Her kesimden oy alabilecek bir cumhurbaşkanı adayı aranıp duruyor. Abdullah Gül ve benzeri isimlerin adı geçiyor. Fakat yeni Anayasa hep unutuluyor. Bu Anayasa’ya göre:
- Seçtiğiniz cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren ummadığınız bir siyasete ve ittifaklara yönelebilir.
- Üzerinde ne partilerin, ne hukukun denetimi olacaktır.
- OHAL ilan ederek tüm kanunları yapma yetkisini eline alabilir.
- Efendim, eğer cumhurbaşkanı yoldan çıkarsa Meclis onu indirebilir, deniyor. Meclis’in seçimi yenilemesi ancak 360 oyla, cumhurbaşkanını Yüce Divan’a göndermesi ancak 400 oyla mümkün. Bugünkü muhalefet yeni Meclis’te o çoğunluğu sağlayabilir mi?
Ali Sirmen dostumuzun bu noktada bir önerisi var. Diyor ki:
- İttifak yapan partiler bir ilk hedefler beyannamesi imzalamalı... Seçilecek cumhurbaşkanı da bu beyannameye imza atmalı...
Güzel düşünce... Ancak tabii adayınız koltuğa oturunca imzasını unutmazsa!
Cumhurbaşkanı seçiminde her partinin birinci tura kendi adayıyla girmesi en iyi çözüm görünüyor.
Cumhurbaşkanı adayının başkan yardımcılarını baştan ilan etmesi, her partiden birer kişiyi yardımcı alacağını açıklaması, tüm kesimleri kucaklamak açısından yararlı olacaktır.
Niteliksiz eğitim!
Milli Eğitim Bakanlığı liseleri nitelikli niteliksiz diye ikiye ayırdı.
İkinci kategoriye sokulan okulların öğretmenleri, öğrencileri, velileri üzüldü.
İyi de bu sınıflandırma acaba bilimsel kriterlere göre yapıldı mı?
“Doğruluk Payı” adlı araştırma grubu bunun da yapılmadığını ortaya koyuyor:
“...2017 puanlarına göre il genelinde ikinci sırada bulunan 20 lise, üçüncü sırada bulunan 30 lise, dördüncü sırada bulunan 34 lise ve beşinci sırada bulundan 44 lise toplamda ise şehirlerinde ilk 5 okul arasında bulunan 128 lise nitelikli liseler arasına alınmadı. Başka bir deyişle, 81 ilde ilk beşe giren liselerin tam %31’i nitelikli lise tanımının dışında bırakıldı.”
Peki nitelikli niteliksiz ayrımı neye göre yapıldı?
“Amaç nitelikli öğrencileri niteliksiz okullara sevk” diyenler haksız mı?
HeDePe
Bazı yazarlara göre HDP en kilit ve en hassas parti...
Falanca aday diyorsunuz... “HDP ona hayatta oy vermez” diyorlar..
- Neden?
- Çünkü fazla Atatürkçü...
Peki ya filanca? -
- O da Ulusalcı...
Peki ya feşmekan?
- O da Cumhuriyetçi!
Kürtleri memnun etmek hiç mümkün değil...
Peki HDP bizleri memnun ediyor mu?
Örneğin düne kadar PKK’nın hendek savaşlarını desteklediler. PKK’nın asker ve polis öldürmesini onayladılar.
Bir özeleştiri bile yapmadılar.
Diğer siyasi partiler bunları görmezden gelecek. Ancak HDP “Gözünün üstünde kaşın var” diye onlara oy vermeyecek!
Ve diğer partiler harıl harıl HDP’nin beğeneceği aday arayacak.
Hadi canım...
ÇÖZÜM
Esenyurt Belediyesinin “otelde” kıyılacak nikâha memur göndermek için 1100 lira istediğini yazmıştık. Düğün salonuna ise 200 TL’ye gönderiyormuş. Emekli mülkiye müfettişi Mahmut Esen gönderdiği notta diyor ki:
“Mevzuatımızda evlendirme işleri bağlamında ilgili kamu idaresine veya memura ücret ödeneceğine yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yazınızda belirtilen türden tatsız uygulamaların önüne geçilmesi için resmi salonlar dışında yapılan evlenme törenlerinde; evlendirme memurlarına Harcırah Kanunu’nda belirtilmiş usul ve esaslara göre yol ücreti ve yevmiye ödenmesine yönelik bir düzenleme yapılmasında yarar vardır.”
