Mesud Barzani’nin sözcüsü Hoşyar Zabari canlı yayında açık açık söyledi:
- Türk ordusu bölgeye gelirse çatışma çıkar...
Mesud’un yeğeni Ethem Barzani de PKK’yı üstümüze kışkırtıyor.
Kuzey Irak muhalifler toplantısının Kürt liderlerin gövde gösterisine dönüşmesi Ankara için ayrı bir sürpriz oldu.
Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu dün NTV’deki röportajda, Kuzey Iraklı Kürtlere bu tavrı ABD’nin empoze ettiğini söylüyordu...
Kürtlerin ABD desteği olmadan böylesi meydan okuyabileceklerine kimse inanmıyor.
Manzaraya dikkat buyurunuz... Siz stratejik ortağımız, dost ve müttefikimiz diye ülkenin limanlarını, havaalanlarını, üslerini emrine veriyorsunuz... Stratejik ortağınız daha bismillah derken Kürtleri size karşı kışkırtıyor.
Neredeyse ABD Irak’a saldırmadan bir Türk - Kürt savaşı başlayacak...
Lütfen anlayalım... Bu savaşın Türkiye’de bir avuç iktidar sahibine sağlanan özel çıkarlar dışında ülkeye hiçbir yararı yok.
Müthiş belalar açacak başımıza...
Türkiye’nin tek şansı var. Bu savaşın durdurulması...
Bu savaşın durdurulması için tek umut ise TBMM’nin o meşum tezkereyi görüşmeyerek ABD’nin önünü kesmesi. Hâlâ umut var...
Abdullah Gül 1940 yılında başbakan olsaydı Türkiye’yi 2. Dünya Savaşı’na sokmayı başarabilirdi.
S. Ekim
Barıştan zarar görmek, savaştan kazanç sağlamaktan daha yararlıdır.
Meksika biliyorsunuz ABD’nin komşusu, orta halli bir ülke. İki ülkenin 3200 kilomet-relik sınırı var. Meksika ihracatının yüzde 90’ını ABD’ye yapıyor. ABD isterse Meksika’yı ekonomik olarak batırır. Meksika bu derece muhtaç ABD’ye. Ne var ki şu anda Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesinden biri olan Meksika, ABD’nin Irak’a saldırmak için getireceği yeni karar tasarısına oy vermeyeceğini bildiriyor. ABD her türlü baskıyı yapıyor. Ancak Meksika kararından dönmüyor. Her şey para değil. Her şey çıkar değil. İlke sahibi bir ülkenin ABD’nin insanlık dışı saldırısına onay vermesi olası değil...
Hükümet ABD’nin sıcak parayı "Irak’ta ilk tetik çekildiği gün" göndermesini istiyormuş. Ona "sıcak para" değil, "kanlı para" denir...
Haldun Ertem
Önce "Birleşmiş Milletler kararı olmadan Meclis’e tezkere göndermeyiz" diyorlardı... Sonra BM şartını kaldırdılar, "tezkerenin gönderilmesi için ABD ile tam mutabakat şartı arayacaklarını" söylemeye başladılar... Sonunda mutabakatı da boşladılar. Dün itibariyle Amerika ile pazarlığı tamamlamadan kapıları Amerikan askerine açmaya karar verdiler... Amerika’nın zararlarımızı karşılayıp karşılamayacağı, ne kadar karşılayacağı, başımıza hangi belaların açılacağı belli değil. Ancak hükümet bunlara rağmen tezkereyi TBMM’ye gönderme kararı almış durumda. Dahası... ABD tezkeresi ile Türk askerinin sınır ötesi harekâtına izin isteyen tezkereyi birleştirerek Meclis’i onay vermeye zorluyorlar. Dost Amerika da güney limanlarımıza çıkarma yaparak dostane bir işgali başlatmış bulunuyor!
***
Tezkerenin bugün TBMM’ye sevki bekleniyor. Mutabakat metni yaklaşık 100 sayfayı buluyor. Milletvekillerinin sağlıklı bir karar verebilmesi için mutabakat metnini okuması, incelemesi gerekir. Ne var ki, geçen tezkerede olduğu gibi bu tezkerede de işi oldubittiye getirmeleri, yarım yamalak bir görüşmeyle yarım sayfalık tezkereyi TBMM’ye onaylattırmaları çok muhtemel. Meclis Başkanı Bülent Arınç dün BM kararı olmadan tezkerenin Meclis’e gönderilmemesini istedi. CHP Milletvekili Ali Topuz bu görüşteki bir Meclis Başkanı’nın, eğer önüne gelirse, tezkereyi gündeme almaması gerektiğini söylüyordu. İzmir Barosu da yayımladığı bildiride, Anayasa ve BM ilkelerine aykırı bir tezkere hazırlayan hükümetin suç işlediğini bildirdi. Hükümetin ABD’ye koltuk borcu var. Direnemiyor. Haysiyetini sıfırlama pahasına topu TBMM’ye atıyor. TBMM tezkereyi gözü kapalı onaylayacak mı? Yoksa bu ülkenin de bir haysiyeti olduğunu, ABD’nin paspası olmadığını anımsayacak mı?
Sahibinden kiralık...
Komşularımıza savaş açmak isteyen ülkeler için 100 milyar dolara kelepir kiralık sınır.
Yalçın Menteş
