Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Telefon rehberleri üzerinde yapılan "akademik" çalışmalara bir yenisi daha eklenmiş. Okurumuz Dilek Karagülle haberdar ediyor bizi... İşte Turkcell'in abone kayıt listesinden titiz bir çalışma sonucu çıkarılmış kimi ilginç isimler:
     ÂÅžehriye Pilav, Musa Pastırma, Sakin Zeytin, Abdulhalim Pırasa, Nazım Enginar, Çetin Ceviz, Ä°smail Fındık, Efsane Çilek, Süleyman Pekyumurta, Oktay Dolmasever, Güçlü Kuvvetli, Kibar Zorba, Satılmış DaÄŸdeviren, Ömürlü DoÄŸrugiden, Åžeyla BoynuinceoÄŸlu, Muhlis Dünyadagülmez, Dünya Malıdüzdür, Cömert Varlık, Cemal PaÅŸa, Jandarma Kızkaçıran, Muhterem Öğretmen, Fazlı Kont, Fikri Faiz, Halim Harap, Mukaddes Çalışye, Cebrail Görür, Behçet Becerir, Rüştü Düzer, (Jinekolog Dr.) Kaya Bilir, (DiÅŸ Hekimi) Oya Bilir, (Avukat) Güven Kurtul, Fatma Donukara, AyÅŸe Donsuz, Selma Veren, Yosma Alver, Sezer Yan, Parla Yan...

     ÂEyüp Karadayı dostumuz iki güzel boksör fıkrası anlattı geçenlerde ayaküstü...
       Boksör sıkı bir yumruk almış... İki seksen yerde... Doktor ayıltmaya çalışırken bir yandan sayıklıyor:
     Â- Numarasını aldınız mı, numarasını aldınız mı?
       - Ne numarasından bahsediyorsun yahu? diye sormuşlar...
       Gözlerini aralayıp sormuş:
     Â- Bana kamyon çarpmadı mı?
       ***
       Bir başka maçta aynı sahne. Boksör iki seksen yerde. Hakem üzerine eğilmiş:
       - 9'a kadar sayacağım, sen 8'den önce kalkma!..
       Boksör sormuş:
     Â- Peki ÅŸimdi saat kaç?

       Faydası tartışılmaz minik bilgiler aktarmaya bu Pazar da devam ediyoruz... Bakalım bunları biliyor muydunuz:
       * Erkekler kendilerine "çekidüzen" vermek için günde ortalama 15 defa ayna karşısına geçerken... kadınların aynı şeyi 43 defa yaptıklarını...
       * Kalp krizlerinin sadece yüzde 1'inin sevişme sırasında, yüzde 10'unun ise sabah mahmurluğu içinde, yataktan kalkış anında geçirildiğini...
       * Sincapların sevişmesinin sadece 21 saniye sürdüğünü... Bir dişi sincabın 24 saatlik çiftleşme dönemi içinde 30 ayrı erkek sincapla "yattığını..."
     Â
* İngiliz erkeklerinin yüzde 88'inin kadınları etkileyebilmek amacıyla düzenli "vücut" çalıştığını.. Buna karşın erkek arkadaş seçiminde kadınların ancak yüzde 36'sının "fiziki görünüme" önem verdiğini...
       * İngiliz maraton koşucularının yüzde 66'sının koşu anında "aşk yapmayı" düşündüğünü... Yüzde 9'unun da aşk anlarında "koşmayı" düşündüğünü...
       * İngiltere'de 5 milyon kişinin "13" rakamının uğursuzluğuna inanandığını, hem de öyle böyle değil, bunun bir "fobi" düzeyinde olduğunu...
       * "Kadınların en çekici yeri göbek çukurudur" diyen erkeklerin oranının yüzde 19 olduğunu.. Erkeğin göbeği hakkında aynı şeyi düşünen kadınların oranının ise yüzde 4 olduğunu...
       * Bill Gates'in servetinin her gün 54 milyon dolar arttığını... Amerikalıların parfüm ve deodoran alımı için her yıl 540 milyon dolar harcadığını... (Bu hesapla:) Bill Gates'in koskoca Amerika'nın "koku" sorununu çözecek parayı 10 günde çıkardığını!..

       Haberi Kamerun'un Yaunde kentinden Reuters ajansı geçti...
       Adı Henri olarak belirtilen kişi, tavuk yediği için ölmüş. Nasıl mı? Bir tavuk çalan Henri, aksi tesadüf tavuğun sahibince yakalanmış. Adam götürmüş Henri'yi ıssız bir yere. Önce tavuğu parçalamış. Sonra kemikleri, ayakları ve tüyleri dahil hepsini ona yedirmiş. Henri karakola kadar gidebilmiş. Orada yığılıp ölmüş.

     ÂBaba yeni hükümeti kurma görevini DSP Genel BaÅŸkanı Bülent Ecevit'e verdi... Ecevit görevi teslim aldıktan bir gün sonra konuyu görüşmek üzere partisinin yetkili kurulunu toplantıya çağırdı... Yetkili kurulun toplantısı önceki gün Ankara'da yapıldı.
       Canım, bu bayat haberleri bir daha anlatmaya ne gerek var, zaten hepsi herkesin malumu, diyorsunuzdur mutlaka... Doğru. Hepsi herkesin malumu ama bir ayrıntı hariç!.. Bülent Ecevit'in partisinin yetkili kuruluyla yaptığı toplantının içeriği ve ayrıntıları... Türk ve DSP kamuoyunun tamamen "Fransız" kaldığı bu toplantıyı kapı arkasından arkadaşımız Fahrettin Fidan izledi, kasetine şu sözleri kaydetti:
     Â- Zamanımız dardır, çoÄŸunluÄŸumuz vardır... Toplantıyı açabilir miyim hayatım?
       - Açma!..
     Â- Efendim, anlayamadım! Niye açmayayım ki?
       - Onu kastetmedim Bülent. Açma diyorum, açma... Yani az önce açma yapmıştım, ondan ister misin diye soruyorum.
     Â- Yanında çay da var mı?
       - Açma! Çay konusunu hiç açma... Biliyorsun doktorun çayı yasakladı sana.
     Â- Peki, o zaman izin verirsen toplantıyı açayım.
       - Tamam, toplantıyı aç ama, CHP'li koalisyon konusunu açma...
     Â- İçime sinmese de o konuyu mutlaka açmam gerektiÄŸini biliyorsun RahÅŸancığım... 50 küsur milletvekilleri var.
       - Sen o konuyu açarsan, ben de bayramlık ağzımı açarım, bilmiş ol.
     Â- Peki, peki... Tansu Hanım'la temas konusunu açabilir miyim acaba? - Aç ama onu da fazla açma. O kadından hazetmediÄŸimi bilirsin.
     Â- O zaman açılacak ve açılmayacak konuların neler olduÄŸunu sen aç, sonra da ben onları biraz daha açayım.
       - Fazilet konusunu açma, Mesut Bey konusunu aç, Deniz Bey konusunu açma, Tansu konusunu açar gibi yap ama açma.
     Â- Açık açık söyleyeyim ki, ben de aç dediÄŸin konuları açmayı, açma dediÄŸin konuları açmamayı düşünüyordum.
       - Zaten farklı düşünürsek açmaza gireriz Bülent.
       - Doğru söylüyorsun Rahşan. Sanırım toplantımız bitmiştir, artık kapıyı açıp gidebilirim değil mi?
       - Tabii, tabii... Yalnız kapıyı da çok fazla açma, cereyan yapıyor.
     Â- Peki RahÅŸan. Kapıyı yarım açıyorum ve tam kapıyorum, yetkili kurulumuzun her konuda bana tam yetki verdiÄŸini kamuoyuna açıklamak üzere izninle kaçıyorum!



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr