatroları'nın kendine ait binası yok gibi birşey...
İstanbul'da D.T'ye ait herhangi bir bina yok. Taksim Sahnesi Fahrettin Aslan'dan kiralık. Aziz Nesin Sahnesi ve Oda Tiyatrosu ise AKM'ye ait.
Ankara; Küçük Tiyatro, Vakıflar'a; Opera Sahnesi, Opera'ya; Yeni Sahne, Ormancılar Cemiyeti'ne; Altındağ, Milli Egitim'e; Şinasi Sahnesi, Emekli Sandığı'na ait ve kiralık... Bir tek İrfan Şahinbaş tiyatrosu D.T'nin malıdır, o da şehir dışında 200 kişilik bir salondur.
İzmir, Belediye'ye ait olup, kullanım için D.T'ye (yanılmıyorsam süresiz veya uzun sureli) verilmiştir.
Diğer illerde de durum aynıdır. Diyeceğim bu iddianın temeli yoktur.
ARKADAŞINI SÖYLE...
Kemal Derviş: "Özal’a hayranım" demiş... Şunu ilk geldiğiniz gün söyleseydiniz de milleti boşuna umutlandırmasaydınız
Anayasa Mahkemesi’nin FP’yi kapatmasından sonra bağımsız kalan 100 kadar milletvekili Meclis çalışmalarını boykot ediyor. Bir kısmı Meclis’e hiç uğramıyor, bir kısmı kulislerde lak lak ederek vakit geçiriyor.
Partilerini Anayasa Mahkemesi kapattı, sayın vekiller tepkilerini Meclis’e gösteriyor! Peki ya maaşlar? Ha, ondan hiç kuşkunuz olmasın... Ay başı geldiğinde hepsi bankamatiklere gidecekler, milyarları bir güzel ceplerine indirecekler... Boykot çalışmaya, maaş almaya değil ki...
Yaşam bir düştür, uyanınca uyuruz, uyuyunca uyanırız...
Montaigne
MHP değişti mi değişmedi mi? Bu konudaki papatya falı bitti şimdi yenisi gündemde? Tayyip Erdoğan değişti mi değişmedi mi? "Demokrasi bizim için amaç değil araçtır","Refransımız İslamdır" gibi sloganların sahibi Tayyip Erdoğan'ın 3 yılda 180 derece değiştiğine inanan ve inanmak isteyenlerin sayısı bir hayli fazla...
Bizde nedense sağcılar değişir
Solcular değişmez
Örneğin Nazım Hikmet 60 yıl önceki sözleriyle anılır. Yaşasa da hiç değişmeyecekmiş gibi o yıllardaki sözleriyle yargılanır...
Mesela F tipi hapishanelerde çile dolduran, çoğu pankart açtığı veya duvara yazı yazdığı için 18 yıla kadar hapis almış gençler değişmez.
Değişmedikleri ve değişmeyecekleri için devlet onlara 18 yıl boyunca aynı sertlikte davranır. Bırakın af düşünmeyi, hapis koşullarını bile yumuşatmaz.
Tayyip mi? O bir gecede bile değişir. Neden?
Çünkü bazılarının işine öylesi geliyor da ondan...
Vatandaş bu kadar "kek" olursa, ek vergi de yetmez, "kek vergisi" çok yakındır!..
Cihan Demirci
Köprüden motosiklet geçişi 750 bin liraymış... Son zamla 2 milyon liraya yükseltildi. Otomobil, otobüs, kamyon da aynı fiyat. Zamlarda mantık da kalmadı. Otoyol zamlarına gelince...Daha felaket.. Bahçeşehir'de oturan bir dostu Gözcü Gazetesinde Rahmi Turan'a anlatıyor:
- Ben Bahçeşehir'de oturuyorum... Son yapılan zamla hergün geçmek zorunda kaldığım otoyolda, gidiş 2 milyon 250, dönüş 2 milyon 250 bin olmak üzere ücret tam 4 milyon 500 bin lira oldu. Ayda eder 135 milyon...
Dünyanın neresinde vatandaş evine gidip geldiği yola bu kadar para öder? Herhalde sadece Türkiye'de...
Ankara Barosu'nca düzenlenen, çoğunlukla genç avukat ve stajyer avukatların dinleyici olarak katıldığı "Sıra dışı Söyleşiler" toplantısına konuk olan Erdal İnönü'ye klasik sorular yanında toplantının şanına yaraşır kimi "sıra dışı" sorular da soruldu...
Mesela:
- Rahmetli babanız bugün yaşıyor olsaydı sizin politik maceranızı nasıl değerlendirirdi?
- Bu soruda bir çelişki var. Bakın nasıl bir çelişki?.. Size bir fıkrayla anlatayım.
Benim bir arkadaşım, vakti zamanında Kraliçe Elizabeth'in taç giyme törenini izlemeye gitmiş... Sarayda müthiş görkemli bir tören... Törenin en şaşaalı anında tüm soluklar tutulmuş, benim bu arkadaşım ise yanındaki arkadaşına dönüp demiş ki:
"Ah, ahh, rahmetli babası sağ olsaydı da kızının bu muhteşem taç giyme merasimini görebilseydi!.."
Tabii, babası sağ olsa kızının taç giymesi mümkün müydü, işin o kısmını takdirinize bırakıyorum! Babam sağ olsaydı, bugün ben burada karşınıza geçmiş bunları anlatıyor olamazdım. Babam anlatırdı...